Ana SayfaGüncelYAŞAM EYLEMİ | Yıldızlar karanlık olmadan parlamazlar

YAŞAM EYLEMİ | Yıldızlar karanlık olmadan parlamazlar

AYTÜL HASALTUN


Benzer yazılara (paylaşımlara) denk gelmişsinizdir mutlaka. Yeni bir yıla başladığımız bugünlerde yeni kişisel kararlarla yolculuklarımıza/yolculuğumuza devam ederken “iyi”yi güçlendirmek için, bildiğim ne varsa günbegün paylaşayım istiyorum. Bilgim; denizyıldızının hikayesindeki gibi bir tek kişiyi bile ayakta/ hayatta tutarsa ne mutlu bana. Öyle ya da böyle bu günler geçecek çünkü. Ayakta, dimdik ve kendinizle gurur duyduğunuz eylemlerle dolu geçmesi, herkes için en büyük ve tek yeni yıl dileğim.

Hiç travma yaşayan bir hayvan gördünüz mü? Yoğun kanamalı ağır bir kazadan ziyade çarpmak, düşmek, yuvarlanmak gibi daha küçük çaplı bir kazadan bahsediyorum. Hayvan arkadaşlarımız önce ayağa kalkıp merkezlerine geliyorlar ve sonra silkiniyorlar. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp gidiyorlar. İçgüdüsel yaptıkları bu eylemin basitliğine hayran olmamak elde değil. Bizler yani insanlık, yaşantılarımıza duyguyu eklediğimiz için işler biraz daha karmaşık hale geliyor. Bu basitlik bana iki soru sorduruyor:

1- Etrafımda bunca uyaran varken içgüdülerimi daha çok duyabilir miyim? Ki bedenle çalışan meslek gruplarının ortaklaştığı önemli bir konu da “bedenin kendini iyileştirme potansiyeli”nin olduğudur. Ve içgüdüler bu çabanın en iyi kılavuzlarından biridir.

2- Hayvan arkadaşımı taklit edebilir miyim?

İlk şıkkın uygulaması epey bir dikkat ve zaman alacaktır ve epey değerlidir elbette ama dedim ya özellikle de şehirde yaşayan biriyseniz çok fazla uyarana maruz kalıyorsunuz demektir daha çok yardıma ihtiyaç duyabilirsiniz. Yardımcı bir kaynağınız yoksa; “bedensel olarak neye ihtiyacım var?” sorusuyla başlayabilirsiniz. Bu sorunun hemen altındaki katmanda “şu an yaşadığım hissi bedenimin neresinde yoğun olarak hissediyorum ve neye benziyor?” sorusu yatıyor. Cevaplarınızın basit ve somut olmasına özen gösterin lütfen.

Diğer seçenek çok daha hazır. Silkelenin ve silkeleyin. Farkettiğiniz gibi iki aşamalı ve 5 ile 10 dakika arasında bir zaman ayırma ile uygulamak mümkün. Kadın ya da erkek ya da çocuk ya da yaş almış olabilirsiniz. Oturarak bile yapabilirsiniz.

Adım adım sizi yönlendiriyor olacağım, lütfen takip edin. Hiç de uzak bir yerden başlamayacağız.

Adımlar

* Omuzları hızla çapraz sallama Anadolu halklarının kültürünün bir parçasıdır, bilirsiniz. Eğer harekete geçmenizi kolaylaştıracaksa, kıpır kıpır bir müzik sizi hemen havaya sokacaktır. Ama bolca kayıp ve acı yaşadığımız bu günlerde bazen hareketli bir müzik fazla gelebilir ve bu da çok anlaşılır bir durumdur. O zaman da bu hareket dizgesini meditasyonunuzun bir parçası olarak ya da sadece hareket olarak yapmayı deneyin.

* Omuzunuzla başladığınız bu titreme/ sallanmayı yavaş yavaş başınıza geçirin. Ve daha sonra baştan ayağa kadar olan tüm beden parçalarınız için aynı hareketi, her bölge için yeterli zamanı tanıyarak (geçiştirmemeye özen göstererek) takip edin. Baş, omuzlar, gövde, kollar, pelvis (kalça) ve bacaklar. Ayakları da tamamladığınızda tüm bedeninizi belirli bir sıra takip etmeden canınız hangi sıralamada isterse hızlı bir şekilde titremeye/sallamaya devam edin ve en son yavaşlayarak bu hareket kalıbını bırakın.

* Kendinize şu soruyu sorun; “Üzerimden silkelemek/atmak istediğim ne var ve bu bedenimin neresinde?” Ellerimizin en önemli işlevi kavramaktır, atmak istediğinizi, her nerede ise tutun ve atın. Bu hareketi yaparken sesinizi kullanmanızı öneririm. “…daki/deki … yı/yi tutup atıyorum.” Noktalı yerleri ihtiyacınıza göre tamamlayın ve duyulabilir bir sesle söyleyin. İçinizden geçirmekle, sözle ifade etmek arasında çok büyük fark vardır.

* Fazlalık kalmadığında bulunduğunuz mekanın atmosferini değiştirmek için biraz mekanda gezinin. Düz, çapraz ya da S’ler çizerek yürümek ve en son camı açıp hava akışını sağlamak bu işlevi başarılı bir şekilde yerine getirebilir. Bütün bunları yapmış olmanın gururuyla bir süre sessiz ve hareketsiz kalarak bu dizgeyi tamamlayabilirsiniz.

Yağmurun ve karın eksiz olmadığı bu günlerde şemsiyesiz kalmamanız dileğiyle ve sevgilerimle…