Ana SayfaGüncelCenevre toplantıları ve 16 Nisan referandumu ilişkisi: Salih Müslim’in değerlendirmesi

Cenevre toplantıları ve 16 Nisan referandumu ilişkisi: Salih Müslim’in değerlendirmesi

HABER MERKEZİ – PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Cenevre toplantılarını, bu toplantıların Türkiye’deki referandumla ilişkisini ve Rakka’nın geleceğini değerlendirdi.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, İsviçre’nin Cenevre kentinde devam eden Suriye Barış Görüşmeleri, Türkiye’nin tutumu ve referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Artı Gerçek’ten Fehim Işık’a açıklamalarda bulunan PYD Eşbaşkanı, Türkiye’nin Cenevre’deki görüşmelere yönelik engellerinin sürdürdüğünü belirtti:

Başından beri, Demokratik Suriye Meclisi ile Demokratik Suriye Güçleri’nin Cenevre toplantılarına katılmalarını ve çözüm masasında olmalarını istiyoruz.

Bilmek gerekir ki bu yapılar, Kürtleri de kapsıyor. Bunların Cenevre’ye katılımı için girişimlerimizi sürdürüyoruz. Rusya ve diğer bazı güçler de Demokratik Suriye Meclisi ile Demokratik Suriye Güçleri’nin Cenevre toplantılarına katılmalarından yana tutum alıyor. Ancak Türkiye bu konudaki engellerini sürdürüyor.

Müslim, Türkiye’nin bir politika değişikliğine gitmesinin mümkün olup olmadığı yönündeki soruya ise “Türkiye’nin politikalarında bir değişiklik yaşandığı konusunda bilgimiz yok” yanıtını verdi.

Cenevre toplantılarına sadece PYD ve TEVDEM üzerinden Kürtlerin katılımı isteniyormuş gibi spekülatif yaklaşımlar olduğuna da dikkat çeken Müslim, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Biz PYD veya Demokratik Özerk Yönetim olarak değil tümünün kapsayıcı siyasal yapısı olan Demokratik Suriye Meclisi ve askeri güç olarak da Demokratik Suriye Güçleri ile Cenevre’de çözüm masasında olmak istiyoruz. Bu hem Suriye barışı, hem de Suriye’nin geleceği açısından önemli. Suriye’de demokratik, özgür yaşam mücadelesinde öne çıkan, öncülük edenler belki Kürtler oldu, ancak tüm halkların ve inançların birlikte yaşadığı özgür bir Suriye arzuluyorsak o masada olması gereken yapılar Kürtleri de temsil eden Demokratik Suriye Meclisi ve Demokratik Suriye Güçleridir. Bu isteme engel çıkarmak sorunun çözümünü istememektir.

Cenevre toplantıları ve referandum

Müslim, Cenevre toplantıları ile Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak referandum arasındaki ilişki için ise şu değerlendirmede bulundu:

Türkiye’nin politikalarının referandum sonrasında değişip değişmeyeceğini bilemeyiz. Bu konu Türkiye siyasetinin referandum sonrasında nasıl bir seyir izleyeceğine bağlı ve Türkiye’yi, daha doğrusu Türkiye’deki siyasetçileri öncelikle ilgilendirir. Bizim bu konuyla ilgili bir tahmin yürütmemiz olası değil. Ancak mevcutta yürütülen politikalara bakarak şunu söylemek benim açımdan mümkün. Eğer referandumun sonucu ‘Evet’ çıkar, yani Erdoğan’ın sultanlığı tescil edilirse Kürtler açısından bir şey değişmeyeceğini söyleyebilirim. Erdoğan’ın Kürtlerin yok edilmesi konusunda çok önceden hazırlanmış planlarının olduğunu biliyoruz. Bu planlara bağlı olarak Kürtlere dönük yeni saldırıların olacağını pekala şimdiden görmek mümkün. Tabi referandumdan ‘Hayır’ çıkması durumunda da Erdoğan Kürtleri sorumlu ilan edip bu saldırılarını yine sürdürebilir. Bu nedenle Kürtlerin kendilerine yönelecek olası saldırılara karşı hazırlıklı olması gerektiği inancındayım. Daha açık demek gerekirse Kürtler ağır bir savaşa da hazırlıklı olmalı. Bunlar benim görüşüm tabi. Ne kadar doğrulanır, şimdiden bilmek mümkün değil.

Minbic ve Afrin

Türkiye’nin Minbic’e yönelik askeri hazırlık yaptığına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini de değerlendiren PYD Eşbaşkanı, Türkiye’yi ‘kaptansız bir gemiye’ benzetti.

“Bu geminin nereye gideceğini bilemiyoruz” diyen Müslim, Türkiye’nin Minbic ve Afrin’e askeri olarak saldırmasının mümkün olmadığını ifade etti:

Siyaset aklını öne çıkardığımızda Türkiye’nin Afrin veya Minbic’e bir saldırı düzenlemesinin mümkün olmadığını görürüz. Erdoğan’ın sözünü ettiği Minbic bölgesinde Amerikalılar var. Afrin’de Ruslar var. Bizim açımızdan da durum net: Kim yaşadığımız alanlara yönelik bir saldırı düşünürse hiç kuşkusuz yanıtını alır.

Rakka

Müslim, Rakka’nın geleceğine ilişkin de şunları söyledi:

Rakka’nın Kuzey Suriye Fedarasyonu’na dahil olmasına yönelik özel bir planımız yok. Bu tamamen Rakka halkının iradesine bağlıdır. Rakka halkı ne karar verirse o uygulanır. Minbic’te de benzer süreçler yaşandı. Sivil meclisler oluşturuldu ve daha sonrasında bu meclisler karar verdi. Rakka’da da aynı süreç işler. Rakka’da meclis oluşturulması çalışmaları şimdiden başlamış durumda. Rakka’nın özgürleşmesinden sonra meclisi oluşturanlar Rakka’nın geleceğine ilişkin kararı birlikte verecekler. Rakka halkının kararı ne olursa olsun bu karara saygı duyacağız.