Ana SayfaGüncel‘İnsan çölü’ İstanbul’dan Arhavi’ye: ‘Hayatı kendimize esir etmişiz, artık daha özgürüz’

‘İnsan çölü’ İstanbul’dan Arhavi’ye: ‘Hayatı kendimize esir etmişiz, artık daha özgürüz’

HABER MERKEZİ – “İnsan çölü” olarak tanımladıkları İstanbul’dan doğaya yakın olmak için Artvin’in Arhavi ilçesine yerleşen fotoğraf-video sanatçısı Gökçe Sümerkan ve müzisyen Mecit Çeliktaş, sanat atölyesi kurdu. ‘İnsan ve ülke sınırımız yok’ diyen iki sanatçı, “Biz hayatımızı sınırlarla kendimize esir etmişiz. Bu sınırları yıkmak da yine bizlerin elinde” diyerek köylere gelmek isteyenlere seslendi.

Fotoğraf ve video sanatçısı Gökçe Sümerkan ve müzisyen Mecit Çeliktaş, 15 yıl yaşadıkları İstanbul’u terk ederek, çocukluklarında kokusunu aldıkları köy yaşamını tercih edenlerden.

Artvin’in Arhavi ilçesine 15 dakikalık mesafedeki Cumhuriyet Mahallesi’nde sanat atölyesi kuran iki sanatçı, bir insan çölüne benzettikleri İstanbul’un ardından köye gelince kendilerini prangalarından arınmış özgür bir birey olarak hissettiklerini söylüyor.

Gökçe Sümerkan, babasının işi nedeniyle Doğu Karadeniz’in yaylalarında geçirdiği çocukluğunun ardından İstanbul ile ilk olarak okumak için Yıldız Teknik Üniversitesi fotoğraf-video bölümünü kazandığında tanıştı.

Sümerkan, mezun olduktan sonra fotoğraf-video projelerinde çalıştı ancak hiçbir zaman kendisini tam olarak mutlu hissetmedi.

Mecit Çeliktaş’ın çocukluğu da Trabzon’un köylerinde geçti. Ancak çalışmak için gittiği İstanbul’da doğadan daha fazla uzak kalamayacağını anlayınca o da Sümerkan gibi hayatını tümü ile değiştirme kararı aldı.

Arhavi’ye gelen ikilinin atölyesi

Yaklaşık 1 yıl önce, Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği’nin davetlisi olarak Arhavi’ye gelen ikilinin kurdukları atölyede sevimli ve mini bir fabrika gibi çalışıyor. Duvarlarında Çeliktaş’ın yaptığı kavallar, sazlar ve ev araç gereçleri ile süslenen atölyede, Sümerkan da geri dönüşüm yolu ile yüzükler, defterler, kolyeler hazırlıyor.

Üretim yaptıkları zamandan arta kalan zamanlarda da ise ikili başka bir üretime geçiyor.

Sanat işlerini bitiren ikili bu kez köyde ıhlamur toplayan, köy pekmezi yapan, organik atıklarından üretimler yapan herkesin sevdiği bir köy sakini sanatçı olarak karşımıza çıkıyor.

‘İnsan, ömrünü sonraya ertelememeli’

“İnsan, ömrünü iteklememeli ve sonraya ertelememeli” diyen Gökçe Sümerkan, ne yapmak istiyorsa insanın onu yapması görüşünde.

Sümerkan, bunun da karşılığının ekonomik özgürlük olmadığını, para kazanmanın insanı özgürleştirmediğini belirtiyor.

‘Köy yaşamı her şeyi öğretiyor’

Köye geldiğinde aslında hiçbir şey bilmediğini anlatan Sümerkan, mesela bir inek sağmayı, odun kırmayı bilmediğini ancak şimdi bunların hepsini özenle yaptığını anlatıyor.

İstanbul’da sürekli olarak çalıştığını ve sosyal bir yaşamı olmadığını söyleyen Sümerkan, köyde ise bunun tam tersi bir duruma tanık olmuş. Komşuları ıhlamur toplarken yardıma gittiğini, bahçede fındık topladığını anlatan Sümerkan, şöyle diyor:

Burada yardımlaşma ve dayanışma herkes için vazgeçilmez. Beni de komşular çağırınca gidiyorum. Yapamıyorum diye bir şey yok, köy yaşamı her şeyi öğretiyor.

‘Hayatımızı sınırlarla kendimize esir etmişiz’

Kendileri gibi köylere yerleşmek isteyenlere de seslenen iki genç sanatçı, son olarak şunları söylüyor:

Karar verin ve uygulayın. Ertelemeyin. Düşündüğünüzden daha kolay olacak. Hayal kuruyorsun diyenlere aldırmayın. Bu kararımızın ardından bütün sınırları yıktık. İnsan ve ülke sınırımız yok. Biz hayatımızı sınırlarla kendimize esir etmişiz. Bu sınırları yıkmak da yine bizlerin elinde.


Kaynak: Gazete Şûjin