Erdoğan: Toprağın vatan olabilmesi için şehit ve gaziye ihtiyaç var

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’ye yönelik operasyon ile son asker ölümlerine ilişkin konuştu, “Şüphesiz ki şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olabilmesi için şehide ihtiyacı var, gaziye ihtiyacı var” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu’nda konuştu.

Daha önce yaptığı ‘Milli seferberlik’ çağrısına ilişkin bir kez daha açıklamalarda bulunan Erdoğan, bu çağrının ‘Eline silahını al, sokağa çık’ manasına gelmediğini ifade etti.

Erdoğan konuşmasında faizin düşmesi çağrısını da yineledi, “Kamu bankaları dahil faizin düşmesi lazım” dedi.

Suriye’ye yönelik operasyona ve son asker ölümlerine de değinen Erdoğan, “Kuzey Suriye’de yeni bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz” dedi ve ekledi: “Şüphesiz ki şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olabilmesi için şehide ihtiyacı var, gaziye ihtiyacı var.”

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

‘Faizin düşmesi’ çağrısı

Kamu bankaları dahil faizin düşmesi lazım. Niye? Girişimcinin önünü açmamız için faizin düşmesi lazım. Bu ülkede yatırım olması lazım, bizim başka çaremiz yok. En zor şartlarda eğer bu yatırımlar yapılırsa bu ülke çökertilemez ama zor şartlarda yatırımlar durursa o zaman ülke durur Allah muhafaza.

‘Milli seferberlik’ çağrısı

Hükümetimiz, iş dünyamıza, esnaf, sanatkarlarımıza vergi ve sicil affından kredi kolaylığına kadar pek çok ilave destek verdi ve vermeye de devam edecek. Bunun karşılığında iş dünyamızdan tek beklentimiz; ekonominin çarklarını hızlandırması, piyasayı hareketlendirmesidir. Çünkü yaşanan sıkıntının en önemli sebebi, herkesin bekleme durumuna geçmesidir. Bu bakımdan ‘milli seferberlik’ diyorum, boşuna demiyorum. Benim ‘milli seferberlik’ dediğim olay, ‘eline silahını al, sokağa çık’ bu değil. İşte milli seferberlik bu.

Suriye’ye operasyon

Biri çıkmış parlamentoda ‘Bize ne dünyadan’ diyor. Gaziantep, Kilis’te vatandaşlarımız ölüyor. O güne kadar sabretmişiz. O gün dedik ki; ‘Duramayız. Biz şimdi gireceğiz.’ Ve ilk adımı attık, girdik. Celabrus’tan başladık. Sonra ‘Güneye doğru gideceğiz’ dedik. Akıl vermeye başladılar, ‘Ne işimiz var’ dediler.

Bizim ‘terörden arındırılmış güvenli bölge’ diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz. Eğer bu hallolmazsa Gaziantep her zaman tehditte, Kilis her zaman tehditte, Şanlıurfa her zaman tehditte. Dertleri ne? Kuzey Suriye’de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz, bu böyle bilinmeli.

‘Şehit ve gaziye ihtiyaç var’

Şüphesiz ki şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olabilmesi için şehide ihtiyacı var, gaziye ihtiyacı var. ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ diyor şair. Buralara böyle geldik. Bu 780 bin kilometrekare bize durup dururken lütfedilmedi.

Son, cumhuriyetin kuruluşundan önce şöyle 10 yılı bir ele alırsak, 10 yıl içinde biz 2 milyon, 3 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye düştük. Ve bize Sevr’i dayattılar, Lozan’a razı olduk. Yoksa biz buna layık mıyız? Düşünebiliyor musunuz; 17’nci, 18’inci asrın bir numarası olan bir devletiz, oradan bu bakiyeye kaldık.