Ana SayfaGüncel‘Dil oyunu’ değil dilin oyunu: Roussel’in Chiquenaude’u Türkçede

‘Dil oyunu’ değil dilin oyunu: Roussel’in Chiquenaude’u Türkçede

Raymond Roussel’in ‘en memnun olduğu’ eser Chiquenaude (Fiske), Murat Erşen çevirisiyle NOD Yayınları’ndan çıktı.

BEKİR AVCI

Michel Foucault, Fransız yazar Raymond Roussel’le ilk kez bir sahaftaki kitapları karıştırırken tesadüfen karşılaşmış, daha önce adını hiç duymadığı için sahaf tarafından alaya alınmıştır. Bu karşılaşma daha sonra Foucault’yu Raymond Roussel üzerine bir kitap yazmaya kadar götürmüştür.[1]

‘Delilik’, Fransız yazar Raymond Roussel’in çehrelerinden biri olarak gösterilir. Ancak Michel Foucault’ya göre onun bu deliliği “dile dair bir kaygıdır”. Roussel’in bir başka çehresi de ‘büyü’dür. Bu ‘büyücü’ yan ise “rüyanın, genel anlamda da hayal âleminin maddesiz dünyasına erişme imkânı” yaratmasıyla alakalıdır. Onun ‘dil oyunları’nı oyunun kuralına göre oynaması ise çehresini belirleyen bir başka özelliktir. (s.16-18)

Roussel’in dile ilişkin yönteminin ayırt edici özelliği ise basit aldatmacalara başvurmasından ibaret değildir bizzat dilin oynadığı oyunlardan ileri gelir. (s.22)

Raymond Roussel’in NOD Yayınları’ndan Murat Erşen tercümesi ile çıkan Chiquenaude, yazarın tam da bu ‘dil ustalığını’ sergileyen önemli yapıtlarından biri olma özelliği taşır. Ayrıca Chiquenaude, Roussel’in eşsiz yazma yönteminin ilk nüvesini de barındırır.

Bu önemli metin, Roussel’in ‘en memnun olduğu’ eserlerindendir. Foucault, bunun nedenini şöyle açıklar:

Başlangıçta kullanılan tekniği (birbirine bağlanacak olan neredeyse tıpatıp aynı iki cümleyi) metnin içine ve metne yerleşen yüzlere aksettiren yankının o büyülü düzeneğinin kurulabilmiş olmasıdır muhtemelen.

Eserde okur, prömiyeri yapılan bir bulvar piyesini yani ‘kopyanın kopyasını’ takip eder.[2] ‘Taklidin taklidinin’ görüldüğü bu eser; “tekrarlama, dublör, aynı’nın dönüşü, kusur, algılanamaz olan farklılık, ikiye katlanma ve ölümcül yırtılma” ile bezelidir.

Foucault, bu döneme ait bütün metinler içinde Chiquenaude‘nin kaynak denilen cümlenin parçalarının kurcalanması işlemiyle harf-değiştirmenin çakıştığı tek metin olduğunu belirtir. Öyle ki bu eser Roussel’in Locus Solus ve Afrika İzlenimleri isimli çalışmalarında da kullanılan genel tekniğin formülünü barındırır.

Roussel’in Chiquenaude’da görülen yöntemi özetle şudur: Eserin açılışında yazdığı bir cümleyi hikayenin sonunda (yazılışı biraz farklı olsa da) Fransızcada ilk cümle ile aynı şekilde telaffuz edilen ancak farklı anlama gelen bir cümle ile sonlandırmak.

O, bu yönetimini şöyle açıklamaktadır:

Hemen hemen birbirinin benzeri (akla metagramları getiren) iki sözcük seçerdim. Örneğin billard (bilardo masası) ve pillard (yağmacı, soyguncu). Ardından buna benzer fakat iki ayrı anlamda alınmış sözcükler eklerdim bunlara, ve böylece hemen hemen özdeş iki cümle elde ederdim.

NOD Yayınları’ndan özel baskı ile çıkan Chiquenaude, oyunlu metinler seven okura Raymond Roussel’in dile ilişkin bu yöntemiyle karşılaşmak için bir olanak sunuyor.

raymond-roussel

Arka kapaktan 

Raymond Roussel çok basit bir masal anlatıyor bize Chiquenaude’da [Fiske]. Bu basit masalın önemi, Roussel’in daha ileri tarihli ‘Locus Solus’ ve ‘Afrika İzlenimleri’ gibi başyapıtlarında derinleştireceği yazma tekniğinin ilk örneğini oluşturması.

[1] Bu yazıda da yararlanılan “Raymond Roussel: Ölüm ve Labirent” adlı kitap. Bkz: Foucault, Michel. Raymond Roussel: Ölüm ve Labirent. Çev: Savaş Kılıç. Ayrıntı Yayınları: 2012. İstanbul.
[2]  O akşam, bir bulvar piyesi oynanır; prömiyeri yapılalı çok olmuştur (o akşamki, kopyanın kopyasıdır). Piyesi anlatacak izleyici bir şiir yazmıştır, oyundaki karakterlerden birinin sahnede birkaç defa bu şiiri ezberden okuması gerekmektedir. Ama rolü canlandıran ünlü aktör hastalanmıştır: Yerine bir dublör geçer. Dolayısıyla oyun les vers de la doublure dans la piece de Forban talon rouge [Kızıl Pençe Forban adlı piyesteki dublörün dizeleri] ile başlar. Taklidin taklidi bu Mephisto sahneye girip söz konusu şiiri okur: Gururla adımlar sahneyi; yeryüzünde hiçbir kılıcın İşleyemeyeceği bir kumaştan yapılma o sihirli, kızıl kıyafetinin kendisini her türlü beladan koruyacak olmasıyla övünür. Bir güzele meftundur, bir akşam da tutup kızın sevgilisinin kılığına, yani yenilmez bir silahşor ve haydut kılığına girer (alın size bir dublörlük daha). Haydudun (yani kurnaz ikizinin) koruyucu cini, sihirli bir aynanın yansıttığı görüntüyle şeytanın oyununu bozar: Görüntüyü tekrarlayarak ikizin maskesini düşürür; büyülü kıyafeti ele geçirip, içyüzüne aynı renkte ama güvelerin delik deşik etmiş olduğu bir astar (yani kusurlu bir ikiz) diker. Dönüp gelen haydut, şeytanı düelloya çağırınca (yani bir dublörün oynadığı ikiziyle karşı karşıya gelince), önceden delinmez olan ama şimdi ikiye katlanmış ve dublörü -daha doğrusu les vers de la doublure dans la piece de fart pantalon rouge [sağlam kırmızı pantolonun astarındaki güve yenikleri]- yüzünden büyülü gücünü kaybetmiş olan kumaşı kılıcıyla kesip biçmekte hiç zorlanmaz. (s.45-46)