Ana SayfaGüncel‘Kırmızı Fularlı Kız’ olarak biliniyordu: Ayşe Deniz Karacagil IŞİD’e karşı savaşta yaşamını yitirdi

‘Kırmızı Fularlı Kız’ olarak biliniyordu: Ayşe Deniz Karacagil IŞİD’e karşı savaşta yaşamını yitirdi

HABER MERKEZİ – Gezi direnişi sırasında Antalya’daki eylemlerde kırmızı fular taktığı gerekçesiyle tutuklanan ve 103 yıl hapis cezası ile yargılandığı davadan tahliye edildikten sonra önce PKK’ye katılan ardından IŞİD’e karşı savaşmak için Rojava’ya geçen Ayşe Deniz Karacagil, Rakka operasyonu sırasında yaşamını yitirdi.

Antalya’da Gezi Parkı direnişine katıldığı gerekçesiyle tutuklanarak hakkında 98 hapis cezası istenen ve kırmızı fuları delil olarak gösterildiği için kamuoyunda “kırmızı fularlı kız” olarak tanınan Ayşe Deniz Karacagil, Rojava’da yaşamını yitirdi.

Ayşe Deniz Karacagil, yargılandığı davadan tahliye olduktan sonra PKK’ye katılmıştı, ardından IŞİD’e karşı savaşmak için Rojava’ya geçmişti.

Ayşe Deniz Karacagil’in Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından Rakka’nın IŞİD’den kurtarılması için düzenlenen operasyon sırasında 29 Mayıs’ta yaşamını yitirdiği açıklandı.

ETHA’da yer alan haberde “MLKP-KKÖ Savaşçısı Ayşe Deniz Karacagil (Destan Temmuz) Rakka’nın özgürleştirilmesi hamlesinde 29 Mayıs günü şehit düştü” denildi.

Karacagil’in babası: Yumruklu yıldızlarla kucaklıyorum seni

Haberi doğrulayan baba Ömer Faruk Karacagil, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak şunları söyledi:

Canım kızım Ayşe Deniz’i şeriatçı faşist IŞİD’e karşı savaşırken Rakka önlerinde Devrim şehidi olarak yıldızlara uğurladım. Yumruklu yıldızlarla kucaklıyorum seni Devrimci Yolumuzda canım benim.

“Tarih her zaman direnişteki yaşamı yazar”

Ayşe Deniz Karacagil, Antalya’da Gezi Parkı direnişine katılmasının yanı sıra Ahmet Atakan’ın ölümü, 12 Eylül darbesinin yıldönümü ve ODTÜ protestolarında yer aldığı gerekçesiyle 98 yıl hapis cezasıyla yargılanıyordu.

Karacagil yargılandığı davanın duruşmasında şunları söylemişti:

Tarih her zaman direnişteki yaşamı yazar. Tarihi kanla yazanlar, toplumsal muhalefetin her katmanında onarılmaz yaralar açtılar. Net kanıtlara rağmen yargı, gerçek katilleri aklama çabasında. Antalya’da İstanbul’da saldıran palalıların ne olmadığını gördük. Dışarıda birileri bacanaklı-oğullu milyonları cukkalarken, bizim tutsak edilmemize şaşılmaz. İktidardakiler, yüzsüzlüğün bu kadarı denecek kadar açık oynadılar, katilleri akladılar. Cezaevlerinde, koğuşlarımıza kadar giren erkek egemen kültür, çamaşırlarımızla dahi dalga geçerek ‘Bu bayrak büyük’ diyebilmektedir.

Dışarıda demokrasi diyenler içeride gençleri katletti. Hukukun görmediği her şeyi biz yaşadık ve gördük. Eylem günü uzun sakallı ve takkeli sivil kişiler bize saldırdı. Ancak onların yargılanacaklarını sanmıyorum. Bundan sonra da çocukların uçurtmalarının vurulmasına izin vermeyeceğiz.

Türkiye halklarının üzerindeki bulutların rengi, maviye dönmelidir artık. Gezi direnişini, insanlık onuru için gerçekleştirdik. Yeri geldi öldük, yeri geldi kör olduk, tutsak olduk. Kırmızı fuları açıklayayım. Bence bulunmayan o örgüt kumaş fabrikalarıdır. Ülkemiz şaşırmışlar cehennemine döndü. Siz burada bizi yargılamaya çalışıyorsunuz.

Previous post
Filipinler'de IŞİD'e karşı bir şehirde daha alarma geçildi
Next post
Kılıçdaroğlu: Asıl çağrılıp dinlenilmesi gereken Yıldırım ve Erdoğan'dır