Ana SayfaGüncelKADINLARIN ‘HAYIR’I | MHP seçmeni ‘Hayır’ını anlatıyor

KADINLARIN ‘HAYIR’I | MHP seçmeni ‘Hayır’ını anlatıyor

HABER MERKEZİ – 16 Nisan referandumunda ‘Evet’ çıkması halinde ‘kadınların elinde zerre miktarda kalmış olan özgürlüklerin de alınacağını’ söylüyor MHP seçmeni Behice Ekmekçi. “Başkanlık sistemi gelirse şayet ilk önce özgürlüklerimizi alacak. Benim için en mühim şey özgürlük” diyen Ekmekçi, en büyük korkusunun ise  savaş olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Huzurlu, özgür bir ülke için ‘Hayır’.”


Röportaj: PELİN ÖZKAPTAN


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tabanı, Anayasa değişikliğinin oylanacağı 16 Nisan referandumunda ‘Hayırcı’lar ve ‘Evet’çiler olarak ikiye bölünmüş durumda.

Parti içinde milletvekilleri arasındaki tartışmalar gün geçtikçe kızışıyor.

Peki, parti tabanı ne diyor, MHP’li kadınlar ne düşünüyor?

Uzun yıllardır MHP seçmeni olduğunu söyleyen Behice Ekmekçi aktif siyasetin içinde değil ama politik.

Ekmekçi, ‘Hayır’ının nedenlerini, referandum sonucunun kadınların hayatını nasıl etkileyeceğini kendi gözünden Gazete Karınca’ya anlattı.

“İradem, özgürlüğüm, huzurlu bir toplum için ‘Hayır'”

Başkanlık sistemini de getirecek olan anayasa değişikliğine neden ‘Hayır’ diyorsun? 

Başkanlık sistemi gelirse şayet ilk önce özgürlüklerimizi alacak. Benim için en mühim şey özgürlük. İnsan niye yaşar ki? Neden birilerine gebe olmak zorunda olalım? Biz koyun muyuz ki hep bir çoban arayışındayız? Kendi fikirlerinle, kendi düşüncelerinle yol alabilmelisin yaşamda. İşte bu yüzden ‘Hayır’. İradem, özgürlüğüm, huzurlu bir toplum için ‘Hayır’.

Öte yandan hükümetin pek çok politikasını doğru bulmuyorum. Örneğin Suriye politikası. Biz daha kendi içimizdeki sorunları çözememişiz, ne işimiz var bizim orada? El Bab’da ölen askerlerin hesabını nasıl verecekler? Komşularla ‘sıfır sorun’ politikası ‘sıfır dost’ politikası haline geldi.

Milletvekili maaşlarında sürekli bir artış var ama asgari ücret çakılı halde. İnsanlar o parayla nasıl geçiniyor, umurlarında değil. Ülkede neredeyse milli değer kalmadı. Türk Telekom yabancılara satıldı mesela. İnsanlar kendi ülkesinde sürgün yaşıyor adeta.

Tüm bunları da göz önüne aldığımda neden ben koca bir ülkenin yönetimini tek bir adama vereyim. Evin tapusu bile tek kişiye verilmiyor.

“Politikaları kadını baskılamaktan yana”

Peki, ‘Evet’ çıkarsa nasıl bir Türkiye tahayyül ediyorsun?

‘Evet’ çıkarsa zaten baskıya uğrayan özgürlüklerin tümden ortadan kalkacağını düşünüyorum. Kadınlar ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülecek. Zaten aslına bakarsan hep öyleydi…

Ürettikleri politikalar hep kadını baskılamaktan yana. Esasında bu noktaya gelmelerindeki en büyük etken de kadınlar. Türbanı öne sürerek kadınları kullandılar. Kendilerini türbanla, dinle sempatik gösterdiler. Oy potansiyellerini yükselttiler. Ama amaçları tüm kadınları evlere kapatmak. Bakacaksın bir adamın dört kadınla evlenmesi de yasallaşmış. Bu noktaya gelmek maalesef imkansız gelmiyor bana artık.

