Ana SayfaGüncel‘BAŞKANLIK’ TEKLİFİ | Teklifin maddelerine geçilmesi 338 ‘evet’ ile kabul edildi

‘BAŞKANLIK’ TEKLİFİ | Teklifin maddelerine geçilmesi 338 ‘evet’ ile kabul edildi

HABER MERKEZİ – ‘Başkanlık sistemini’ de içeren Anayasa değişiklik teklifi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. AKP’nin anayasa değişiklik teklifinin maddelerine geçilmesi 338 oyla kabul edildi.

‘Başkanlık sistemini’ de içeren 18 maddelik anayasa değişiklik teklifi TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı.

AKP’nin hedefi, görüşmelerin 23 Ocak Pazartesi gününe kadar tamamlanması ve referandum sürecinin başlatılması.

Anayasa teklifinin referanduma götürülebilmesi için en az 330 milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli teklife Meclis’te de, referandumda da ‘Evet’ oyu vereceğini söylemişti.

HDP ve CHP ise teklife karşı çıkıyor.

  Madde madde: 'Başkanlık' teklifi ile Anayasa'da neler değiştiriliyor?

Adı ‘partili cumhurbaşkanlığı’ sistemi olarak değiştirilen ‘başkanlık sistemini’ de içeren Anayasa teklif değişikliği görüşmelerine dair öne çıkan gelişme ve tartışmalar şöyle:

Maddelere geçilmesi 338 oyla kabul edildi

AKP’nin anayasa değişiklik teklifinin maddelerine geçilmesi 338 oyla kabul edildi.

Oy kullanma işlemi sırasında bazı AKP milletvekilleri kullandıkları oyları AKP sıralarına göstererek poz verdi.

Teklifin maddelerine geçilmesine ilişkin oylamaya 480 milletvekili katıldı. 338 oyla 330 sınırının üstünde kabul çıkarken, 134 ret, 2 çekimser, 5 boş ve 1 geçersiz oy kullanıldı.

AKP oylamada diğer partilerden 24 oy destek aldı. Bu oyların 39 kişilik MHP grubundan geldiği düşünülüyor. Buna göre anayasa değişikliğini AKP ile birlikte hazırlayan MHP 15 fire verdi.

Tartışmalar

HDP’li Filiz Kerestrecioğlu: Bu suça ortak olmayacağız

Bugün Türkiye halkının gündemi olmayan sadece bir kişiyi başkanlığa taşıyan teklifi kabul etmiyoruz. Bu suça ortak olmayacağız. Eş genel başkanlarımıza ve milletvekillerimizin oy hakkı gasp edildiği için hiçbir aşamada oy kullanmayacağımızı ifade etmek isterim.

 

Başbakan Binali Yıldırım: Vatandaşa itaat et rahat et

Anayasa değişikliğini bütün yönleriyle ele alacağız. Meclis bu değişikliği en iyi şekilde müzakere edecek. Vatandaşlarımız bu görüşmelerde yapılan değişikliğin ne anlama geldiğini daha iyi anlayacak.

Siyasetin tek bir amacı var o da millete hizmettir. Gerisinde millete hizmet olmayan siyaset benim için hiçtir. Yaptığınız yollar, köprüler, hastaneler, okullar her şey insanımızın hayatını kolaylaştırmak için, her şey insanımızı mutlu etmek için, yaşam kalitesini arttırmak için. Bu yolda taş üstüne taş koyan, bütün geçmiş siyasetçileri, yöneticileri bu vesileyle teşekkür ederiz

Getirilen değişikliklerin ülkemizin içinde bulunduğu şartları ve gelecekte karşılaşması muhtemel sorunları kökünden çözecek ve yönetim olarak karşı karşıya bulunduğumuz bazı sıkıntıları ortadan kaldıracak bir değişikliktir. 18 değişiklikten bahsedildi. 1982 anayasası bir darbe ürünü anayasadır. Bunu hepimiz biliyoruz. Bu anayasa değişikliğini zaman zaman defalarca 100’e kadar madde değiştirdik. Ama her bir değişiklikten sonra yeni anayasa değişikliği bitmedi, artarak devam etti. Hatırlayın bu yüce Meclis çatısı altında bulunan bütün partiler seçim kampanyalarında kendi beyannamelerinde biz AK Parti olarak hükümet programımızda hep bu konuyu, vaadlerimizin en başında yazdık.

