Tutuklular İHD’ye işkenceyi yazdı: ‘Elektrik verme, penseyle diş çekme, cinsel şiddet’

HABER MERKEZİ – Urfa Cezaevi’nden İHD’ye mektup gönderen tutuklular cezaevinde ‘elektrik verme, pense ile diş çekme, cinsel şiddet ve tehdit’ gibi işkencelere maruz kaldıklarını mektupla anlattılar.  

Urfa T Tipi Cezaevi’nde kalan siyasi tutuklular, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) yaptıkları başvurularda gördükleri baskı ve işkenceleri anlattı.

Derneğe mektup gönderen tutuklular, ‘elektrik verme, pense ile diş çekme, cinsel şiddet ve tehdit’ gibi işkencelere maruz kaldıklarını yazdı.

dihaber’in aktardığına göre cezaevinde tutuklu bulunan Cemal Işık, Suriye’deki IŞİD saldırısında yaralandığını, yaralı halde döndüğü Türkiye’de ise yapılan ev baskınıyla gözaltına alındığını belirterek şunları anlattı:

Sorgu görevlilerince hazırlanan ifadeyi imzalanmam istendi. Bunu yapmadığım için onur kırıcı işkence gördüm. Soyunma, cinsel bölgeyi darp etme, cop sokma, elektrik verme, ölümle tehdit etme vb. Bu işkence süreci tam 19 gün sürdü.”

İşkenceye doktorlar da tanık oldu. Bu süreçte defalarca bilincimi kaybettim. Her defasında hastaneye kaldırılıp, kendime geldikten sonra işkenceler kaldığı yerden devam etti. Tüm bunların gerçekleştiği yer Urfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde bulunan Terörle Mücadele Şubesi’dir.

Urfa T Tipi Cezaevi’nde tutulan Faruk Bayğut da, 13 Şubat’ta gözaltına alınarak, Akçakale Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü yazdı:

Budaki polisler ‘bizim yapacağımız bir şey yok’ diyerek, bizi Urfa TEM Şubesi’ne götürdüler. Burada bize ters kelepçe takarak, gözlerimizi bağladılar. 5-6 kişi ‘biz polis değiliz, özel görevlendirilmiş ekibiz’ diyordu. Üzerimizdeki elbiselerin hepsini çıkararak çıplak bir halde işkence ve hakaret etmeye başladılar. 1 gün sürdü. Sonradan polis olduğunu öğrendiğimiz bir kişi avukat olduğunu söyleyerek bazı ifadeleri kabul etmemizi istedi.

Akçakale’de 27 Temmuz günü gözaltına alındığını belirten Yusuf Çetin de, jandarma tarafından Akçakale Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü yazdı ve işkenceyi şöyle anlattı:

Gözlerimi bağlayıp, elbiselerimi soydular, ters kelepçe takıp ağır işkencelere maruz kaldım. Sol yanağımdan zorla bir dişimi pense ile çektiler. Ağzım, yüzüm kanlar içinde kalmıştı. Kafama silah doğrultup tehdit, küfür, hakaret ederek onların istedikleri ifadeyi zorla imzalattılar. Gerek yaşımın küçük olması, gerek fizikken küçük olmam beni psikolojik olarak çok kötü etkiledi. Ağır işkencelerle psikolojik bozukluk ve şok geçirdim.

10 Şubat günü gözaltına alınan ve tutuklanan Ali Altın da Urfa TEM Şubesi’nde “Ermeni misin Müslüman mısın?” denilerek, işkence görmeye başladığını aktardı:

Yapılan işkencede çıplak edip, işkence yapıldı ve her türlü küfürler ettiler. Çıplak iken gözüm bağlanmıştı. Küfürler ederek, ‘Ermeni mi Müslüman mı’ diyerek, fiziki işkence yapıldı.

Tutuklu Feyzullah Kıpçak, 27 Nisan tarihinde Suruç’ta gözaltına alındığını ve beraber gözaltına alındığı kadının üzerine ifade vermesi için zorlandığını, işkence gördüğünü dile getirdi:

İşkence sonrası Suruç Devlet Hastanesi’ne götürüldüm ve görevli doktor polislerce tehdit edildi. Sonra tekrar doktora götürdüler. Doktor beni görünce ‘ben ne gördüysem onu yazarım’ dedi. Polisler doktoru köşeye çekti ek tehdit ettiler. Doktor geri geldiğinde davranışları değişmişti. Kafam ve kaburgam kırıktı. Doktor ‘kafan için bir şey yapamayız’ dedi. Kaburgam için röntgene gönderdi. Fakat sonuçtan haberim dahi olmadı.

İHD, iddiaları BM’ye taşıyacak

Urfa’daki işkence iddialarına dair İHD Genel Merkezi tarafından oluşturulan bir heyet kentte daha önce kimi görüşmeler yaptı ve raporu kamuoyu ile paylaşmıştı.

Görüşmeler ardından 14 Temmuz 2016 tarihinde yapılan basın açıklamasında, İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, işkence iddialarını açıklamış ve konuyu raporlaştırarak Birleşmiş Milletlere taşıyacaklarını ifade etmişti.