Ana SayfaGüncelCumhuriyet nöbeti sürüyor: Korku ortamını direnişle yıkacağız

Cumhuriyet nöbeti sürüyor: Korku ortamını direnişle yıkacağız

HABER MERKEZİ – Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasının ardından gazete binası önünde başlayan nöbet sürüyor. Gazetelerine ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak için nöbet eylemine katılanlar, operasyonun toplumun farklı kesimlerini ortaklaşa bir dayanışmaya sevk ettiğini belirterek, karanlık günlerin direnişle aşılacağını vurguladı.

Cumhuriyet gazetesi yönetici  ve yazarlarının gözaltına alınmasına birçok toplumsal kesimden tepkiler sürüyor. Sanat, basın ve siyaset dünyasından pek çok isim gazeteye destek ziyaretinde bulundu. Cumartesi Anneleri’nden Sanatçılar Girişimi’ne dek pek çok platformun destek verdiği dayanışmada en çok dikkat çeken ise baskıya rağmen herkesin gösterdiği ‘kararlı direniş’ tavrı.

 ‘Bunun adı faşizmdir’

Gazeteye destek ziyaretinde bulunan isimlerden birisi de Halkevleri üyesi Rüya Kurtuluş. Gazete Karınca’ya konuşan Kurtuluş,  basına dönük baskılara karşı toplumun birçok kesiminin bir araya geldiğini belirterek haber alma hakkına yönelen saldırıya direnmekten başka çare olmadığını söyledi.

rüya kurtulus

15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Kurtuluş; “Darbe girişimi engellendi ya da tam olarak anlayamadığımız şeyler oldu. Ama sonrasında bir darbe durumunda yaşanacak her şeyi yaşadık. Bunun adı faşizmdir” dedi.

Kurtuluş şunları söyledi:

FETÖ’ye operasyon yaptıklarını iddia ediyorlar ama aynı zamanda tüm muhalif sesleri bastırma, susturma operasyonu yapılıyor.

Baskı, insanlara, kitlelere ulaşabilecek farklı sesleri duyurabilecek bütün basın yayın kuruluşlarına yöneldi. Cumhuriyet ise bu sürecin ileri bir noktası oldu. Çünkü yıllardır sosyalistler, Kürtler bu saldırıları yaşıyor ve mücadele ediyor. Özgür Radyo kapatıldığı gün canlı yayında, “defalarca kapatılıp yine de mücadeleye devam edip kazandıklarını” söylediler.

Bizler mücadele ile kazanabileceğimizi biliyoruz. Cumhuriyet’e yönelen saldırı ise halkın daha geniş kesiminde yankı buldu, ortaklaştırdı. Bu nedenle insanlar günlerdir buraya akın akın desteğe geliyor.

Korkunun da bir yerde kırılacağını biliyoruz. ‘Sizin gibi düşünmek zorunda değiliz, sizin gibi yayın yapmak zorunda değiliz’ diyebilelim. İnsanları cesaretlendirmek önemli buradaki direnişin de onu sağlayacağına inanıyorum.

‘Cumhuriyet ile bir hesaplaşma yaşanıyor’

umut_oran

 

Gazete önündeki isimlerden biri de CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran. Oran, Türkiye’de ciddi bir demokrasi sorunu yaşandığına vurguladı ve “Açık ki cumhuriyet ile bir hesaplaşma yaşanıyor” dedi.

Oran tepkisini şu sözlerle ifade etti:

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. yıl dönümünün hemen ertesi gün cumhuriyetle yaşıt bir gazeteye yapılan bu muamele demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü ve hukuk devleti ile bağdaşmıyor.

Cumhuriyet, yıllardır insan hakları ve demokrasi alanında mücadele etmiş bir gazete. Ve bu gazeteyi yıllardır mücadele ettiği gericilik ve şeriatle bir tutuyorlar. Bu bir akıl tutulması, siyasi bir operasyon. Amaçları; Cumhuriyeti, cumhuriyetin değerlerini ve tüm muhalif unsurları susturmak.

Türkiye’deki farklı renkleri tek bir renge dönüştürmek istiyorlar. Topluma “Ya sev ya terk et”, “Ya tarafsın ya bertaraf olursun” düşüncelerini dayatıyorlar. Bu vesayetçi, otoriter anlayışa karşı direnmeliyiz çünkü aslında ‘kral çıplak’.

Biz demokrasiye, insan haklarına inananlar olarak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz en sonunda mutlaka cumhuriyet, demokrasi ve tam bağımsız laik Türkiye kazanacak.

‘Türkiye KHK’larla yönetiliyor’

ufuk-gollu

İktidarın basını teslim alma çabalarına karşı direnişi büyütme çağrısı yapan Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü ise Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon öncesinde Özgür Gündem gazetesi, DİHA ve JINHA gibi ajansların kapatılmasını hatırlattı. Göllü, “Tüm bunlar AKP iktidarının adım adım faşizme dönüştüğünün kanıtıdır” dedi.

Göllü sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

AKP ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetmektedir. Parlamentonun bir hükmü kalmamış durumdadır. İşçi sınıfı ve ezilenlere dönük siyasi iktidarın baskıları ve yasakları meselenin 15 Temmuz darbecileriyle mücadele meselesi olmaktan çıktığının kanıtıdır. Emek, demokrasi ve özgürlük güçlerinin her zamankinden güçlü bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Faşizme karşı herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır.

‘KHK’lar kanun değil kanunsuzluk’

20161101_123337

Gazete önünde en çok dikkat çekenler ise gazetenin kadim okuyucuları. Uzun yıllardır Cumhuriyet okuduğunu söyleyen CHP üyesi Hüseyin Özkahraman, sözlerine basın kuruluşlarına yönelen baskıları kınadığını belirterek başlıyor.

Özkahraman halkın seçtiği milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklamasının da baskının bir parçası olduğunu ifade ediyor.

Özkahraman, “Yön Radyo gibi halkın sesi olan yayınların, seslerini Kanun Hükmünde Kararname’ler ile (KHK) kısmaya çalışarak kanun değil kanunsuzluk yapıyorlar aslında. Türkiye’yi hızla bir dikta, saltanat yönetimine doğru sürüklüyorlar. Demokrasi kültürünü tamamıyla yok etmeye çalışıyorlar. Gülen hareketini bahane ederek tüm muhalefeti susturmaya yöneldiler.

Bugün Cumhuriyet yarın belki Birgün sonra başkası. Kayyum atamak istiyorlar tıpkı Zaman ve Taraf’a yaptıkları gibi. Ama biz var olduğumuz sürece sonuna kadar direneceğiz ve muhalif basın teslim olmayacak.

Yakında sokaktan insanları toplamaya başlayacaklar bu nedenle sokakta direnmek lazım. Başka çaremiz yok. Biz bu ülke için, çocuklarımız için mücadele etmekten başka yol bırakmadılar” diyor.