Yazmakla kalmadık, gerçekleştirilmesi için gerekli adımları attık. AK Parti 2002’de göreve geldiğinde Türkiye’de parlamentoda iki parti vardı. Birisi AK Parti, ikincisi CHP. Bu iki parti büyük bir krizden çıkmış Türkiye’yi düzlüğe çıkarmak, müzminleşmiş sorunları ortadan kaldırmak için yüce parlamentoda birçok kanunu çıkardı. Günler geçti, sıra cumhurbaşkanının seçimine geldi. 70’li yılların sonunda Fahri Korutürk’ten sonra 119 tur cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Ve cumhurbaşkanı seçemedik. 5 ay ülke cumhurbaşkansız kaldı ve bu da 1980 darbesine zemin hazırladı. 2007’de 363 milletvekili vardı AK Parti’nin önümüzde bir sorun görünmüyor.

Normal şartlarda az milletvekili ile cumhurbaşkanı seçilmiş. Ama orada bir hukuki icat ortaya atıldı. Bu icadın adı 367. Bu 367 icadı, maalesef cumhurbaşkanlığı seçimini tıkadı. Peki milletin iradesinden başka irade yok diyoruz. Peki çözüm nerede? Parlamento çözüm üretemedi, çözüm işin sahibinde millette. Karar aldık, millete gittik. Ve millet AK Parti’ye olan desteğini yüzde 48’lere çıkararak bu işi ben kabul etmiyorum, Meclis’te bu seçimin yapılmasını onaylamıyorum işte size yetki bunu yapın dedi.

2014 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın oylarıyla seçilmesiyle başladı. Parlamento ve cumhurbaşkanı millet iradesiyle seçilmiş. Vatandaşın verdiği iki irade. Biri cumhurbaşkanı, diğeri Meclis başkanı. Bir de parlamenter sistem var, çoğunluk partisi Bakanlar Kurulu oluşturuyor. Ve böylece sistemi kuruyorsunuz, çalışmaları yapıyorsunuz. Bu ikili yapı parlamento sistemi içerisinde halktan güç alması dolayısıyla sürdürülebilir bir şey değil. Bunu hukukçular söylüyor, uzmanları söylüyor. En son olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu mevcut durumda anayasanın mutlaka uyumlu hale gelmesi lazım, krize dönmemesi lazım beyanı üzerine bu konuda bütün partilere çağrı yaptık. 2011’de başlattığımız anayasa konusunu ele alalım ve bu şekilde de hükümet etme sistemi de dahil anayasamızda değişmesi gereken konuları gözden geçirelim. Bu konuda hatta 3 parti tayin ettiği arkadaşlar ile bir müddet çalıştılar

CHP parlamenter sistemi savunuyor, biz başkanlık sistemini. Burada farklı düşünmemiz gayet doğaldır. Ama kararı verecek olan işin sahibidir, millettir. Buyurun siz de katılın görüşmeleri beraber yürütelim dedim. Hatta siz de kendi teklifinizi iletin beraber oylayalım millete götürelim, millet hangisini kabul ederse başımız gözümüz üzerinde yeri var dedik. Bu konuda MHP ile birlikte yolumuza devam ettik. Bu görüşmeler arkadaşlarımız arasında görüşüldü. Birçok konu ele alındı. Mukayeseli hukuk ele alınarak, başka ülke örnekleri de incelenerek bizim tarihimize uygun bir yapı değişiklik ortaya çıktı. Şunu söylerler, efendim ABD tipi başkanlık getirin, kabul edelim. Onu da buyurun dedik, yine ses çıkmadı. E artık bekleyecek halimiz yok. Oturduk 18 maddeden oluşan teklif hazırladık

