Gazeteciler 9 gündür gözaltında: Avukatlardan gözaltı kararına itiraz

HABER MERKEZİ – İstanbul merkezli yürütülen soruşturmada 25 Aralık’ta gözaltına alınan gazeteciler Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca Öğreten, Derya Okatan, Mahir Kanaat ve Eray Saygın 9 gündür gözaltında tutulmaya devam ediyor. Haklarında 24 Ocak’a kadar gözaltı kararı bulunan gazetecilerin avukatları müvekkillerinin gözaltında tutulmasına itiraz ederek, serbest bırakılmalarını istedi.

İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’da 25 Aralık günü evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınan OHAL KHK’sı ile kapatılan DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik  ve muhabiri Metin Yoksu, Diken yazarı Tunca Öğreten, ETHA Yazıişleri Müdürü Derya Okatan, Birgün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat ve Yolculuk Gazetesi İmtiyaz Sahibi Eray Sargın 9 gündür gözaltında tutuluyor.

Gazeteciler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 24 Ocak’a kadar gözaltı kararı verilmişti.

Gazetecilerden Çelik, Yoksu ve Okatan’ın avukatı Özcan Kılıç, müvekkillerinin gözaltında tutulmasıyla ilgili İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu.

Avukat Kılıç itirazında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının kaldırılması ve müvekkillerin serbest bırakılmasını istedi.

Avukat Kılıç’ın yaptığı itiraz şöyle:

AİHS ve anayasaya aykırı

Soruşturma sürecinde, İstanbul 12. Sulh Ceza Yargıçlığı’nın 24.12.2016 tarihli ve 2016/691 Değişik iş sayılı kararı ile; 667 sayılı KHK nın 6/1-a maddesi gerekçe gösterilerek 5 gün süre ile avukat-müdafileri ile görüşme yasağı uygulaması, dosyaya erişimin kısıtlanması ve 72 saat içerisinde ikametgahlarında arama yapılması ve kişisel eşyalarına el konulmasına ilişkin verilen kararın Anayasa, AİHS ve hukuk kurallarına açıkça aykırıdır.

Savcılık-kolluk birimlerinden şifahi olarak aldığımız bilgilere göre, savcılık kararında, müvekkillerin ‘terör örgütüne üye oldukları’ iddiasıyla gözaltına alındıkları, gözaltında tutulma süresinin 30 gün olduğu, gözaltı süresinin 24.01.2017 tarihine kadar devam edeceği, bu süre içerisinde emniyet müdürlüğünde nezarethanede tutulacakları belirtilmiştir.

Müvekkiller yönünden, şahsileştirilmiş bir suç isnadı ve somut, maddi ve hukuki anlamda delil niteliği taşıyan belge ve bulguların varlığı uygulamayı gerçekleştiren savcılık tarafından ortaya konulmamıştır.

Özellikle AİHM ve AYM kararlarında/içtihatlarında, gözaltı sürelerine ilişkin olarak belirlenen azami süreler, makul ve inandırıcı gerekçeler olmaksızın müvekkiller açısından fazlası ile aşılmış olup, derhal serbest bırakılmaları gerekmektedir.

Uygulamaya gerekçe yapılan 667 sayılı KHK nin 6/1-a maddesinin, Anayasa ve AİHS’nde belirlenen temel ilkelere aykırı olduğu açıktır.

Redhacak soruşturması iddiası

Gazetecilerin dosyasına kısıtlılık getirilirken, hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah Gazetesi ise gözaltına alınan gazetecilerin “RedHack ile irtibatlı” olduğu ve “grubun algı ekibi” olduğu yönünde haber geçmişti.

Gazetenin söz konusu haberinde, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘RedHack’ isimli yasadışı hacker gurubu ile irtibatı tespit edilen bu gurubun algı ekibi olarak değerlendirilen 9 isme yönelik gözaltı ve yakalama kararı çıkardı. 5 şüpheli gözaltına alınırken 3 şüphelinin yurtdışında olduğu tespit edildi. 1 şüpheli ise aranıyor” ifadeleri kullanılmıştı.

Çelik: Bir komplo gözaltısı

Avukatı ile ancak 5’inci günün sonunda görüşebilen Ömer Çelik ise Redhack iddialarıyla ilgili “Bir komplo gözaltısıdır” değerlendirmesinde bulunmuştu.