Ana SayfaÇalışma YaşamıAçlık grevi ve öncesi: Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişinin 188 günü

Açlık grevi ve öncesi: Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişinin 188 günü

HABER MERKEZİ – OHAL kapsamında yayınlanan KHK’ler ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın başlattıkları açlık grevi 68. gününe girdi. İlk olarak 9 Kasım 2016’da ‘Açığa alındım, işimi istiyorum’ sloganı ile Nuriye Gülmen tarafından başlatılan eylem, gözaltılar ve polis şiddetine karşı 188 gündür devam ederek KHK’ler ile yaşanan ihraçlara karşı direnişin sembolü oldu.


Haber: ALTAN SANCAR


15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe girişimi sonrası, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un tabiri ile ‘devlete karşı’ ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile yayınlanmaya başlayan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok meslek grubundan binlerce insan açığa alındı veya ihraç edildi.

Yüksel Direnişi

Selçuk Üniversitesi’nde araştırma görevlisi iken açığa alınan Nuriye Gülmen, 9 Kasım günü saat 12:30’da Ankara Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı basın açıklaması ile “Kendisi ve binlerce devrimci demokrat kamu emekçisi adına oturma eylemine başladığını ilan” etti.

Oturma eylemine saldıran polis, Gülmen ile beraber kendisine destek verenleri gözaltına aldı.

Böylelikle Nuriye Gülmen ile başlayan, ardından Semih Özakça, Acun Karadağ, Veli Saçılık’ın katılımı ile gündemde yerini alan oturma eyleminden açlık grevine evrilen ‘İşimi geri istiyorum’ eylemi başlamış oldu.

Büyüyen direniş ve gözaltılar silsilesi

Nuriye Gülmen, ilk gününde gözaltına alındığı eylemini gözaltından çıktıktan sonra ikinci gününde de devam ettirdi ve yeniden gözaltına alındı. Eyleminin ikinci gününde de gözaltına alınan Nuriye Gülmen, kamu emekçileri adına direneceğini ve serbest bırakıldıktan sonra yine anıt önündeki eylemine devam edeceğinin ilan etti.

Oturma eyleminin ilk günlerinde her gün gözaltına alınan Nuriye Gülmen, serbest bırakılmasının ardından ertesi sabah yeniden alana gelerek açıklamasını ve eylemini sürdürmeye devam etti. Bu sırada bir KHK ile mesleğinden uzaklaştırılan Sosyal Bilgiler öğretmeni Acun Karadağ, son görev yeri olan Halim Şaşmaz Ortaokulu önünde oturma eylemi başlatacağını ilan etti. Acun Karadağ, eyleminin ilk gününde polisin sert müdahalesi ile gözaltına alınırken, Nuriye Gülmen de gözaltılara rağmen eylemini sürdürmeye devam etti.

17 Kasım tarihinde, Acun Karadağ ve Nuriye Gülmen’in eylemlerini sürdürdüğü sırada, açığa alınan öğretmenler Semih Özakça ve Esra Özakça da ‘Biz kazanacağız!’ sloganı ile oturma eylemine başlayacaklarını ilan etti ve destek çağrısında bulundu.

İlerleyen günlerde Gülmen ve Özakça, Yüksel Caddesi’nde beraner direnmeye başlarken, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda kolunu kaybeden ve yıllar sonra da KHK ile ihraç edilen Veli Saçılık da kendilerine katıldı. İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen ihraç edilen emekçiler ve destekçileri, sık sık polis saldırısı ile gözaltına alındı ve darp edildi.

Açığa alınmadan ihraca

Direnişlerinin 60. gününde ihraç edildiğini öğrenen Nuriye Gülmen, bu sırada verdiği röportajda “Halihazırda bir mevzimiz var ve bu atılma haberini direnişle karşılamaktan onur duyuyorum” diyerek direnişlerini devam edeceklerini belirtti.

İhraç kararının ardından Yüksel Caddesi’ndeki eylemlerine devam eden Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Veli Saçılık, Acun Karadağ, Esra Özakça polis saldırılarında darp edilmelerine rağmen her sabah İnsan Hakları Anıtı Önüne gelerek oturma eylemlerine devam etmeye başladı.