Bu bir yönetim sistemi değişikliğidir. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemidir. Adı da budur. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Meclis seçimi aynı anda yapılmakta ve böylece iki tane erk aynı anda teşekkür etmektedir. Biri yasama ve denetlemeyi sağlayacak Meclis, diğeri de yürütmeyi, memleketin işini gücünü yapacak hükümet. Değişikliklerde ne var? 9. maddede değişiklik yapıyoruz, yargının bağımsızlığının yanına tarafsız da olsun diyoruz. Bunu MHP de, CHP de, HDP de istiyor. Neyine itiraz ediyoruz? İkinci değişiklik 75. maddede. Milletvekili 550’den 600’e çıkıyor. Milletin vekillerinin sayısının artması, daha fazla temsil imkanına sahip olmasının kime ne zararı var? 76. maddede seçilme yaşını 18’e indiriyoruz. Seçerken gelin gençler bizi seçin diye çağırıyoruz, siz biz de seçilmek istiyoruz deyince siz daha küçüksünüz, bekleyin bakalım. Böyle iş olmaz. Seçen aynı zamanda seçilecek ehliyete sahiptir. Gençlerimizden korkmayalım.

Siyasetçi hata yapabilir ama vatandaşın hata yaptığını görmedim. Onun için vatandaşa güvenelim, vatandaşın kararına başımız gözümüz üstüne diyerek itaat edelim. Vatandaşa itaat et rahat et. Meclis’in görevleri önceki anayasada da var, bunda da var. Sayın Parsak açıkladı değişen sadece gensoru ve sözlü soru var. Ama hükümet sistemi değişiyor. Bakanlar artık milletvekili değil. Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçiliyor. Meclis’e hesap verme yöntemleri devam ediyor. Ama sitemin gereği gensoruya ihtiyaç kalmıyor. Güvenoyu ihtiyaç kalmıyor. Çünkü güvenoyunu millet veriyor. Güvenoyu vermeyince hükümet olabilir misiniz? Milletin verdiği güven yetmiyor mu bir de vekillerden alacağız.

Her şey açık ve seçik. Tereddüte, şüpheye mahal vermeyecek şekilde yazılmış. 105. maddede cumhurbaşkanının sorumsuzluğu değiştiriliyor. Yetki aldın, vaadlerde bulundun onları yaptın mı yapmadın mı 5 yıl sonra hesabı kim verecek? Tabii ki cumhurbaşkanı ve ekibi verecek. Cumhurbaşkanının herhangi bir suçla suçlanmasına imkan verilecek düzenlemeyle getiriyoruz. Burada deniyor ki bu geliyor ama öyle bir oran koydunuz ki mümkün değil. Mevcut anayasada 5’te 3 çoğunluk gerekiyor, bu düzenlemede 3’te 2 çoğunluk gerekiyor. 413 gerekirken 367’ye düşürülüyor. Hangisi daha büyük? 106. madde neyi değiştiriyor? Cumhurbaşkanının yardımcıları ve onları görevlerini düzenleyen anayasamıza yeni giren madde. Sistem başbakanı, bakanları sistemden çıkartıyor, cumhurbaşkanı yardımcılarını getiriyor. Başbakan yok evet. Ya biz makam mevki delisi değiliz, memleketin geleceği için bir Ali değil bin Ali feda olsun. Eğer ülkem milletim kazanacaksa biz kaybedelim. Biz şan şöhret peşinde değiliz”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yenilenmesi güçlerin dengesini ele alıyor. Cumhurbaşkanı seçime götürebilir ama kendisi de gitmek zorunda kalıyor. Yani bu sistem uzlaşmayı getiriyor. Oturun uzlaşın diyorlar, eğer uzlaşmazsanız biriniz giderseniz öbürünü de göndeririz diyor. Bu artık önümüzde yaşanılması muhtemel bütün krizleri ortadan kaldırıyor. Yargı ile ilgili düzenlemelerde hiçbir farklılık yok. İyileştirme var. HSYK’dan 7’ye 4 Meclis’e imkan veriliyor. Meclis’in iradesiyle seçim yapılıyor.

