Ana SayfaGüncel‘Süreci bitiren’ Ceylanpınar cinayetlerinde ‘düğüm çözülüyor’: Bazı parmak izleri polise ait çıktı

‘Süreci bitiren’ Ceylanpınar cinayetlerinde ‘düğüm çözülüyor’: Bazı parmak izleri polise ait çıktı

HABER MERKEZİ – 20 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da 2 polisin şüpheli bir biçimde öldürüldüğü ve “müzakereleri sona erdiren olay” olarak anılan cinayetlerle ilgili olarak evde bulunan şüpheli parmak izleri sanıklarınkiyle eşleşmemişti. Son bilgilere göre polislerin öldürüldüğü evdeki kime ait olduğu bilinmeyen 10 parmak izinden dördü, polis memuru B.’ye ait çıktı.

2015 yılının Temmuz ayında, Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polisin öldürülmesiyle ilgili davada, 4’ü tutuklu, 9 sanık bulunuyor.

Geçtiğimiz günlerde cinayete ilişkin Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4. celsesinde ilginç detaylar ortaya çıkmıştı.

Davada yargılanan 9 sanığın parmak izleri, cinayetin gerçekleştiği evdeki parmak izleriyle karşılaştırılmış ancak raporda, polislerin öldürüldüğü evde tespit edilen parmak izleriyle, davada yargılanan 9 sanığın parmak izlerinin eşleşmediği ortaya çıkmıştı.

  'Süreci bitiren' Ceylanpınar'daki polis cinayetleri: Parmak izleri eşleşmedi

Fakat ‘çözüm sürecini bitiren’ olay olarak anılan, birçok soru işareti ve çelişki barındıran Ceylanpınar cinayetleri dosyası giderek çetrefilleşmeye devam ediyor.

Cumhuriyet’ten Ayşe Yıldırım’ın haberine göre olaya ilişkin çarpıcı başka bir ayrıntı daha ortaya çıktı.

Evde iki polisin parmak izleri dışında kime ait olduğu bilinmeyen 10 parmak izi daha tespit edilmişti.

5 Nisan’daki duruşmadan sonra dosyaya konulan ekspertiz raporuna göre bu parmak izlerinden dördü polis memuru B.’ye ait çıktı.

Daha da ilginç olan detay ise söz konusu raporun 2015 tarihli olması. Yani iki yıl önce tespit edilmesine rağmen bu belge dosyaya yeni girmiş durumda.

Haberde, cinayetten üç gün sonra ölen polislerin arkadaşı olarak ifadesine başvurulan B.’nin ifadesinde eve gittiğinden hiç söz etmediği hatırlatılıyor. Feyyaz Yumuşak ile eski ev arkadaşı olduğunu söyleyen B.’nin, Okan Acar ile de iş arkadaşı olduğunu belirttiği aktarılıyor. Haber şöyle devam ediyor:

Kendisinin evlendikten sonra Okan Acar ile Feyyaz Yumuşak’ın birlikte kalmaya başladığını anlatan B., “2015 yılının Şubat ayında kaloriferli ev bulamadıkları için şehit edildikleri eve taşındılar. Feyyaz ile en son Ramazan ayının son 10. gününde ortak arkadaşımız olan Enver Güler’in evinde sahur vaktine yakın görüştüm” diyor. 2015 yılı ramazan ayı Haziran 18’inde başlanmıştı. B.’nin görüştüğü tarih Temmuz ayının başlarına denk geliyor. Üstelik de başka bir arkadaşlarının evinde.

Çelişkili ifadeler

İki polisin öldürüldüğü 22 Temmuz sabahında saat 10.45 gibi de çilingir yardımıyla kapı açılmış ve saat 11.00 civarında iki polis evlerinde ölü bulunmuştu.

Polislerin arkadaşlarının tanık olarak verdikleri ifadelerdeki çelişkiler dikkat çekmişti.

Polis memurlarından E. olayı 10.05’te terör büro amirliğinden bir arkadaşının kendisini aradığını ve ‘acil Okanların evinin oraya gel’ dediğini söylemiş ve “Ben de hemen hazırlanarak dışarı çıktım. Evimin önünde beklerken evimin altında bulunan bakkal bana arkadaşlarımın intihar ettiğini söyledi.

Daha sonra trafik ekibi ile olay yerine gittiğimde arkadaşlarımın şehit olduğunu öğrendim” demişti.

E.’nin ev arkadaşı M. ise olayı nasıl öğrendiğini şöyle anlatmıştı:

Mesai saatimiz 09.00’da başlaması gerekiyorken ev arkadaşım polis memuru E. o sabah saat 08.40 civarlarında telaşlı bir şekilde evin içinde koşuşturmaya başlamış, ne olduğunu kendisine sorduğumda rahmetli Okan ve Feyyaz’ın intihar ettiğini duyduğunu söyledi.