Veli Saçılık gözaltına alınırken

İlk sinyal

Ocak ayında bir söyleşiye katılan Gülmen, direnişlerine cevap verilmemesi ve taleplerinin kabul edilmemesi halinde açlık grevine başlayabileceklerini ilk defa dillendirdi. Mart ayı başında Dihaber’e konuşan Nuriye Gülmen, Semih Özakça ile birlikte 11 Mart’ta açlık grevine başlayacaklarını ilan etti.

Açlık grevi başlıyor

Konuya ilişkin olarak 9 Mart’ta TBMM’ye giden ve burada milletvekilleri ile basın açıklaması yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça burada polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınmaları üzerine 11 Mart’ta başlatacaklarını duyurdukları açlık grevi eylemlerini gözaltına alındıkları gün başlatan Gülmen ve Özakça 5 gün gözaltında tutulduktan sonra mahkeme tarafından adli kontrol talebi ile serbest bırakıldılar.

Gözaltından başlattıkları açlık grevi eylemlerini sersbt bırakıldıktan sonra Yüksel Caddesi’nde 24 saatlik nöbet ile devam ettiren Gülmen ve Özakça, 17 Mart’ta Veli Saçılık ve Esra Özakça’nın da aralarında olduğu yedi kişi ile birlikte yeniden gözaltına alındı.

İki gün gözaltında tutulan Gülmen ve Özakça, serbest bırakılmalarının ardından doğrudan eylem alanına dönerek açlık grevlerine ve oturma eylemlerine devam ettiler.

Açlık grevi eylemlerine Yüksel Caddesi’nde devam eden eğitimciler için Türkiye’nin birçok ilinde destek eylemleri düzenlenmeye başlarken, bu sürede CHP ve HDP’li milletvekilleri Gülmen ve Özakça’yı sık sık ziyaret etti. Açlık grevinin ilk ayının dolmasının ardından emekçiler için duyarlılık çağrıları artsa da hükümet kanadından konuya ilişkin bir açıklama gelmedi.

Açlık grevi 60’lı günlerde

Yüksel Caddesi’nde açlık grevi eyleminin 60. gününden itibaren ise kamuoyunda yoğun bir duyarlılık oluştu. Türkiye’nin birçok noktasında Gülmen ve Özakça için dayanışma grevleri başlatıldı. İnsan Hakları Anıtı önünde yoğun bir kitle ile basın açıklamaları, destek eylemleri düzenlenmeye başladı.

Türkiye’nin birçok noktasından gelen ve KHK ile işlerinden ihraç edilen akademisyenler, kamu emekçileri ve eğitimciler Gülmen ve Özakça’nın durumuna dikkat çekmek için açlık grevine girmeye başladı.

Oluşan yoğun kamuoyunun ardından uzun süredir direniş alanına saldırmayan polis, 12 Mayıs sabahı alanda bulunan destekçilere saldırarak burada bulunanları gözaltına aldı. Gülmen ve Özakça’ya getirilen çiçekleri dahi toplayan polis, bir süre sonra çiçekleri geri iade etti ve alana bir daha saldırmayacaklarını belirtti.

Saldırı ardından alana gelen destekçi sayısı artarken, alanda türküler ile dayanışma grevleri devam etti. 13 Mayıs gecesi alana bir daha saldırı düzenlendi. Polis, alanda destek için açlık grevinde bulunanları gözaltına alırken, çiçekleri de yeniden topladı.

Fotoğraf: Deniz Nazlım

Açlık grevi eyleminin 67. gününün ise Anneler Günü’ne denk gelmesi üzerine alana destek için gelen Nuriye Gülmen’in annesinin elini kızının başına koyması ve kendisine destek sunması direniş süresince en dikkat çekici ve duygusal anlardan biri oldu. Yine alanda bulunan Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça, “Çocuklarımızın ölmelerine asla izin vermeyeceğiz, tek talepleri olan işlerine geri dönmelerini istiyoruz” diyerek hükümete çağrıda bulundu.

Direniş sürüyor

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevi eylemleri 68. gününe girerken, hükümetten konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde devam eden açlık grevine destek ziyaretleri ise devam ediyor.

Previous post
41 yılda 11 binden fazla can aldı: Kongo'daki şüpheli ölümlerin ardından 'yine' Ebola çıktı
Next post
Kemal Gün oğlunun cenazesi için 81 gündür açlık grevinde: 'Son isteğim bir mezar'