Ana SayfaGüncelBİR SERGİ | ‘Bilgelik Evi’: Bilgi sansürü çağında halk kütüphanelerinin önemi

BİR SERGİ | ‘Bilgelik Evi’: Bilgi sansürü çağında halk kütüphanelerinin önemi

HABER MERKEZİ – “Bilgelik Evi” adlı grup sergisi, 29 Nisan’da Berlin’de açılacak. 30’un üzerinde sanatçının işlerinin yer alacağı sergide, halk kütüphanelerinin bilgiye ve kültürel mirasa özgür erişim noktasında oynadığı role dikkat çekiliyor.

Collective Çukurcuma sanat inisiyatifinden Naz Cuguoğlu ve Mine Kaplangı’nın kürasyonunu yaptığı ve 30’un üzerinde sanatçının işlerinin sergileneceği “Bilgelik Evi” adlı grup sergisi 29 Nisan Cumartesi günü Berlin’de başlayacak.

Sergi, Berlin Art Weekend kapsamında kentte bulunan Dzialdov adlı proje mekanında açılacak.

Adını 8. yüzyılın başlarında Bağdat’ta farklı coğrafyalardan toplanmış, çeşitli dillerde felsefe, sanat, bilim ve tarih alanlarında yazılmış binlerce kitabın bulunduğu bir kütüphane olarak kurulan ‘Bilgelik Evi’nden alan sergi, bugün can alıcı bir sorun olarak karşımızda duran “sansür”, “bilgi manipülasyonu”, “kütüphane ve kitaplıkların tahribatı”, “bilgiye erişim ve paylaşım yolları” , “tarihin yeniden yazımı”  gibi temel konulara odaklanmaya fırsat veriyor.

Varlıkları tehdit altında olan kitapların doğalarına felsefi, sosyolojik ve politik açılardan tekrar bakabilmeyi hedefleyen “Bilgelik Evi” sergisinin sorusu ise şu: “Arşivi yeniden, beraber düşünmenin sonuçları neler olabilir?”

Halk kütüphaneleri neden önemlidir?

Didem Erk, “Siyah İplik, (Felsefenin Temel İlkeleri, George Politzer)”, yerleştirme, 2017

Serginin tanıtım metni Virginia Woolf’ün “Kitap Nasıl Okunmalı?” adlı eserinden şu alıntıyla başlıyor:

Makam ve mercileri, ne kadar taçlandırılmış ve kürklere bezenmiş olurlarsa olsunlar, kütüphanelerimize kabul etmek ve bizlere nasıl okuyacağımızı, ne okuyacağımızı, okuduğumuza ne değer vereceğimizi söylemelerine izin vermek, bu sığınaklarımızın nefesi olan özgürlük ruhunu yok etmektir. Geri kalan her yerde geleneklere ve yasalara boyun eğebiliriz; burada ise asla.

Halk kütüphanelerinin politik güç ve kültürel kimliğin inşası için önemli olduğuna vurgu yapılan metinde, Gezi Direnişi’nde de bir örneğine rastladığımız halk kütüphanelerinin, bilgiye ve kültürel mirasa özgür erişim noktasında oynadığı role dikkat çekiliyor:

Halk kütüphaneleri, bilgiye ve kültürel mirasa özgür erişimin merkezleri olarak özgürlük için verilen politik mücadelelerde de önemli rol oynuyorlar. Kamusal alan olan bu kütüphaneler, bireylerin bir araya gelerek fikir paylaşımlarında bulunabileceği mekanlar olmasıyla da öne çıkıyor. İster istemez konuşma ve ifade özgürlüğü gibi konuları akla getiren bu kütüphaneler; İstanbul’da Gezi Parkı protestoları sırasında kurulan kütüphane ve iç savaşın devam ettiği Suriye’de geçen sene Darayya şehrinde kurulan “Gizli Kütüphane” örneklerinde de görüldüğü gibi toplumsal direniş, özgürlük ve eylem hareketlerinde de ayrı bir önem kazanıyor.

Biz de bu kütüphanelerin gücünden ve Foucault’nun arşivleri “ifadeleri oluşturan ve dönüştüren” sistemler olarak tanımlamasından yola çıkarak güçlü arşivsel bir dürtü hissediyor ve Türkiye’nin içerisinde ve dışarısında son dönemde şiddetini artarak deneyimlediğimiz bilgi sansürüne ve güncel sosyo-politik duruma ışık tutmak amacıyla, Berlin’de, konu üzerinde göz ardı edilemeyecek söylemi olan sanatçılar ve araştırmacılarla kendi arşiv-kütüphanemizi inşa ediyoruz.

Ali Kazma, “Kitap” arşivinden fotoğraf, (devam eden seri), 2011

Sanatçılar

Mohamed Abdelkarim, Burak Arıkan, Mahmood Bakhshi, Yael Bartana, Mehtap Baydu, Kürşat Bayhan, Ekin Bernay, Burçak Bingöl, Nicky Broekhuysen, Hera Büyüktaşçıyan, Cansu Çakar, Ramesch Daha, Didem Erk, Viron Erol, Işıl Eğrikavuk, Deniz Gül, Beril Gür, Lawrence Abu Hamdan, Ali Kazma, Yazan Khalili, Göksu Kunak, Nadia Mounier, Fehras Publishing Practises, İstanbul Queer Art Collective, Mona R. Kriegler, Elham Rokni, Natascha Sadr Haghighian & Ashkan Sepahvand, Sümer Sayın, Erinç Seymen, Bahia Shehab, Walid Siti, Ali Taptık, Erdem Taşdelen, Özge Topçu, Ali Yass, Ala Younis, Eşref Yıldırım


Künye

Küratörler: Collective Çukurcuma (Naz Cuguoğlu ve Mine Kaplangı)

Sergi Tarihleri: 30 Nisan – 4 Haziran, 2016, Her Pazar, 13.00-16.00

Açılış: 30 Nisan, Cumartesi, 16:00 – 18:00 Dzialdov, Maybachufer, 12047 Berlin

Kütüphane: Stadt-Bibliothek Else-Ury




Önceki Haber
İstanbul'da bir parka kapı numarası verildi, üç seçmen kaydedildi
Sonraki Haber
8 Mart'ta gözaltına alınan kadınlar: 'İdam isteyenlere izin var, barış isteyenlere yok'