Şunu söylemek istiyorum. Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sorumluluğu olan bir ülkedir. Bölgede güçlü olması lazım. Bölge etrafında yapılan planlar açıktır. Ülkemize karşı çok boyutlu bir savaş başlatılmıştır. Bu savaşı kazanmanın yolu güçlü, siyasi iktidarın daim olmasıdır. Sürekli olmasıdır. Bu anayasayla hem bunu yapacağız hem de ülkemizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için siyasetin daha da güçlü hale gelmesini sağlayacağız. Hiç endişe etmeyin. Ben buna karşı çıkanların açıkçası hangi nedenle karşı çıkmakta olduklarını anlamakta zorlanıyorum. Çünkü bu herkese açık, kimin kazanacağına siz karar vermiyorsunuz, millet karar veriyor.

CHP’li Engin Altay: Başkanlık geçerse iç savaş çıkar

 Başkanlık geçerse önce kaos çıkar sonra iç savaş çıkar.

Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop: Türkiye yeniden inşa edilecek

Türkiye’de yeni anayasa tartışması yeni bir tartışma değil. Biz bu sistemle ilgili tartışmaların olgun bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Burada hükümet sistemi değişikliği var. Okumuyorsanız teklifi tartışmayalım. Anayasa değişikliğinin tam zamanıdır. Türkiye yeniden inşa edilecek.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Yaptığımız, Atatürk anayasalarına dönmektir

 

Cumhuriyet dönemimizin en önemli anayasa değişikliğini görüşüyoruz. Bu anayasa değişikliği ile güçlü iktidar, güçlü yasama, hızlı karar alma ve uygulamanın, hasılı ülkemizin güçlü geleceğinin temelleri atılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı sistemi doğrudan ülkemizin bekasıyla da ilgilidir.

Milletten kaçırılan, saklanan herhangi bir şey yoktur. Bizim yaptığımız bunu milletin önüne götürmektedir. Millet kararını versin ve o karara hepimiz saygı duyalım. Bu değişiklik tek bir kişinin iktidara getirilmesi değişikliği değildir. ‘OHAL’de anayasa değişikliği görüşülemez’ mantığını kabul etmek mümkün değil. Çünkü bu gazi meclis Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği yıllarda, 1921 anayasasını yapmış ve yürürlüğe koymuştur. O gün hiç kimse çıkıp da ‘Kurtuluş Savaşı var, anayasa yapma vakti değildir’ dememiştir.

Eğer bugün ‘Anayasayı görüşemeyiz’ dersek, parlamentoda hiçbir şeyi görüşemeyiz. Bu parlamento terör devam ederken, OHAL döneminde de anayasa yapmaya etkilidir, yetkilidir ve bu konuda ehliyeti tartışmasızdır. Bazıları Türkiye’de her büyük değişiklik olduğunda buna karşı çıkıyorlar. Değişimlere ‘Hayır’ diyerek bunları önleyemediniz. Bu bir rejim değişikliği olarak takdim edilemez. Hükümet sistemi değişikliğidir.

Bu değişiklik ne yapıyor? Cumhuriyetin temel niteliği olan hukuk devleti niteliğini güçlendirmektedir. Yargının tarafsızlığını güvence altına alıyor. Cumhurbaşkanının eylemlerine yargı yolu açılıyor. Cumhurbaşkanının sadece siyasi sorumluluğu yoktur. Sadece vatana ihanetten ötürü belli çoğunlukla suçlanabilmektedir. Sorumsuz bir cumhurbaşkanlığı makamı söz konusudur bizim sistemimizde. Yeni sistemle cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu da olacak.

Sanki meclis kapanıyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Yeni sistemle meclis daha da güçlendirilecek. Yasama güçlendirilmektedir. Cumhurbaşkanının bugünkü anayasasının ilgili maddesine göre meclisi fesih etme yetkisi var. Nitekim 7 Haziran’dan sonra seçimlerin yenilenmesine karar verdi. Yeni teklif, parlamentoyu daha korunaklı hale getiriyor. Parlamento hem yasama hem de denetim bakımından daha da güçlendirilmektedir.