Diğer büyük korkum da rejimin değişmesi ve eyalet sisteminin getirilmesi. Ben bütün, parçalanmamış bir ülke istiyorum. Ayrıca Atatürk ilke ve inkılapları tahrip edilecek hatta uygulanamaz hale getirilecek. Çünkü iktidarın ülkenin değerlerini yaratanlara saygısı yok.

Zengin daha zengin, fakir daha fakir olacak. Çünkü AK Parti kendi zengini yarattı: Radikal İslamcı zengin sınıf.

“‘Evet’ çıkarsa kadın denen bir unsur kalmayacak”

Özgürlüklere değindin; mesela buna bağlı olarak son yıllarda cinsel saldırı, kadın cinayetleri, cinsel istismarda büyük bir artış yaşandığı ve suçluların çoğunun serbest kaldığını görüyoruz. İktidarın kadın politikası referandumun neresinde duruyor? 

“Eee kuyruk sallama sen de, mini etek, şort giyme. Hak ediyorsun!” Tecavüze, tacize maruz bırakılan kadınlara bunu söylüyorlar. Mümkün olabilir mi böyle bir üslup? ‘Evet’ çıkarsa tabi ki baskı artacak. ‘Gözünden başka bir nokta gözükmeyecek, evden çıkmayacaksın!’ İstedikleri kadın tipi bu.

Kadın denen bir unsur kalmayacak. Eski İran fotoğraflarına bakıyorsun mesela. Kadınlar ne kadar modern, sosyal hayatta, kültürel hayatta özgürce var olmuş. Ama şimdi ancak ülke dışına çıkınca mesela buraya gelince bir nebze özgürleşebiliyor. Bu tarz şeyler (baş örtüsü vs.) insanların inancıyla olmalı. Ben inanmalıyım, ben istemeliyim. Sen bana bunu diretmemelisin.

“Bahçeli koltuk sevdalısı”

MHP şu anda ‘Evet’ ve ‘Hayır’ olarak bölünmüş durumda. Bunu nasıl yorumluyorsun? 

Devlet Bahçeli koltuk sevdalısı. Meral Akşener onun için bir tehdit oldu çünkü kuvvetli ve dobra bir kadın. Tek başına onu alt edemeyeceğini anladı. Erdoğan ile iş birliği yaptı. Menfaatinin peşinden gidiyor yani.

Çevrenden gözlemlediğin kadarıyla referandumdan ne sonuç çıkacağını düşünüyorsun?

Seçimler öncesinde hep konuşuruz. Mesela herkes der “Ben AK Parti’ye oy veremeyeceğim” diye ama bir bakarsın yine o çıkmış. Şimdi yine insanlar ‘Hayır’ çıkacak diyor. Tabi ki umudum ‘Hayır’ çıkması. Ama ‘Evet’ çıkacak gibi görünüyor malesef… Ve insanlar bilmiyorlar gerçekten, yeni anayasa neler getirecek, nedir, ne değildir?

İktidar yoksul durumdaki insanları makarna vs. dağıtarak kendine muhtaç duruma getirmeye devam ediyor. Sen insanlara makarna dağıtma, onları makarna alabilecek duruma getir. O ortamı yarat önce. Toprağı satıp kar etmeye uğraşma, olan toprağı verimli hale getir.

Kadınlara çağrı: ‘Hayır’ desinler

Kadınlara seslenme imkanın olsa, referandum için ne demek istersin?

Özgürlüğümüz için, kadınlar bir birey olarak özgürce yaşamak istiyorlarsa ‘Evet’ demesinler. Çocuklara özgür bir ülke bırakmak için ‘Hayır’ desinler.

Dik durmak, ödün vermemek gerekiyor. Korkunun da sonu yok ki. Örneğin benim en büyük korkum savaş. Savaşta sevdiklerimi kaybetme ihtimali korkunç geliyor bana. Ama bunu düşünerek yaşayamam ki. Korktukça iyice sineceksin. Korkarak bir hayat sürdüremezsin.