Ana SayfaGüncelKılıçdaroğlu ‘kontrollü darbe’ açıklamasını detaylandırdı

Kılıçdaroğlu ‘kontrollü darbe’ açıklamasını detaylandırdı

HABER MERKEZİ – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘kontrollü darbe’ sözleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz’u “başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi” olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, “FETÖ’nün siyasi ayağı” yok diyen hükümete seslendi ve darbenin üzerini kapatmanın, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmamasının ‘suç işlemek’ olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de konuştu, 15 Temmuz’a ilişkin “kontrollü darbe girişimi” iddiasını sürdürdü.

CHP lideri, “Genelkurmay Başkanı ısrarla komisyona çağrılmadı. FETÖ iddianamesini yazan neden görevden alındı?” diye sordu ve 15 Temmuz’u “başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi” olarak niteledi.

Daha önce “Elimde dosya var” diyen Kılıçdaroğlu’nun, ‘kontrollü darbe’ ile ilgili detaylı açıklamalarından bazı bölümler şu şekilde:

“Darbe Komisyonu çalıştırılmadı”

TBMM’ye bir önerge verdik, 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonu kuralım dedik. Önce mırın kırın ettiler ama sonra komisyon kuruldu. Yenikapı dendi gittik. Bir daha darbe ile karşılaşmamak için ne yapılması gerektiğini 12 madde halinde açıkladım. Darbe komisyonu bizim arzu ettiğimiz şekilde görevini yapmadı ve yapmıyor. Ben 248 şehidin kanının hesabının sorulmasını istiyorum. Bir siyasal iktidar darbe komisyonunu çalıştırmazsa bizim arzu ettiğimiz kişileri davet ettirmezse biz ne yapacağız? Hükümetin samimiyetini sorgulayacağız herhalde değil mi?

“Hurafeler iddianamesine dönüştürüldü”

Özel kuvvetler komutanı Zeki Aksakallı’nın ifadesi, “TSK’da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz personel kışlayı terk etmesin emri verilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz 2016’da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır.” Ben bunu kime soracağım. Darbe komisyonunun en kilit iki ismi var ikisi davet edilmiyor. Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı. Bu temel kural neden yerine getirilmedi soracağız. Bunu engelleyen Hükümet bana hesap soruyor. Neden engelliyorsun gelmelerini? Ben bunu sormazsam bu darbenin üstü örtülecek. Bir hükümet darbe girişiminin ortaya çıkmasını engellerse ne diyeceğim.

Peki Aksakallı Paşa kim? Aksakallı Paşa, Ömer Halisdemir’e darbeci Semih Paşa’yı öldürme emrini veren kişidir. Bütün vatandaşlarıma söylüyorum elinizi vicdanınıza koyun düşünün ben bunu araştırmayıp ne yapacağım. FETÖ iddianamesini yazan savcı görevden neden alındı? Bu iddianame neden Adalet Bakanlığı’na gider ve içi boşaltılır? Siyasi iktidar benim haberim yoktur diyemez. HSYK da diyemez. Kim aldı bu savcıyı görevden? Hurafeler iddianamesine dönüştürüldü.

“Anladık ki hükümet darbenin üstünü kapatmak istiyor”

Darbe komisyonu kurulduktan ve bir süre çalıştıktan sonra biz anladık ki hükümet bu darbenin üstünü kapatmak istiyor. Üst akıl kim? Falan devletse devletin adını yaz. Hurafelerden iddianame mi olur? Ben bu 248 şehidin hakkını nasıl arayacağım? Hükümet neresinde bunun? Biz hesap soruyoruz, bırakmışlar hesap vermeyi neden bu soruları soruyorsun diye hesap soruyorlar.

“Başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi”

Başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi. Biz en basit kuralı kriz anında asker sokağa çıkmasın diye talimat vermeniz gerekirken o askerleri sokağa salarsanız ne olur? Hiçbir günahı olmadan linç edilen askerler vardı. Sarayda söyledim masanın etrafında hepimiz askerlik yaptık komutan emir verir asker gereğini yapar. Asker emri sorgulayamaz. Bu askerleri linç edenlerden hesap sorulmalı ve dava açılmalı dedim. Niçin dava açılmıyor?

