Ana SayfaDünyaAstana görüşmeleri yarın başlıyor: ‘Kürtler yoksa başarı şansı da yok’

Astana görüşmeleri yarın başlıyor: ‘Kürtler yoksa başarı şansı da yok’

HABER MERKEZİ – Türkiye, İran ve Rusya’nın girişimiyle Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Suriye görüşmeleri yarın başlıyor. Toplantı öncesi ABD ve Türkiye arasında “PYD masada olmalı/olmamalı” tartışmaları yürürken PYD toplantıya çağırılmadı. ABD ise toplantıya heyet göndermeyecek. Toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Cem Özatalay, görüşmelerde Kürtler yoksa başarı şansının da olamayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’nin en önemli kenti Halep’in tekrar rejimin kontrolüne geçmesiyle birlikte Türkiye ve Rusya’nın girişimleriyle Kazakistan’ın Astana kentinde Suriye gündemiyle düzenlenecek “Astana Toplantısı”  yarın (23 Ocak) başlıyor.

Peki neden Astana, masada kimler olacak, görüşmenin gündemlerinde neler var, görüşmelere ABD, Rusya, Türkiye ve Kürtler cephesinden gelen açıklamalar neler?

3 ülke, Suriye hükümeti ve ‘muhalifler’ aynı masada

Rusya, Türkiye ve İran öncülüğünde Suriye’de sağlanan ateşkes, 29 Aralık gecesi yürürlüğe girdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ateşkes anlaşmasıyla ilgili Rusya’nın sunduğu tasarıyı 31 Aralık’ta oy birliği ile kabul etti.

Ardından barış görüşmelerinin Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılması kararlaştırıldı.

Kararın hemen ardından ise anlaşmaya imza atan ÖSO’ya bağlı gruplar, barış görüşmelerini durdurduklarını açıkladı.

Astana da yapılacak görüşmeler daha öncekilere göre silahlı “muhalif” grupların davet edilmesi ve bu grupların da kabul etmesi nedeniyle daha farklı gelişecek.

Toplantıda, Türkiye, İran ve Rusya’nın yanı sıra, Suriye hükümeti ve “muhalif” olarak adlandırılan gruplar da yer alacak.

Suriye hükümeti, iç savaşı sona erdirecek kapsamlı bir çözümün üzerinde müzakere etmeyi isterken, “muhalifler” ise masadaki konuların ateşkese uyulması ve kuşatma altındaki bölgelere insani yardım götürülmesi olduğunu söylüyor.

Taraflardan açıklamalar

Esad: Her konuyu müzakere etmeye hazırız

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, görüşmelere ilişkin “Her konuyu müzakere etmeye hazırız” açıklamasında bulundu. “Müzakereler için sınır yok” diyen Esad’ın toplantı hakkındaki değerlendirmesi şöyle:

Krizi sona erdirecek ya da Suriye’nin geleceğini konuşacak müzakereler için sınır yok. Ancak diğer taraftan masada kim olacak Bunu henüz bilmiyoruz. Gerçek Suriye muhalefeti mi olacak ‘Gerçek’ derken, kökleri Suriye’de olandan söz ediyorum. Suudi, Fransız ya da İngiliz değil. Müzakerelerin başarısı, buna bağlı.

ABD: PYD de masada olmalı

ABD ise görüşmelerde PYD’nin de yer alması görüşünde. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, Suriye’de barışın sağlanması sürecinde, Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülük edeceği çözüm arayışlarının tek çözüm yolu olduğunun altını çizerek, PYD’nin IŞİD’e karşı en etkili mücadele eden grup olduğunu ve PYD’nin de barış görüşmelerinin yapılacağı masada olması gerektiğini vurguladı. ABD toplantıya günler kala yaptığı açıklamada ise toplantıya heyet göndermeyeceğini açıkladı. ABD’yi toplantıda Kazakistan Büyükelçisi temsil edecek.

