Ana SayfaGüncelAylin Nazlıaka ‘kelepçeli fantezi’ sözlerini yargıya taşıdı

Aylin Nazlıaka ‘kelepçeli fantezi’ sözlerini yargıya taşıdı

HABER MERKEZİ – Aylin Nazlıaka, ‘Başkanlığı’ da içeren Anayasa değişiklik teklifi görüşmeleri sırasında kendini Meclis kürsüsüne kelepçelediği eylem için hakkında “kelepçeli fantezi” ifadelerini kullanan Fuat Uğur, Talat Atilla ve Ömer Turan’a dava açtı.

Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Meclis Genel Kurulu’nda ‘Başkanlığı’ da içeren Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinin ikinci turunda kendini kürsüye kelepçelediği eylem için “kelepçeli fantezi” ifadelerini kullanan Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur, Türktime.com isimli haber sitesinin Yönetim Kurulu Başkanı Talat Atilla ve Ömer Turan’a dava açtı.

Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre avukatı Gökhan Candoğan aracılığıyla Ankara Adliyesi’nde tazminat davası açan Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun “eleştiri sınırları aşılarak öz ve biçim arasındaki dengenin bozulmasına, cinsiyetçi söyleme ve dürüstlük kurallarına aykırı olan beyanlara” dair aldığı kararlara vurgu yaparak ilgili kanun hükümlerini hatırlattı.

İstanbul Sözleşmesi hatırlatması

Davayı açtıktan sonra açıklama yapan Nazlıaka, şunları söyledi:

Bir siyasetçi olarak elbette eleştirilere açık olmak zorundayız. Ancak hakkımda söylenenler eleştiri sınırlarının çok ötesindedir. Gerçeğe aykırı, onur kırıcı ve şahsımı itibarsızlaştırmayı hedefleyen bu sözleri sarf edenler yargı önünde hesap vermelidir.

Bir kadını hedef göstermenin en kolay yolu; kadını cinsiyeti üzerinden ayrıştırmak, aşağılamak ve toplumsal normlar üzerinden onun yaşantısına dair önyargılar oluşturmaktır. Benim yaptığım demokratik eylemi bir erkek vekil yapsaydı, acaba yine kırbaç, fantezi gibi kelimeler havada uçuşacak mıydı? Elbette hayır! Bu zihniyetlere İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlatmak isterim.

‘Kadın düşmanlığı’

İstanbul Sözleşmesi’nin siyasi, söylemsel başta olmak üzere her türlü düzlemde gerçekleştirilen ayrımcılığın şiddet doğurduğu maddesine atıfta bulunan Nazlıaka, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu zihniyetler, bastırılmış bilinçaltını bu eylem üzerinden kadın düşmanlığı olarak dışa vuruyor. Her söz sahibine aittir. Bu çirkin sözleri kendine yakıştıranlar, kadına şiddetin bir türü ve ilk aşaması olan sözlü şiddete hizmet ettiklerinin farkına varmalıdır.