Ana SayfaEkolojiTicari değil estetik bir kaygı: ‘Ağaçkakan Atölyesi’

Ticari değil estetik bir kaygı: ‘Ağaçkakan Atölyesi’

HABER MERKEZİ – Van’da bulunan Ağaçkakan Atölyesi’ni kuran Övünç Pehlivan, dünyanın çeşitli yerlerinden getirdiği ahşabı geleneksel motiflerle birleştirerek sanat eserine dönüştürüyor.

Van’da Övünç Pehlivan’ın açtığı Ağaçkakan Atölyesi’nde bulunan her obje, dünyanın pek çok farklı noktasından getirilen ağaçların el işçiliği ile buluşması sonucu ortaya çıkmış.

Duvarlarına dek her noktasına ağaç kokusunun hakim olduğu atölyede Pehlivan,  kitaplık, tabure, kolye, küpe, takı, ahşap matara, ayna, saat gibi birçok ürüne imza atıyor.

dihaber’in haberine göre, birçok ürünün kendi tasarımı olduğunu söyleyen Pehlivan, eşyaları hem yöreden hem de dünyanın farklı kültürlerinden motiflerle süslüyor.

Atölyeye gelenlere farklı tasarımlar sunmayı amaçladığını belirten Pehlivan, ahşap üzerinde 3 farklı teknik kullanıyor.

Ahşabın bir kısmı Akadamar Adası’ndan 

Pehlivan, eşyayı yapmadan önce çizimini yaptığını belirterek şunları söylüyor:

Bu ürünler hem kendi tasarımım hem de insanların siparişlerine göre yapıyoruz. Mesela Ardıç Ağacı’ndan yaptığımız ürünlerin üzerine Van’daki el dokuması halıların motiflerini işliyorum. Bazılarına da Astekler, Mayalar ve Güney Afrika yerlilerin figürlerini kullanıyorum.

Bazı dönemler Akdamar Adası’ndan topladığım o kuru Badem Ağacı dallarını kullanırken, kimi zaman da Çatak’ın ceviz ağacı üzerine motifler işliyoruz. Bazı özel ağaçları ise İspanya, Kosta Rika, Tunus, Hindistan gibi farklı yerlerden getiriyoruz. Tabi o ürünlerin fiyatı da diğerlerinden farklı olabiliyor.

Ağaçtan yaptığı ürünlerin insanlara ve doğaya zarar vermediğini kaydeden Pehlivan, dünyada ahşap matara yapımında sayılı isimlerden.

“İnsanlar buraya gelip bir çay bile içtiklerinde kendilerini huzurlu hissedebiliyor. Çünkü buradaki her şey ağaçtan yapılıyor” diyen Pehlivan, ileriki zamanlarda kurs verip, bu işi severek yapabilecek gönüllü kişilere eğitim vermeyi hedeflediğini söylüyor.

Pehlivan son olarak şu noktaya dikkat çekiyor:

Türkiye’de kolay bulunan ürünler değil bunlar. İşimi büyütmekten kastım, daha fazla sanatımı geliştirmek istiyorum. Büyük sermayelere girmek gibi bir derdim yok. Çünkü biliyorum bir iş ne kadar ticarileşirse o kadar estetikten uzak olur.

Previous post
Kadınlar cinsel saldırılara karşı sokaktaydı
Next post
Astana öncesi ÖSO'dan Suriye barış görüşmelerini durdurma kararı