6.6.2016 darbeden önce. FETÖ terör örgütü iddianamesi. Bu iddianamede,”FETÖ/PDY’nin kuvvet komutanlıkları, jandarme ve emniyet teşkilatları içindeki mensuplarından oluşan ve 10 binleri bulan devletten ayrı hiyerarşiye bağlı silahlı bir yapılanmasının olduğu” darbeden önce söylüyor. “FETÖ’nin anayasal düzeni değiştirecek veya ortadan kaldıracak silahlı güce ulaştığı ve bir askeri darbe yapabilecek tek organize güç olduğu” darbeden önce söyleniyor. Aynı iddianamede, “FETÖ/PDY’nin darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğu.” Bunu hükümet bilmez mi? Bu iddianameye dayanarak Anayasa Mahkemesi’nin iki üyesi şu anda hapiste. Bunu bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Tamamı savcılı tarafından tespit edilmişti.

Neden hükümet bu darbe girişini örtmek istiyor neden açığa çıkmasını istemiyor? Darbe komisyonu kuruldu raporu Cumhuriyet Halk Partili ve diğer partili milletvekillerine verilmiyor. 16 Nisan’dan sonra verilecek. Hangi gerekçeyle? Darbe raporunun 16 Nisan’la ne ilgisi var? Dosyalarımızdan birisi darbe komisyonuna vereceğimiz dosyada bütün bu ayrıntılar ve daha fazlası o dosyada olacak.

“Mahkemelerle ilgili ayrı bir dosyamız var”

Mahkemelerle ilgili ayrı bir dosyamız var. Bu darbe komisyonuna vereceğimiz dosya. Darbe komisyonu başkanı bize raporu vermiyor. Raporu vermediği için biz de dosyamıza son şeklini veremiyoruz. Darbe komisyonu oturdu kendi aralarında anlaştılar. Raporun yazım aşamasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup danışmanları da AKP, Milliyetçi Hareket Partisi ve HDP’nin de grup danışmanları birlikte yazacaklardı. Hepimiz darbeye karşıyız çünkü. Bundan vazgeçtiler. Bizim grup danışmanlarımızı dahil etmediler. Darbeye karşı olduğunu söylüyor ama darbeyi kapatmak istiyor.

“Adil Öksüz neden tutuklanmadı, gözaltına alınmadı?”

Adil Öksüz’ü ben açıkladım daha kimi açıklayayım. Adil Öksüz’ün elindeki GPS cihazını devletin hangi kurumu ithal etti? Başbakanlık talimat verecek bakacaklar devletin hangi kurumu ithal etti. İki telefonu vardı, GPS cihazı vardı elinde. Herkes kelepçelenirken onlara kelepçe vurulmadı. Neden? MİT yasasında bir değişiklik yapıldı 2014’te. Başbakanın emri ve talimatı olmadan hiçbir MİT görevlisi tutuklanamaz gözaltına alınamaz. Adil Öksüz neden tutuklanmadı neden gözaltına alınmadı?

Adil Öksüz’ü tanımıyoruz diyemezler. Darbeden önce savcı iddianame hazırlıyor. Adil Öksüz’ün deniz kuvvetleri imamı olduğu yazıyor iddianamede. Sonra bir başka iddianamede hava kuvvetleri imamı olduğu yazılı. Bilinmeyen bir isim değil. Ben söylemesem onunda ismini kapatacaklardı. Kim bu adam? Gücü nereden alıyor? Öldü mü? Efendim bununla ilgili soruşturma açtık. Siz onu külahıma anlatın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti iki telefonu GPS cihazıyla koyuverilen Adil Öksüz’ün nerede olduğunu bilmeyecek ama soruşturma açılmış olacak. Bizi mi kandırıyorlar.

“Bir şeyi söylüyorsam bilerek söylüyorum”

Darbeyi araştırma komisyonunun bize dosyası verilmiyor. Onlar dosyayı vermeden siz açıklayın diyorlar. Neden açıklayalım? Bunların tamamı doğru. Onlara da mesaj gönderiyorum ben bir şeyi söylüyorsam bilerek söylüyorum.