Türkiye: PYD masada olmayacak

ise PYD’nin masada olmasını kabul etmiyor. ABD’nin “PYD masada olmalı” açıklamasını Türkiye’nin yanıtı da “O zaman IŞİD’i de davet etsinler” oldu ama Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmelerde PYD’nin olmasını isteyen ABD’yi Astana’ya davet etti.

Türkiye Kürtler cephesinden masada ENKS’nin bulunmasını istiyor. 2010 yılında kurulan ve bünyesinde 7 parti bulunduran ENKS, Irak Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’ye yakınlığıyla biliniyor.

Rusya: Olumlu bir gelişme olacaktır

Toplantıya ilişkin Rusya’nın son açıklaması ise Kremlin Basın Sözcüsü Dimitry Peskov’dan geldi. Peskov, “Astana görüşmeleri, müzakere formatının yeniden başlaması ve güçlendirilmesine katkı sağlarsa bu olumlu bir gelişme olacaktır” dedi.

Toplantıda görüşmelerin yüz yüze mi, yoksa farklı odalarda aracıların mekik diplomasisi yöntemiyle mi yapılacağı ise henüz bilinmiyor.

Görüşmelerin Astana’da yapılması Rusya’nın Suriye iç savaşındaki etkinliğinin artmasının bir sonucu olduğu şeklinde de yorumlanıyor.

PYD: Astana uluslararası bir oyundan ibaret

Kürtler cephesinden Astana’ya ilişkin açıklama ise PYD Eş Başkanı Salih Müslim’den geldi. Müslim, Türkiye, İran ve Rusya’nın Suriye sorunu etrafındaki görüşmelerinin Suriye halklarının değil kendi çıkarlarına göre yapıldığını söyledi. Müslim,  Astana’ya davet edilmemeleri ile ilgili ise şunları söyledi:

Bizi Astana toplantına davet etmemeleri de bu sebepledir. Çünkü bizim özgürlük ve demokratik bir Suriye inşası istediğimizi biliyorlar.

Uuslararası bir oyundan ibaret ve başarıya ulaşamayacak. Amacımız halkın kendi kararlarını kendisinin vermesidir.

‘Kürtler olmadan başarıya ulaşma şansı yok’

Görüşmeler öncesi Astana Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cem Özatalay, görüşmelerde Kürtler yoksa başarı şansının da olamayacağı görüşünde.

Dihaber’e konuşan Özatalay, Astana’da askeri başarısı ve halk desteği olanlar söz söyleyebileceğini , Suriye’de askeri başarısı ve halk desteği olmayan Türkiye’nin ise söyleyecek bir şeyi olamayacağını belirtti.

Özatalay şunları söyledi:

Asıl savaşan unsurlar masaya oturmadan neyin ateşkesini yapacaksınız, kimlerle ateşkes yapacaksınız?

Kürtler bölgesel bir aktör olarak masaya oturduğu zaman bir başarı sağlanabilir.

Bunun içinde Rakka’nın, Musul’un düşürülmesi beklenecek belki. Bunun ardından kalıcı bir masanın kurulması için görüşmeler başlanacak. Bu sürecin gerçekten zor olacağını düşünüyorum.

Türkiye’nin orada durmasını destekleyen bir ulusal güç yok, aynı şekilde yerel halk da buna destek vermiyor. Kurulacak olan bir masada Türkiye’nin ağırlığının olacağını düşünmüyorum. Esad ile belki görüşebilirler. Putin ile de aynı gerilimleri yaşadılar. Ama sonra gitti Putin’in karşısında ezile büzüle oturdu. Aynı şey Esad’ın karşısında da olur. Astana’da Türkiye’de elini güçlendirmek isteyecek. Ancak Astana’da askeri başarısı ve halk desteği olanlar söz söyleyebilecek. Bu konuda Türkiye’nin orada söz söyleme koşulunu ben göremiyorum açıkçası. Türkiye’nin bir askeri başarısı yok. Yerel halktan da herhangi bir destek yok.