Partili cumhurbaşkanı Türkiye’nin yeni tanıştığı bir şey değil. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk partili, milletvekili, genel başkan. İsmet İnönü de öyle. Ne oldu tarafsızlığına halel mi geldi? Bizim yaptığımız Atatürk anayasalarına dönmektir.

HDP’li Meral Danış Beştaş: Bu metin ‘Varlığım cumhurbaşkanına armağan olsun’ anayasasıdır

Doğrusu bu kadar önemli bir görüşme yapılırken Meclis’te canlı yayın olmaması bütün toplum için büyük bir problemdir. Tartışamayan müdahil olamadığı kendi geleceğini alt üst edecek bir değişiklik tartışması topluma izlettirilmiyor.

Bir iktidarın ve sarayın gündemi var bir de halkın gündemi.

Anayasa iktidar için yapılmaz toplum içindir.

AKP’li olmayan ve anayasa değişikliğini desteklemeyenler özgürlük alanı bırakılmamıştır. Toplantı ve gösteri yapma hakkı sadece iktidar partisini desteklemek için var. AKP’li olmayan herkes bir sabah uyandığında terörist olabiliyor. Eğer referandumda geçerse, anayasa değişikliğini konuşmak yasaktır diye KHK çıksa kimse şaşırmayacak. Bu metinde halk yok, 80 milyon yurttaş yok, toplumun yarısı kadınlar yok, çocuklar yok, gençler yok, Kürt halkı yok, Ermeniler yok, Çerkesler yok, Aleviler yok, farklı eğilimler yok, farklılıklar yok. Bu metinde erkek bir sultan var.

Peki, mevcut cunta anayasasını da askıya alan, hukuku bir kişinin tahayyüllerine teslim eden anayasanın en iyi şöyle ifade edilebilir: Varlığım cumhurbaşkanına armağan olsun.

Bir de Türk tipi başkanlık deniyor. Türk, dikta rejiminin adı olabilir mi? Deniyor ki, Türk halkı demokrasiyi bilmez, tek adam rejimine layıktır. Özgür yurttaş olmaya değil, biat eden bir tebaa olmaya layıktır.

Biz HDP olarak Cizre bodrumlarında ‘Su heval su’ diyenleri unutmadık. Bu yüzden ‘Hayır’ diyeceğiz. Bunların insanlığa karşı suçlar olduğunu her fırsatta ifade edeceğiz. daha onurlu bir yaşam için, kadın özgürlüğü için, daha fazla canımızı toprağa düşürmemek için bu anayasaya ‘Hayır’ diyeceğiz.

CHP’li Deniz Baykal:  Paketi OHAL içinde konuşuyoruz, işi oldu bittiye getirme çabası var

Tarihi bir toplantı yapıyoruz. Günlük siyaset yapmak için burada değilim. Türkiye’ye sahip çıkmak için geldim. Seçilerek gelmiş milletvekilleri gibi bütün siyasi ömrümü bu kutsal çatı altında geçirmiş biri olarak milletime karşı konuşmak zorunda hissediyorum. İstiklal Madalyası’yla onurlandırılmış, İstiklal Gazisi babamın helalliğini kazanmak için konuşmak zorundayım. Belki böyle bir şans bir daha hiçbirimizin olmayacaktır. Türkiye’nin tarihiyle hesaplaşacağı bir görev ve sorumluluk anının içindeyiz. Böyle bir tarihi karar anına bizi taşıyan, boş kağıt imzalatılarak önümüze getirilen bir projedir. Bu sipariş bir projedir. Millet egemenliği yerine şahıs hegomonyasını getirecek tasarı önümüzde duruyor.

Bu tasarıdan halkın haberi yok. Anayasamızın en temel dayanaklarıyla oynayan tasarıdan halkın haberi yok. Bu tasarıdan, hukuk fakültelerinin, baroların, sendikaların, milletin haberi yoktur. Milleti uyarmadan, işi olup bittiye getirme çabası vardır.

