Ana SayfaGüncelBilgen: Anayasa teklifi geçtiğinde ‘İki parti de fazla, tek olsun’ diyecek

Bilgen: Anayasa teklifi geçtiğinde ‘İki parti de fazla, tek olsun’ diyecek

HABER MERKEZİ – Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a işaret ederek “‘Dört parti fazla geliyor, iki olsun’ diyor. Paket onun istediği gibi geçerse ‘İki parti de fazla, tek olsun’ diyecek” diye konuştu. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin grup toplantısında konuştu.

Gündeminde ekonomik kriz ve ‘başkanlığı’ da içeren Anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri olan Bilgen, “Bu kadar ağır bir ekonomik tablo altında bu parlamento geçen haftayı bir kişi için yeni bir anayasa yapma çalışmasıyla geçirdi” diye konuştu.

Bilgen, HDP’li Garo Paylan’ın “soykırım” sözü nedeniyle Mecis’ten men cezası alması ve 3 partinin ortak tutumuna ise tepki gösterdi.

Bilgen’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Erdoğan’ın ‘Parlamento bu içtüzükle yürütülemez’ sözleri

Eğer gerçekten anayasa değişikliği güçler ayrılığı ilkesini taşısaydı bir Cumhurbaşkanı yasama ve denetim işlevi gören halk adına bu görevi yapan organı kendisi için tehlikeli, rahatsız edici görmezdi. Cumhurbaşkanı parlamentonun neyinden rahatsız? Yasama faaliyetlerinden mi denetim faaliyetinden mi?

Zaten soru önergelerine neredeyse dostlar alışverişte görsün gibi bakanlıkların tanıtım broşürlerini gönderiyorlar. Cumhurbaşkanı sadece parlamentodan mı rahatsız yoksa siyasi partilerden mi rahatsız, merak ediyoruz. Grup toplantılarının da yapılması Cumhurbaşkanını rahatsız ederse grup toplantıları da iptal edilebilir mi? Soru önergelerini kaldıranlar grup toplantılarını kaldırma inisiyatifi de verebilir.

‘Dört parti fazla geliyor, iki olsun’ diyor. Paket onun istediği gibi geçerse ‘İki parti de fazla tek olsun’ diyecek. O zaman söylenecek söz ve zemin kalmayacak.

İşsizlik ve ekonomi

TÜİK’in açıkladığı rakamlar 2008’den bu yana en kötü rakamlar. Son bir yıl içinde 500 bin kişi işsiz kalmış durumda. İstihdam açığı neredeyse her yıl 900 bin kişiye iş imkanı oluşturulması sorumluluğu yüklüyor. Ülkeyi yönetenler her yıl 900 bin kişiye iş bulmak zorunda. Ama işsizlikle ilgili bu acı tabloyu parlamento kendine dert etmiyor

TL değer kaybediyor. Yükselen dolar olsaydı bütün dünyada bu yönlü bir seyir yaşanırdı. Değer kaybeden TL’nin bir biçimde özellikle satın alma gücü için emekçiye ödetilen yükü. Türkiye buğday ithal eden bir ülke haline geldi. İster simit ister emek ister hamburger hesabı yapın. Sonuç olarak ekonomi kötü durumdadır. Bunun bedelini küçük esnaf, emekçi öder. Bu koşullar altında, bu kadar ağır bir ekonomik tablo altında bu parlamento geçen haftayı bir kişi için yeni bir anayasa yapma çalışmasıyla geçerdi.

AKP’lilerin ‘Köpekler giremez’ dövizi

Köpekler tarih boyunca insanlığın yol arkadaşıdır ve sadakati temsil ederler. İbretlik fabllar vardır. Tavşan ile tazının hikayesi. Tavşan avcının hedefidir. Tazı tavşanı kovalar, nefesi yetmez. Tavşan da durur tazıyı izler. Tavşana seslenir tazı, ‘Ey tavşan kardeş benim bacaklarım senden uzun, senden daha güçlüyüm ama sana yetişemiyorum.’ Tavşan ibretlik bir cevap verir: ‘Sen iki kemik için koşuyorsun bense yaşamak için koşuyorum.’ Siyaseti hangi değerler için yapıyorsanız gücünüz o kadar olur. Sadece parti başkanı için siyaset yapıyorsanız nefesiniz yetmez.

Garo Paylan

Bu çatı altında her türlü seviyesiz hakaret ve küfre ceza verilmezken arkadaşımız kullandığı kavramdan 3 birleşim ceza verildi. Bu kavram siyasidir, hukukidir. Kullanmak isterseniz kullanırsanız. Kullananı bu çatı altında görmeye cesaretiniz yoksa bu bir tahammülsüzlüğün ifadesidir. ‘Kürdistan’ tartışmasında partiler arası ittifak gerçekleşti. Tarihin 10 yılında kullanılmış bir ifade olduğu dillendiriliyor. Bunu söyleyenin de hiçbir önemi olmuyor. Hep birlikte alkışlıyorlar. Ulus’taki bina hala ayakta. Zahmet edip 2 kilometre ileriye gitseler. Şimdi müze olan Meclis’in duvarlarında yazılan isimlerin yanındaki sıfatlara baksalar. İsimlerinin altında Kürdistan ve Laziztan mebusu yazdığı görülür. Ama hiçbir şeyi anlamayı, öğrenmeye niyetleri de yok cesaretleri de yok.

Sur’daki istismar görüntüleri

JÖH-PÖH kim kameraya aldıysa, kim talimat vermiş bilmiyoruz. O çocukların maruz kaldıkları muameleyi gören herkesin insanlığından utanması lazım. Kürt olmak Alevi olmak… Bütün bunlar insan olmakla ifade eder.




Önceki Haber
Elektronik ürünlere de zam geldi
Sonraki Haber
Kılıçdaroğlu: Suriye'yi ve Irak'ı karıştırdık, TIR'larla silah gönderdik, IŞİD'i kanka belledik