Ana SayfaGüncelCinsel istismardan cinayetlere cezasızlık: ‘İyi hal’ ve ‘saygın tutum’ indirimleri

Cinsel istismardan cinayetlere cezasızlık: ‘İyi hal’ ve ‘saygın tutum’ indirimleri

HABER MERKEZİ – Türkiye’de kadınlar her gün cinsel istismar ve şiddete maruz bırakılıp öldürülüyor. Şiddet böylesine tırmanırken, bu suçları işleyenler ‘tahrik indirimi’ , ‘iyi hal indirimi’ , ‘mağdurun rızası’ gibi gerekçelerle cezasız bırakılıyor. İstanbul’da Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için saldıran Abdullah Çakıroğlu’nun tahliye edilmesi ve 14 yaşındaki çocuğu cinsel istismara maruz bırakan suçlunun mahkemede ‘iyi hal indirimi’ alması sadece ‘cezasızlık’ ve ‘indirim’ davalarından birkaçı.

Kadınlar her gün eşleri, babaları, sevgilileri, eski eş ve sevgilileri, tanımadıkları erkekler, öğretmenleri, akrabaları tarafından cinsel istismar ve saldırıya maruz bırakılıp, öldürülüyor.

Yasalarda kadınların korunması için olan maddeler avukatlar tarafından yetersiz bulunurken, mevcut yasalarda bulunan kanunlar da gereği gibi uygulanmadığı için kadının mağduriyeti giderilmiyor.

Hükümet yetkililerinin açıklamaları da şiddeti, cinsel istismarı ve nefret suçlarını perçinler nitelikte.

Günlerdir ülkenin gündemine oturan ve tepkiler üzerine dün geri çekilen ancak tamamen iptal edilmeyen cinsel istismar yasa tasarısı tartışılırken, çocukların maruz bırakıldığı istismarların üzeri de yetkililer tarafından örtülmeye çalışılıyor.

Tablo buyken istismarcılar ve kadın katilleri mahkemelerde ‘iyi hal’ ya da ‘saygın tutum’ indirimi alabiliyor, istismar skandalları sümen altı edilebiliyor.

Bu örneklerden bir kaçını derledik:

‘İyi hal’ ve ‘saygın tutum’

Diyarbakır’da boş araziye götürdüğü 14 yaşındaki G.T. adlı kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla 30 yıl hapis istemiyle yargılanan 24 yaşındaki E.A.’ya duruşmadaki ‘saygın tutumu’ dikkate alınarak 12 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Zonguldak’ta 17 Ağustos’ta komşusu G.D.’ye (15) cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen A.K. (42), Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada cinsel istismardan 6 yıl 8 ay, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmaktan ise 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ancak mahkeme heyeti A.K.’yı duruşmadaki ‘iyi hali’ ve kaçma şüphesinin bulunmaması nedeniyle, Yargıtay sürecinin uzun sürebileceği için tahliye etti.

Hande Kader

Trans kadın Hande Kader İstanbul’da yakılarak öldürüldü ve cansız bedeni kaybolmasının ardından 1 hafta sonra, 12 Ağustos tarihinde Zekeriyaköy’de bir ormanlık alanda bulundu.

Seks işçiliği yapan 23 yaşındaki Kader’in katil zanlısı ya da zanlıları hala bulunmadı.

Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Kader’in katledilmesine dikkat çekmek için TBMM’de açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, Kader’in trans bir seks işçisi olduğu için başına gelenlerin toplum tarafından umursanmadığını vurgulandı ve “Bizi bu sessizlik ve toplumun iki yüzlü bakışıyla ürettiği nefret öldürüyor” ifadelerine yer verildi.

Nalan Bayar

Eşcinsel kadın Nalan Bayar, ailesi ve sosyal çevresinden gördüğü baskılar sonucu intihar etti. ODTÜ Makine Mühendisliği öğrencisi Bayar, cinsel yöneliminden dolayı ailesinin baskı ve şiddetine maruz bırakıldı.

7 Renk Mersin LGBT grubu yaptığı açıklamada, Nalan Bayar’ın ölümünün intihar değil cinayet olduğunu belirtti:

Ailesi tarafından Almanya’ya okumaya giden ama başaramayıp bunalıma girip intihar eden biri olarak yansıtılıp sessiz sedasız gömülecek.Bu bir intihar değil toplumsal bir cinayettir ve faili bellidir. Bu bir suç duyurusudur ama aynı karanlığı üreten devlet mekanizmalarına değil insanlığın vicdanınadır.