Meclis TV kapatılmış, bunun izahı var mı? Kendisine güvenen, projesine inanan insanlar Meclis TV’yi neden kapatırlar. İşi olup bittiye getirme çabası var. Bir şeyin telaşı var. Bu doğru değildir. Bunu böyle yapmak zorunda hissediyorsanız, bu işin içinde bir çapanoğlu var. Önce millete bu işi anlatmak lazım. Bunu söylemenizi beklerdim. Milletin arkasından talimatla iş çevirmek kimseye yakışmaz. Bu anayasa paketini bir olağanüstü hal içinde konuşuyoruz. OHAL, olağanüstü hal kapsamı dışında gerekçelerle sürdürülüyor…

Hala her KHK’yla yüzlerce insan işinden oluyor. Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırılarını yaşıyoruz. 516 kişi hayatını kaybetti. Sadece son altı ayda 17 saldırıda 210 kişi hayatını kaybetti, Suriye’de 47 askerimiz düştü. Güvenlik krizi sizi muhalefet liderlerine zırhlı araba verme noktasına kadar getirmiş. Allahaşkına, bu hal altında referandumla anayasa değişikliğini nasıl düşünüyorsunuz? Millet can derdinde, birileri et derdinde. OHAL’in altıncı ayındayız. Şehit haberleri, bombalamalar, millet her yerde yas içinde. Matem tutan insanlara hadi koş oyunu ver diyeceksiniz. Bu bana ayıplı malını satmaya çalışan tüccarları andırıyor.

Uzlaşma olmadan anayasa değişikliği hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bir yanda dış kaynaklı komplolar, bir yanda iç politikadan kaynaklı tehdit ortamı. Her ikisiyle karşı karşıyayız. Böyle bir ortamda rejim değişimi girişimini akılla, sağduyuyla açıklanabilir mi?

Bu anayasa değişikliği, sıradan bir paket değildir. Bu anayasanın temellerini, egemenlik anlayışını, dünyanın hiçbir demokratik ortamında olmayacak şekilde allak bullak edecek bir değişikliktir.

Anayasanın temelinde milli egemenlik anlayışı var. Bu tasarı milletin üstünlüğünü ortadan kaldıracaktır, Meclis eşit bile olamayacaktır. Milli egemenlik ortadan kaldırılacaktır. Bu meclisin arkasında millet var. Tümüyle Türkiye, yüzde yüzüyle her siyasi partiden, her kimlikten, her inançtan, mezhepten insanız. Onun için bütün organların üzerinde olmak zorunda. Ama ilk kez bir seçim yapacağız, yüzde 51’le cumhurbaşkanı seçeceğiz, bu cumhurbaşkanı yüzde yüz olan Meclis’in temel yetkilerini elden alacak. Herhangi bir ülkede bunun bir benzeri var mı?

HDP’li Filiz Kerestecioğlu tutuklu vekillerin Meclis’e getirilmesini istedi

‘Yargıya müdahale mi edeceğiz?’ diyor bazı vekiller. Kimse bize yargı bağımsız falan demesin. Yargı bağımsız falan değil. Biz burada adli bir karar beklemiyoruz. Milletvekillerinin görüşmelere katılıp, aynı zamanda oy kullanmalarının sağlanması gerekiyor. Bu istenirse yapılır. Bu sadece HDP’yi ilgilendiren bir konu değildir. Bizim milletvekillerimizin, bütün il, ilçe yöneticilerimizin rehin tutulmasının tek nedeni de bu tekçi, tek kişiye yetki vermek isteyen anayasa teklifine karşı muhalefetin engellenmesidir. Bizim sözümüzün engellenmesidir. Bu dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyen herkesin ayıbıdır.

