Ana SayfaGüncelMahkemeden Kibele Heykeli’ne zarar veren taş ocağına ret

Mahkemeden Kibele Heykeli’ne zarar veren taş ocağına ret

HABER MERKEZİ – Ordu İdare Mahkemesi, tarihi Kibele Heykeli’nin bulunduğu Ordu Kurul Kalesi’ne büyük zarar verecek olan taş ocağı için ‘uygun değildir’ kararını onadı. Buna göre taş ocağı ‘yasaklı’ duruma geldi.

Ordu’nun Bayadı köyü sınırları içerisinde bulunan tarihi Kibele Heykeli’nin bulunduğu Ordu Kurul Kalesi’nin altında bulunan taş ocağına ilişkin mahkeme yeni bir karar verdi.

Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre Ordu İdare Mahkemesi, yüzlerce yıllık Kibele Heykeli’nin bulunduğu Ordu Kurul Kalesi’ne büyük zarar verebilecek taş ocağının ÇED raporuna “uygun olmadığı” kararını onadı.

Böylece taş ocağı, hukuken “yasaklı” duruma düştü.

  Tanrıça Kibele heykeli taşocağı tehdidi altında: Her gün onlarca dinamit patlatılıyor

Taşocağına ilişkin hukuki süreç

Taş ocağı açılmadan önce ÇED raporu için Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görüşü soruldu. Kurul 2011’de ocağın açılmasının uygun olmadığına karar verdi.

Bu karar üzerine taş ocağı açmak isteyen Kırca Mühendislik, Ordu İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

Mahkemenin tayin ettiği arkeologlardan oluşan bilirkişi de ocağın ‘kale yerleşimini tamamen yok edebileceği’ raporu verdi. Mahkeme, Ordu Müzesi ile Kurul Kalesi Kazıları Başkanlığı’ndan da rapor istedi. Bu iki kurum taş ocağı açılmasında sakınca görmeyince, mahkeme ‘olur’ vermeyen Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararını iptal etti.

Böylelikle taş ocağının faaliyetine izin veren mahkeme kararını, bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı temyiz etti. Dosyaya bakan Danıştay 14. Dairesi, taş ocağı bölgesinin 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olduğu ve taş ocağı faaliyetlerinin bu bölgeye zarar vereceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Şirketin üst mahkemede düzeltme talebinden de sonuç çıkmayınca, Ordu İdare Mahkemesi davayı yeniden gördü. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ”Patlamaların meydana getireceği sarsıntıdan kalıntıların zarar göreceğini, Kurul Kalesi’nin arkeolojik açıdan nadir rastlanan bir bölgede olduğunu ve kamu adına korunması gerektiğini” savundu.

Mahkeme 16 Şubat 2017 tarihinde nihai kararını vererek, temyiz yolu açık olmak üzere, esastan görüşmeye gerek duymadan davayı reddetti.