Ana SayfaGüncelBarzani’nin Türkiye temasları: Bir taşla kaç kuş?

Barzani’nin Türkiye temasları: Bir taşla kaç kuş?

Barzani’nin Ankara ziyaretinin ardından Şengal’e saldırı, yine Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’ne karşı eş zamanlı saldırılar ve Türkiye’de Barzani’ye yakınlıkları ile bilinen PAK, PDK Bakur ve PSK’nın referandumda ‘boykot’ kararı aldığını açıklaması tesadüf değil. […]Barzani Türkiye ziyareti ile bir taş ile 3 kuş vurmak istedi. Ancak görünen o ki hiçbirinde de başarılı olamıyor. Yani yine Karavana.


MAZLUM ÖZDEMİR


Ortadoğu’da yaşanan hiçbir gelişmeyi tesadüf olarak yorumlamak mümkün değil. KDP Başkanı Mesud Barzani’nin Türkiye ziyaretinin ardından aynı anda, Peşmergenin Şengal’deki Ezidi güçlere  saldırması, KDP’ye yakın partilerin referandumda AKP’nin istediği biçimde ‘boykot’ kararı alması ve IŞİD ile ÖSO’ya bağlı grupların Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) saldırmaları da elbette tesadüf olamaz.

Peki, Barzani’nin Türkiye ziyaretinin ardından yaşanan bu gelişmeler ile kim ne kazanmayı umuyor?

2003 yılından IŞİD’in 2014 Ağustos’unda Şengal’e saldırdığı zamana kadar Şengal’in yönetimi büyük oranda KDP yönetimine ait bulunuyordu. Ancak hem Şengal’de hem de Şengal çevresinde Irak merkezi hükümetinin idari ve askeri bakımdan söz hakkı bulunuyordu.

Şengal ve Ezidiler gerek Saddam döneminde gerekse KDP döneminde kendilerini yönetebilecek bir işleyişe ve kendilerini savunabilecek bir mekanizmaya hiçbir zaman sahip olamadılar.

2014 IŞİD saldırısında hem KDP Peşmergeleri hem de Irak askerleri tek bir mermi bile atmadan üstüne IŞİD’e karşı Ezidilerin kendilerini savunamamaları için silahlarını da alıp Şengal’i IŞİD barbarlığına terk ettiler. Sonrasında gelişen süreç zaten hepimizin yakından takip ettiği korkunç katliam…

Şengal’in özgürleştirilmesinin ardından Ezidiler kendi yönetimlerini ve savunmalarını oluşturabilecek koşullara -tarih boyunca ilk defa- sahip oldular.

2003 ile 2014 yılları arasında Şengal’i Irak merkezi hükümeti ile yönetmeyi uygun gören KDP, IŞİD saldırısının ardından bölgeye gelen PKK güçleri tarafından eğitilen ve tamamı Ezidilerden oluşan Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) güçlerinin ise Şengal’den çıkması için sürekli baskı uyguladı. En son uzun süredir KDP tarafından sürdürülen gerginlik dün itibari ile yerini çatışmalara bıraktı.

Her ne kadar çatışmalarda KDP’ye bağlı ‘Roj Peşmergeleri’ diye adlandırılan grubun yer aldığı belirtilse de bu provokasyonun KDP eliyle ve dolayısıyla KDP’ye bağlı Peşmergelerin de içinde bulunduğunu belirtmek gerekiyor.

Dün itibari ile başlayan çatışmalar yerini görüşmelere bıraktı, ancak bölgedeki gerginlik halen sürüyor.

Çatışmaların durmasının en büyük nedeni hiç kuşkusuz ki başta Kürt kamuoyu olmak üzere birçok kesimin KDP’ye yönelik yoğun bir tepkinin olması.

Medyadaki tartışmalar

Dünden itibaren bütün Kürt basını dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Kürtlerin görüşünü ekranlarına ve sayfalarına taşıyor. KDP’ye bağlı TV’ler dünden itibaren bölgeden yaptığı canlı yayınlarda çatışmaların durmasını YBŞ güçlerinin bölgeden çekilmesine bağlıyor. KDP’nin görsel ve yazılı basınına konuşan çok sayıda kişi bile YBŞ’nin bölgeden çekilmesini birinci koşul olarak öne sürmezken, KDP basınına konuşanların büyük bölümü yeni bir kardeş kavgası yani ‘Brakuji’nin yaşanmaması gerektiğini belirtiyor.

KDP dışında kalan Kürt basını ve bu basına konuşan ve yazanların hemen hepsi ise mevcut gelişmelerden KDP’yi sorumlu tutuyor. Burada ortaya çıkan ortak fikir ise Şengal saldırısının Barzani’nin Türkiye ziyaretinde planlandığı yönünde.

KDP’nin geçmişte de PKK ve YNK’ye karşı Irak, İran ve Türkiye ile anlaşarak savaştığı gerçekliğinden bakarsak bu olasılık ağır basıyor.  Birçok kesim tarafından da bu durum ‘Ezidilere karşı girişilen yeni bir katliam girişimi ve ihanet’ olarak yorumlanıyor.

KDP Şengal’de yaptığı bu provokasyonla bölgeden YBŞ güçlerini çıkarabileceğini düşündü ancak görünen o ki bu hamlesine karşılık aldığı büyük tepkiden ötürü bundan geri adım atacak.

Eş zamanlı saldırılar

Barzani’nin ziyaretinin ardından dikkat çeken bir diğer boyut ise Rojava’da DSG güçlerine karşı geliştirilen eş zamanlı saldırılar. Barzani’nin ziyaretinin hemen ertesinde IŞİD, ÖSO’ya bağlı gruplar ve Türk askerleri başta Minbic olmak üzere DSG denetimindeki bölgelere ciddi bir saldırı başlatıldı. Tüm saldırılar püskürtülürken bölgede Türkiye’nin daha fazla ilerlemesini durdurmamasını sağlayacak önemli diplomatik ve siyasi gelişmeler de sağlandı.

Eş zamanlı boykot

Barzani’nin ziyaretinin ardından yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Barzani’ye yakınlıkları ile bilinen PAK, PDK Bakur ve PSK referandumda boykot kararı aldığını açıklaması.

16 Nisan’da yapılacak referandumda AKP ve MHP ortaklığına hizmet edecek en büyük gelişme elbette referanduma ‘evet’ demenin yanı sıra sandığa gitmemek olacak.

AKP’ye yakın araştırma kuruluşlarının bile sandığa gitme oranının yüzde 85’i geçmesi durumunda ‘Hayır’ çıkmasının kesin olduğu tespitini hatırladığımızda ‘boykot’ tavrının AKP ve MHP’ye yani referandumun kabul edilmesine yarayacaktır.

Bu dönemde ‘boykot’ demenin ‘evet’ demek olduğu konusunda hemen herkes hem fikir.

AKP’nin her seçim döneminde Barzaniler ile birlikte çalıştığı biliniyor. Bu dönemde de AKP’nin Barzani’den kendisine yakın kişilere referandumda ‘evet’ demenin yanı sıra boykot ile destek vermesini istediği anlaşılıyor.

Ancak yükselen ‘Hayır’ cephesi AKP-MHP-KDP ortaklığının çıkarlarını bozacak gibi görünüyor.

Başlıkta sorduğumuz soruya gelecek olursak; Barzani Türkiye ziyareti ile bir taş ile 3 kuş vurmak istedi. Ancak görünen o ki hiçbirinde de başarılı olamıyor. Yani yine Karavana.