İHD ve TİHV: 76 mahpusun süresiz-dönüşümsüz açlık grevi devam ediyor
HABER MERKEZİ – Aralarında İHD ve TİHV’in de olduğu hak örgütleri, cezaevlerinde devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin raporunu açıkladı. Raporda 76 mahpusun süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olduğu, 3 HDP’li vekilin de ‘açlık grevinde olan mahpuslara yönelik hiçbir iyi niyet adımının atılmamış olması’ nedeniyle 1 Nisan’da eyleme başladığı belirtildi.
Cezaevlerindeki açlık grevi eylemi devam ederken İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi tutukluların son durumuna ilişkin raporunu açıkladı.
Açıklanan raporda mahpusların 15 Şubat 2017 tarihinden beri süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladıkları belirtilirken, halen açlık grevi devam eden cezaevleri ve mahpusların sayısına ilişkin şu bilgiler aktarıldı:
- 6 farklı cezaevinde 17’si kadın olmak üzere toplam 76 mahpusun süresiz-dönüşümsüz açlık grevi devam ediyor.
- Süresiz-dönüşümsüz girilen açlık grevlerinden farklı olarak, Türkiye cezaevlerinde 15 Mart 2017 tarihinden itibaren 5’er günlük dönüşümlü açlık grevleri devam ediyor. 22 Mart 2017 günü süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan Van F Tipindeki 29 mahpus 1 Nisan’dan beri dönüşümlü açlık grevine devam ediyorlar.
- Açlık grevlerinin 45. gününde açlık grevinde olan mahpuslara yönelik hiçbir iyi niyet adımının atılmamış olması nedeniyle Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Hakkâri Milletvekili Nihat Akdoğan açlık grevine başlamıştır.
- Edirne Cezaevi’nde tutulan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan’ın açlık grevine katılmalarının ardından, Edirne Cezaevi’nde devam eden açlık grevi, sorunların çözümü için ortaya konulan karşılıklı iyi niyet taahhütleri çerçevesinde 25 Şubat 2ünü başlattıkları açlık grevini 31 Mart 2017 günü sona erdirmişlerdir.
Cezaevi koşulları ve hak ihlalleri
Cezaevlerindeki olumsuz koşullara dikkat çekilen raporda şu bilgilere yer verildi:
45 bin civarında kişinin darbe teşebbüsünde bulunmak ve Fetullah Gülen örgütü üyesi olma iddiası ile tutuklanması, Kürt muhalefeti başta olmak üzere toplumsal muhalefete yönelik yargı baskısı nedeni ile 5 binden fazla insanın tutuklanmış olması ve diğer suçlarla ilgili tutuklamaların aralıksız sürdürülmesi kapasitesi yetersiz olan cezaevlerindeki aşırı doluluğu arttırmış ve cezaevlerini yaşanılmaz bir yere dönüştürmüştür.
Cezaevlerindeki tecrit uygulamaları, her türden keyfi muameleler, işkence ve kötü muamele iddiaları, sürgün ve sevk uygulamaları, keyfi disiplin cezaları, mahpusların sağlık sorunlarının zamanında ve etkili bir şekilde çözülmemesi, ağır hasta mahpusların tedavi edilmemesinin yanı sıra tahliye edilmemeleri gibi sıralayabileceğimiz çok sayıda sorun bulunmaktadır.
Mahpusların talepleri
Raporda açlık grevindeki tutukluların talepleri ise şöyle sıralandı:
- Cezaevlerindeki insani koşullarının iyileştirilmesi,
- Düşünceleri ve siyasal çalışmaları nedeni ile aralıksız olarak sürdürülen gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi, halka yönelik askeri ve siyasi baskının sona erdirilmesi,
- Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması.
Hak ve sağlık örgütlerinin talep ve önerileri
Tutukluların taleplerin siyasal iktidarın mevcut Anayasal düzen içerisinde uyması gereken talepler olduğunun belirtildiği raporda, Adalet Bakanlığı ve kamuoyunun dikkatte alması gereken talepler ise şöyle ifade edildi:
- Açlık grevinde bulunan mahpusların düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve TTB tarafından görevlendirilecek hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması,
- Açlık grevinde bulunanların talepleri ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı’nın diyaloga geçmesi ve bu taleplerin konuşulması amacı ile başta milletvekilleri olmak üzere hak, hukuk ve sağlık örgütleri temsilcileri ile görüşmeler yapılması, bağımsız heyetlerin cezaevlerinde inceleme ve ziyaret yapmalarına izin verilmesi,
- Mevzuata aykırı olarak sürdürülen Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin biran önce sona erdirilmesi, avukatları ve ailesi ile görüşlerin başlatılması.
Raporda, kamuoyunun cezaevlerinde devam eden süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri konusunda duyarlı olması çağrısı yapıldı.