İki polis memurunun ev arkadaşı olan üçüncü polis memuru M. ise şunları anlatmıştı:

Olay tarihi olan yani 22.07.2015 günü saat 07.30 sıralarında yıllık izinden dönerek Ceylanpınar ilçesine geldim. Aynı gün saat 10.00 sıralarında ev arkadaşım olan E. bana Okan ile Feyyaz abiye bir şey olmuş dedi ve beraber aceleyle evden çıktık.

M., Feyyaz Yumuşak ile en son yüz yüze görüşmesinin ise Ramazan ayında kendilerine iftara geldiğinde olduğunu anlatıyordu.

Ancak ifadesi alınan tanık A. polis memuru M.’yi 21 Temmuz 2015 günü yani cinayetin olduğu gün Okan Acar ile beraber spor salonuna giderken gördüğünü söylüyordu.

Bugüne dek bütün bu çelişkiler de dikkate alınmadı. 31 Mayıs’ta davanın 5 duruşması görülecek.

Avukatlar: Ciddi hukuksuzluklar var

Cumhuriyet’e konuşan sanık avukatları, “Bu cinayet dosyasının şaibelerle dolu olduğunu avukatlar olarak ilk günden bugüne kadar defalarca dile getirdik” diyor.

Avukatlar, öldürülen polis memurlarının arkadaşları olan birkaç polis memuru hakkındaki şüphelere değindiklerini ancak hiçbir kurumun üzerine düşeni gerçek anlamıyla yapmadığı için dört gencin iki yıldır hâlâ tutuklu olduğunu belirtiyor.

Avukatlar, sürece ve dosyaya dair şunları dile getiriyor:

Gelin görün ki iddianame, tutuklu olan kimi sanıkların tahliyeleriyle büsbütün çökmesine rağmen, kimi tutuklu sanıklar tahliye edilmediği gibi, bu dosyanın asıl zanlıları olabilecek kişiler hakkında ise herhangi bir soruşturma açılmadı.

Daha vahim olanı ise bu zanlıların halen görev başında olmalarıdır. Bu cinayet dosyası gerek siyasi anlamda gerekse hukuki anlamda son derece önemli bir dava olduğu gibi, o derecede ihmal edilmiş bir dava dosyasıdır. Yargılama, savcılığın toplamayı ihmal ettiği deliller yüzünden iki yıldır halen devam etmektedir. Savcılık makamı iddianamesinde; asil failleri bulamadım bu 9 sanık tahminen bu işin içindeler fakat kimin hangi hareketiyle bu işin içinde olduğunu bilmiyorum demesine rağmen, mahkeme yargılamayı halen sürdürmektedir. Yani fiili bilemeyen savcı faili biliyorum diyor ve mahkeme heyeti sırf bu iddianameyle 4 tane genci tutuklu tutmaya devam ediyor. Emin olun ki bu dosyada hukuksuzluk ve ihmaller bir kitap dolusu olmasına rağmen maalesef ki bugüne dek hiçbir kurum üzerine düşeni gerçek anlamıyla yapmadı. Ortada ciddi hukuksuzluklar var fakat bu hususlar ne idari ne de yargı mercilerince dikkate alındı.

Her şey bir yana ortada pisipisine öldürülen iki can ve boş yere cezaevinde çürüyen masum gençler ile onların mağdur aileleri var. Tüm Türkiye halkının çözüm sürecini bitiren ve binlerce cana mal olan bu kalleşçe cinayetin gerçek faillerini öğrenmeye hakkı var. Yarın değil bir an önce bu cinayet aydınlatılmalı, aksi halde ilgili tüm kurumlar bu cinayetin asli failleri kalacaktır.

Ne olmuştu?

Urfa’da, 20 Temmuz 2015 tarihindeki Suruç Katliamı’ndan sonra 22 Temmuz tarihinde polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar evlerinde ölü bulunmuştu.

Yumuşak ve Acar’ın kafalarına sıkılan kurşunla öldürüldüğü tespit edilmişti. Cinayetin susturucu silahla gerçekleştirildiği belirlenmişti.

Bu olaydan sonra siyasi iktidar çözüm sürecini bitirmiş, ardından Kürt illerinde kapsamlı operasyonlar başlatılmıştı.

Kürt illerinde başlatılan sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla gündemden düşen cinayetler hala gizemini korurken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cinayetler bu kez Gülen Cemaati ilişkisi ile gündeme gelmişti.

Darbe girişimi sonrası ise sanıklar hakkında tutuklama kararı veren Hâkim Nurettin Bulut, darbe soruşturması kapsamında tutuklanmıştı.

Ayrıca cinayetleri araştırma önergesinin gündeme alınması önerisi Meclis’te kabul edilmemiş, HDP’nin önerisi, AKP ve MHP tarafından reddedilmişti.




Önceki Haber
MHP Genel Başkanı Bahçeli oyunu kullandı
Sonraki Haber
Paskalya Bayramı Antakya, Mersin ve Edirne'de kutlandı