“Çocuk mu kandırıyorsunuz”

Sayın Binali Yıldırım açıklama yaptı, darbenin siyasi ayağı yok diyor. Darbeciler gelseydi cumhurbaşkanı olmayacaktı, başbakan olmayacaktı, belki bizler hapishanelerde olacaktık, yeni bakanlar, cumhurbaşkanı, adaylar olacaktı. Hem darbe girişimi olacak darbenin siyasi ayağı olmayacak. Buna ben inanmıyorum. Darbenin mamur ayağı var, sendikacı ayağı var, işveren ayağı var, çikolatacı ayağı var, baklavacı ayağı var siyasi ayağı yok. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz.

“Bylock kullananlar neden açıklanmıyor?”

Ben ısrarla söylüyorum eğer Bylock kullananlar FETÖ örgütünün birer üyesiyseler bu üyeleri bu hükümet neden açıklamıyor? Düşünün polis bir yere baskın yapıyor teröristleri yakalıyor. Evde bulduğu silahları, gazeteleri, isimleri yayınlıyor televizyonlar gösteriyor. Ellerinde Bylock listesi var neden açıklamıyorlar? Cumhuriyet Halk Partisi FETÖ’cüleri destekliyor siz FETÖ’cüsünüz diyorlar. Biz gayet sakin ve akıllı olarak liste bende değil sizde, benim istihbarat örgütün yok sizin var listeler sizde niçin açıklamıyorsunuz? Teröristleri saklamak suç değil mi?

Ben hükümete çağrı yapıyorum Bylock listelerini açıklayın, açıklamazsanız ağırlıklı bir kısmı sizdedir. Ben darbeye karşıyım onlar da karşı olduklarını söylüyorlar. Ben samimiyim ama onlar samimi değiller. Ben darbenin açığa çıkmasını istiyorum onlar kapanmasını istiyorlar. Ben siyasi ayağı ortaya çıksın istiyorum onlar siyasi ayağı yok diyorlar. O zaman darbecilerle beraberdir onlar.

Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu bekleseydi, tanklara karşı beraber dursaydık” açıklaması

Bana haber mi verdi? Sayın Kılıçdaroğlu bekleyin ben de oraya geliyorum diye haber mi verdi? Nerede olduğu belli değildi. Bir cumhurbaşkanı konuşurken neyi anlatmak istediğini sade ve güzel bir dille anlatmalı. Haber verseydin beklerdim. Sayın Kılıçdaroğlu orada bekleyin ben oraya geliyorum. Koruma müdürü koruma müdürüme açardı telefonu beklerdim. Laf söylemek kolaydır önemli olan niyettir. Beni eleştirmek için bunu söylüyor. Geldi de tankın üstüne mi çıktı? Sadece ben değil sayın Hayati Yazıcı da oradaydı.

“Erdoğan itiraf ediyor”

Sayın Cumhurbaşkanı bugün, “Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne de aldatan oldum” bugün meydanlarda söylüyor. Gazeteci arkadaşlarımıza bir mesaj verelim bu sözü başka birinden duydular mı? Diyor ki 19 Temmuz 2015 harp akademilerinde söylüyor, “Şahsım başta olmak üzere tüm ülke yanlış yönlendirildi aldatıldı.” İkisini aynı kişi söylüyor. Sonra 3 Ağustos 2016 darbeden sonra, “Bu yapının bambaşka niyetleri olduğunu uzun süre görmedik ve göremedik” diyor. Sonra “Allah bizi affetsin” diyor. 25 Ağustos 2004 kendisi başbakan MGK’da FETÖ terör örgütünün ne kadar tehlikeli olduğuna dair brifing veriliyor. Ne demek görmedik. Her hafta her ay MİT’in raporları geldi. Aynı menzile paralel yürüyen siz değil miydiniz? Siyasi hayatımda ne aldanan oldum ne aldatan oldum. Bu laf çok güzel bir laf. Bu laf aslında bütün bu olaydan kendisinin haberi olduğunu itiraf eden bir cümledir. Hiç aldatılmamışsa ve hiç aldanmamışsa bütün bu olaylardan kendisinin bilgisi olduğunu söylüyor zaten. Bu itirafı yaptığı için kendisini yürekten kutluyorum. Bu cümleyi bir yerden mi aldı biri mi kullandı gazeteci arkadaşlarımız araştırsınlar.