Bayar, intiharından kısa bir süre önce yazdığı yazıda hayati tehlikesinin olduğunu ve Almanya’ya sığınmak istediğini ise şu sözlerle ifade ediyordu:

Kız arkadaşım, hayat eşim ile birlikte, artık tehdit ve hakaret görmeyeceğimiz, insanca birlikte yaşayabileceğimiz;  LGTBİ bireyleri  diğer insanlarla eşit kabul eden, demokratik hak ve düzen anlayışında olan Almanya Devleti’ne  ikimiz birlikte sığınmak istiyoruz. Türkiye’de hayati tehlikemiz olduğundan orada yaşama şansımız görünmemektedir.

Ayşegül Terzi

Ayşegül Terzi, 12 Eylül günü İstanbul Çekmeköy’de bir belediye otobüsünde şort giydiği için Abdullah Çakıroğlu’nun tekmeli saldırısına maruz bırakılmıştı.

Abdullah Çakıroğlu’nun yargılandığı dava cezasızlığın en yakın örneklerinden biri.

Hakkında “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kasten yaralama” ve “hakaret” suçlarından 9 yıl 4 ay hapis istemiyle dava açılan Çakıroğlu, çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.

Yapılan itirazlar ve gelen tepkiler üzerine yeniden yargılanarak tutuklanan Çakıroğlu, kısa bir süre sonra yeniden serbest bırakıldı.

D.K.

Eski sevgilisi tarafından alıkonularak “Seni burada öldüreceğim, sonun Münevver Karabulut gibi olacak. Cesedini parça parça edip gömeceğim, onun cesedini buldular ama seni kimse bulamayacak” diye tehdit edilen D.K.’nın şikayeti sonucu polis zanlıyı yakaladı ancak zanlı 2 saat sonra serbest bırakıldı.

Kadın yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı:

Geçen yıl kasım ayında evimi değiştirmeme rağmen beni bulup, eve bıçak tehdidiyle götürdü. Ellerimi ayakları bağlayıp çırılçıplak soydu. Sürekli ‘Benden ayrılırsan seni öldürürüm’ diyerek tehdit etti. Sırtımı bıçakla kesip yaraladı. Anlatılamayacak işkenceler yaptı. Ellerim, ayaklarım bağlı halde gece yarısına kadar işkence yaptı. En sonunda, ‘Tamam yarın hemen evlenelim’ teklifinde bulundum. Bunun üzerine beni çözdü. Karnımın acıktığını söyledim, yemek almak için dışarı çıktı. Ben de fırsattan yararlanıp kaçtım. Karakola gittim, ifade verdi, serbest kaldı.

Bu erkekten daha önce 7 kez şikayetçi olmuş, iki kez uzaklaştırma kararı çıkartmış ve erkek hakkında yaralama suçundan dava açılmıştı.

Erkek son şiddet olayından sonra da serbest kaldı.

Karaman’dan Adıyaman’a cinsel istismar

Karaman

Türkiye’nin en büyük çocuk cinsel istismar skandalı Karaman’da yaşandı. Kentte, Ensar Vakfı’na bağlı evlerde kalan en az 45 erkek çocuğu istismara maruz bırakılırken, skandal, Muharrem Büyüktürk tarafından tecavüze uğrayan 45 çocuktan 10’unun Karaman Devlet Hastanesi’nden rapor aldığı ortaya çıkmıştı.

Olay, bir çocuğun yaşadıklarını bir psikologa anlatması ve psikologun konuyu yetkililere bildirmesiyle açığa çıkmıştı.

Karaman’daki istismar olayına toplumsal kesimlerin tepkisi ise gecikmemişti.

Ancak 23 Mart’ta Meclis’e sunulan ‘Çocuk İstismarının Önlenmesi İçin Meclis Komisyonu’ önerisi AKP’li vekillerin oylarıyla reddedilirken, hükümet yetkililerinden skandal açıklamalar gelmişti.

Dönemin Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun ‘Bir kerelik olmuş şey için vakfı karalamayın’ sözleri ise toplumda infial yaratmıştı.

Gizlilik kararı getirilen davada, Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’ndan görevli sınıf öğretmeni Muharrem Büyüktürk 10 erkek öğrenciden 7’sine tecavüz, 2’sine cinsel taciz, 1’ine de müstehcen görüntü izletip taciz etmekten yargılandı. Toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası alan istismarcıya verilen cezada herhangi bir indirim uygulanmadı.

Adıyaman

Geçtiğimiz günlerde Adıyaman’ın Gerger ilçesindeki İmam Hatip lisesinin yatılı bölümünde kalan kızlı erkekli 76 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Konuyu gündeme getiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri ve bazı yerel hesaplar olmuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, müstahdemin korunduğunu, sorumluların ise gerçeği kamuoyundan gizlediğini belirtmişti.

Cinsel istismarın yaklaşık 2 yıldır sürdüğü öğrenilirken, okul görevlisi 1 hademe tutuklandı, 3 idarecinin görev yeri değiştirildi.