CHP’li Bülent Tezcan: Bu rejim değişikliğidir, seçilmiş kral yaratma teklifidir

Başından beri diyoruz ki, cumhuriyet egemenlik problemidir. Kuvayi Milliye ruhuyla işgale onurlarıyla direnen kurucularımız, millet iradesini saraydan alıp millete verdiler. Bunun iki koşulu vardır: Seçim ama ikinci koşul, seçimle verilen egemenliği koruyacak anayasa olmasıdır. O gücün bir elde toplanmasını engelleyecek anayasaya ihtiyaç var. Yoksa birileri milletin adına millete zulüm etmeye başlar. 21’inci yüzyılın Türkiyesini diktatörlere teslim etmeyelim. Bu teklif ben de Cumhurbaşkanı olsam beni de diktatör yapar. Bu teklif, 100 yıl önce saraydan alınıp millete verilen egemenliğin, tekrar milletten alınıp saraydan verilmesidir. Bu rejim değişikliğidir, seçilmiş kral yaratma teklifidir.

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan: Bunu millete götürmeye kararlıyız

Bu Meclis Anayasa’yı değiştirebilecek bir meclistir. Hepinizin malumu anayasa komisyonunda 600’ün üzerinde milletvekili konuşma yaptı, biz de dinledik. Komisyonun işlemini tamamlayıp, baskıya göndermesinden, gündeme almasından geri adım atılacak bir durum söz konusu değildir. Gelin bu teklifi makul değerlendirelim. Derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Genel Kurul’da kaldırılan, değiştirilen maddeler oldu, biz değişikliklere açığız ama bunu görüşmeyiz demek doğru değil. Bu metnin Anayasa’ya aykırılığı söz konusu değildir. Bu metne lütfen önyargısız yaklaşın. Bu teklifi biz AKP için değil, Türkiye için istiyoruz. 10 gün komisyonda bağırdınız. Biz gururla, onurla 316 milletvekili olarak bunun altına imza attık, bunu millete götürmeye kararlıyız.

CHP’li Mehmet Bekaroğlu: Cumhurbaşkanı her şey oldu, daha ne istiyor?

Cumhurbaşkanının mağduriyetinin ben şahidiyim. ‘Muhtar bile olamaz’ diye manşetler attılar. Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkede her şey oldu. Belediye başkanı oldu, başbakan oldu, cumhurbaşkanı oldu. Daha ne istiyor?

MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay: Çözüm üretmeliyiz

Ülkemiz zor bir dönemden geçmektedir, hadiseleri uzaktan izleyemeyiz. Etrafımız ateş çemberiyken inisiyatif almamamız düşünülemez. Toplumsal ağırlığı günden güne artan sorunlara karşı çözüm üretmemiz gerekiyor. Siyasetin güç ilişkilerinden beslenen modelden kurtarılması gerekir.

HDP’li Filiz Kerestecioğlu’ndan çağrı

Bugün Türkiye’de kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran tek adam teklifi görüşülecek. En büyük insan hatası ikbalini her şeyin önüne koymasıdır. Bu kapsamda AKP’li ve MHP’li milletvekillerini teklifi bir kez daha okumaya ve ret oyu vermeye çağırıyoruz. Başta eş başkanlarımız ve grup başkanvekillerimizin tutuklu bulunduğu sırada yapılacak anayasa değişikliğinin teklifi halkın büyük çoğunluğunun iradesini de yok saymak anlamına geleceğinden meşruluğu yoktur.

  Kerestecioğlu 'tane tane' anlattı: Sen, ben değil, biz olmak için 'hayır' diyeceğiz

CHP’li Mahmut Tanal: Direneceğiz

15 Temmuz’da meclisi bombalayanlara karşı sabaha kadar direndik. Bugün de meclisi kuşatmaya aldınız. Bugün de direneceğiz. Bu mücadele hukuk devleti isteyenlerle buna karşı olanların mücadelesidir. Bu teklif ucuzluk mu getirecek, refah mı getirecek yoksa dikta mı getirecek? Halka sordunuz mu?




Önceki Haber
Kadınların tandır komünü
Sonraki Haber
FT: Yunanistan’a kaçan askerler Çipras’ı ikileme soktu