Ana SayfaDünyaElektrik, su, telefon yok: 280 yıllık kulübede yaşayan bir kadın

Elektrik, su, telefon yok: 280 yıllık kulübede yaşayan bir kadın

HABER MERKEZİ – Elektriği, suyu, televizyonu ve telefonu olmadan 280 yıllık kulübede yaşayan İrlandalı Margaret Gallagher, yaşamını anlattı. Gallagher’in daha modern bir dünyaya pek de zamanı yok. 74 yaşındaki kadının evi ve yaşamı üzerine anlatısı işte şöyle…

74 yaşındaki İrlandalı Margaret Gallagher, 18. yüzyılda inşa edilmiş ve birçok açıdan binlerce yıldır değişmemiş, göz kamaştırıcı eski bir kır evinde yaşıyor.

Belcoo, Co Fermanagh’ta bulunan kır evi 280 yılı devirmiş de olsa onun evinde ne su, ne elektrik, ne telefon ne de televizyon bulunmakta.

Kış burada gerçekten sert geçiyor ve Margaret Gallagher bu soğukla nasıl başa çıkacağını biliyor.

Gallagher, hazırlıklarını şöyle anlatıyor:

Kablosuz bir radyom var ve haberleri oradan dinliyorum. Haberlerde yoğun kar yağışı uyarısı vardı. Ben de bolca odun ve çim aldım, bolca su taşıdım yani kar yağışına karşı tüm önlemlerimi aldım. Şu an bana fazlasıyla yetecek miktarda suyum var hatta şehrin tamamını ufak bir ücret karşılığında yıkayabilirim bile. Çatıda biriken karları temizlemem için sabah çok erken kalkmam gerekiyor. Eğer bunu yapmazsam, çatı zarar görebiliyor, daha önce bir defa zarar görmüştü. Böyle bir evde yaşıyorsanız, denk gelebileceğiniz şeylere karşı hazırlıklı olmalısınız.

Her sabah şöminedeki ateşini yakan ve bin bir değişik tattaki keklerinden pişiren 74 yaşındaki kadın, kıyafetlerini yıkaması ve temizlik yapması gerektiğinde, yakınındaki kuyudan su temin ediyor.

‘Neslim tükeniyor’

Margeret, insanların onu garipsemesine is tepkili:

Size şöyle söyleyeyim; birkaç torba çimen ve bir miktar su taşıyorum. İnsanlar gelip bana nesli tükenmekte olan bir türmüşüm gibi bakıyor. Evet, aslında doğru, gerçekten neslim tükeniyor. Gerçekten. Buraya gelip, ‘Ooo, vay be, aaa’ diye tepkiler veren ve bana bakarak ‘Bu yaşam tarzına sahip insanlar, uzun siyah etek giyerler diye düşünüyordum’ diyen Amerikalı turistleri hoşnut kılmak için burada yaşamıyorum. Bu tarz konuşan insanlara tepkim şu oluyor; ‘Eh yani, kuyuya indiğim yolu görseniz gerçekten de siyah uzun eteğin yıkanmasına ihtiyaç oluyor.’

Ateş yanarken yayılması için açık tutulan ön kapı ile birlikte, duvarlarda çift yağ yakıcıları ve ateşin daha fazla ışık vermesi için yansıtma görevi üstlenen aynalar var.

‘Modern bir yaşama geçmek için zaman olmadı’

Gallagher’in evinin her bir köşesi, yakın geçmişi hatta daha da geçmişi yansıtıyor. Aslında onun için, gerçekliği yansıtıyor:

Daha modern bir yaşama geçmek için hiç zaman olmadı. 26 Haziran 1942’de Pazartesi sabahı 9’u 5 geçe bu evde doğdum. Annem 10 yaşımdayken, babam ise 1980’de öldü. Dedem bu evi 1887’de almış. Evi benim alışım, onlar için ne kadar iyi olduysa benim için de yeterince iyi olmuştur. Bu günlerde fazla para yok fakat her zaman açık bir kapı vardır. Tanrı, her zaman bir kapıyı kapatır ve diğerini açar. Televizyon kullanmıyorum. Kurmalı bir radyom var. Sabah, gün ortası, öğlen ve akşam haberlerini ondan dinliyorum. Televizyonlarla ya da herhangi başka bir şey ile ilgili tek problem; hiç kullanılmayan kapatma tuşunun olmaması bence.

‘Dünya’da ne olup bittiği ile ilgilenmiyorum’

‘Yalnızlığın’ toplumdan silinmesinden korkan Margaret Gallagher’ın diğer söyledikleri özetle şöyle:

Eski keşişlerden, özellikle de Cleenish Adası’nda yaşayan keşişlerden, yalnızlık ve misafirperverlik hakkında çok şey öğrendik. Fakat şimdi hepsi unutuldu. Biriyle konuştuğunda ya telefonda ya da bilgisayardalar, hiçbir şekilde göz teması yok. Bence misafirperverlikten gittikçe uzaklaşıyoruz ve o açık kapı kapanıyor.

Dünya’da ne olup bittiği ile ilgilenmiyorum. İlgilensem de düzeltemeyeceğim ki. Kuzey İrlanda’da olan bir şeyi düzeltebilecek miyim? Hayır. Hatta kendi kasabamda olan yanlış bir şeyi bile düzeltemem. Haberler ilgimi çekmiyor. Ve bilmediğiniz, tanımadığınız insanlar hakkındaki tüm bu konuşmalar… Moğolistan dışında yaşayan kimsenin Margaret Gallagher’in yaptığı şey hakkında en ufak bir bilgisinin olduğunu hatta ilgilendiğini bile sanmıyorum. Televizyon güzel bir şey ama beni bilgi ile sınıyor.

Modern su ısıtıcılarını sevmiyorum. Kendi su ısıtıcımı seviyorum. Her zaman ateşin üstünde ve harika. Bozulmadığı ve tamir ettirmesi çok pahalı olmadığı sürece bir şeyi değiştirmeye gerek duymuyorum.


* Bu haber, Gaia Dergi‘nin Türkçeleştirdiği Margaret Gallagher röportajından kısaltılmıştır.