‘Erdoğan’a siyaset yolunu açan madde Yüksekdağ’ın vekilliğini düşürdü’

HABER MERKEZİ – CHP milletvekilleri Şenal Sarıhan ile Mehmet Bekaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesini Gazete Karınca’ya değerlendirdi. Sarıhan, Yüksekdağ’la ilgili kararın referandum öncesine denk geldiğine dikkat çekerek ‘yanlı ve iktidar güçlerinin amaçlarına hizmet eden bir karar’ yorumunda bulundu. Bekaroğlu ise  “Erdoğan’a siyaset yolunu açan madde, HDP Eş Genel Başkanı’nın milletvekilliğini düşürdü” dedi.

Haber: ALTAN SANCAR

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ile CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesini Gazete Karınca’ya değerlendirdi.

Sarıhan: Halkın Meclis’e olan güveni sarsılacak

CHP’li Şenal Sarıhan, hukukun üstünlüğünden üstünlerin hukukuna geçiş yapıldığını belirtirken, Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile halkın Meclis’e olan güveninin sarsılacağını kaydetti.

Sarıhan’a göre Yüksekdağ’la ilgili karar, referandum öncesine denk geldiği için ‘yanlı ve iktidar güçlerinin amaçlarına hizmet eden’ bir karar.

Sarıhan’ın değerlendirmesi şu şekilde:

Hukuk dediğimiz, meşru bir hukuk mudur yoksa yasalara dayalı mıdır? Durumun öncelikle bu iki pencereden incelenmesi gerekir. Şahsen ben, meşru bir hukuk anlayışından ve bunun insan hakları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğinden yanayım. Yüksekdağ ile ilgili mevcut karara salt düzenlemeler açısından yaklaştığımızda bir an için ‘evet böyle olabilir, çünkü kesin hüküm var’ diyebiliriz. Ancak, anayasa bu konuda çeşitli düzenlemeler yapıyor, Bunlardan biri milletvekili seçilmek için taşınması gerek yükümlülükler, bir diğeri ise milletvekili hakkında verilen kesin bir hüküm ile vekilliğin düşmesine ilişkin yükümlülüklerdir.

Milletvekili seçilmeye ilişkin yükümlüklerde, şiddeti öven bir sebepten dolayı ceza almaya ilişkin bir düzenleme var. Yüksekdağ ise propaganda sebebiyle ceza almış durumda ki burada da bir tartışma ortaya çıkıyor. İlgili fiil, şiddeti övmek mi yoksa bir örgüt ile ilgili bir görüş beyanı mıdır?

TBMM İç Tüzüğü’nün 76. maddesi seçilme yeterliliğini belirlerken, vekilliğin düşürülmesi ile ilgili 84. Madde milletvekilinin kesin hüküm giymesi ile beraber kararın TBMM Genel Kurulu’na bildirilmesini belirliyor. 84. madde, kararın kesinleşmesi ile birlikte milletvekilliğinin sonlandırılmasını öngörmüyor, kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunması ile düşürüleceğini öngörüyor. Yani yasa meclise, kararı okuyup okumama konusunda bir süre veriyor. Çünkü milletvekilliği şahıs ile ilgili bir haktan ziyade, bugün AKP’nin sık sık dayandığı milli iradeye ilişkin bir hak. Daha önce bu tarz durumlarda halkın üstün yararı gözetilerek, farklı uygulamalar yapıldığını da biliyoruz.

TBMM’nin meşru ve insan haklarına dayalı hukuk ve geleneksel uygulamalardan dün itibari ile dönüş yapması sonucu, kendi gücünü koruma noktasında zafiyet gösterdiğini düşünüyorum. İster başkanlık olsun ister parlamenter sistem olsun, her iki koşulda da milletvekilinin halkı temsil sıfatı vardır. Ancak bu konuda verilmiş olan karar, referandum öncesine de denk geldiği için yanlı ve iktidar güçlerinin amaçlarına hizmet eden bir karardır. Karar aynı zamanda, halk nezdinde meclisin güvenilirliğini sarsacak bir karardır. Çünkü halk kendi iradesinin korunmasını ister ki bu da milletvekilinin korunması ile mümkündür.

Bekaroğlu: Erdoğan’a siyaset yolunu açan madde Yüksekdağ’ın vekilliğini düşürdü

Hükümetin OHAL’i ve mevcut uygulamaları HDP ve ‘Hayır’ diyenlere baskı kurmak için kullandığını belirten Mehmet Bekaroğlu ise “Erdoğan’a siyaset yolunu açan madde, HDP Eş Genel Başkanı’nın milletvekilliğini düşürdü” değerlendirmesinde bulundu:

Karar şeklen normal gibi görünüyor, ancak ‘Karar teamüllere uygun mu, siyaset bu mu?’ soruları ortada duruyor. Şeklen uygun çünkü, daha önce açılan bir dava sonucu yerel mahkeme tarafından verilen bir ceza Yargıtay tarafından onaylanmış ve TBMM’ye bildirilmiş ve kararın okunması ile milletvekilliği düşmüş durumda.

Enteresan olan Figen Yüksekdağ’ın cezasının 10 aylık olması ve Anayasa’da 2002’de yapılan değişiklik ile gelen madde ile milletvekilliğinin düşürülmesi. Bu madde aynı zamanda Tayip Erdoğan’a siyaset yolunu açan ve siyasi yasağını kaldıran madde. Yani, Erdoğan’a siyaset yolunu açan madde HDP Eş Genel Başkanı’nın milletvekilliğini düşürdü.

Siyaseten ele aldığımızda, TBMM’nin daha önceki uygulamalarının farklı olduğunu görüyoruz. Cezası kesinleşen ve milletvekilliği devam eden milletvekillerine ilişkin kararın okunması sürekli olarak dönem sonuna bırakılmıştı, ancak bugün bırakılmadığını görüyoruz.

Burada açık biçimde görüyoruz ki hükümet OHAL’i ve tüm uygulamaları kendi amaçları doğrultusunda kullanıyor ve bir baskı ortamı oluşturuyor. Yaratılan bu baskı ortamında da HDP’nin ve ‘Hayır’ diyen tüm muhalefetin üzerine gidiliyor.

Öyle ki mevcut uygulamalardan anlıyoruz ki HDP’li milletvekillerinin yargılamaları hızlandırılacak ve benzer yöntemlerle milletvekillikleri düşürülerek uygulamalara devam edilecek. Gözlemlerimden yola çıkarak belirtmek isterim ki hükümetin mevcut baskı politikaları amacına ulaşmayacak.