OHAL’de CEZAEVLERİ | Tutuklular yerlerde yatıyor, hastane sevkine doktor değil gardiyan karar veriyor, kitap yasak

HABER MERKEZİ – OHAL’de cezaevlerindeki hak ihlalleri artarak devam ediyor. Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutukluların maruz kaldıkları ise bu ihlallerin son örneği. Tutukluların aktardığına göre 10 kişilik koğuşlarda 18 kişi kalınıyor, hiçbir kitap içeri alınmıyor ve gardiyanların onaylamadığı hiçbir tutuklu hastaneye götürülmüyor.

Urfa’nın Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutukluların birçok hak ihlaline maruz bırakıldıkları iddia edildi.

Cezaevindeki siyasi tutuklular aileleri aracılığıyla uğradıkları hak ihlalleri ve baskıları aktardı.

Tutukluların aktardığına göre yönetimin değişmesiyle birlikte cezaevinde ihlaller artmaya başladı.

Tutuklular 10 kişilik koğuşlarda 18 kişi kaldıklarını, birçok kişinin yerde uyumak zorunda kaldığını belirtiyor.

Yine cezaevine hiçbir kitabın alınmadığını belirten tutuklular en son Ahmet Telli’nin “Yangın Yılları” isimli şiir kitabının cezaevine konulmadığını söylüyor.

Hasta tutukluların revir için günlerce bekletildiği ise bir başka bilgi. Tutuklular revire çıkarıldıklarında ise gardiyanların yanlarında olduğunu ve hastane sevklerine doktorların değil gardiyanların karar verdiğini, gardiyanların onaylamadığı hiçbir tutuklunun hastaneye götürülmediğini belirtiyor.

“Demokratik haklarımızı kullandığımız için birçok hakkımız engelleniyor” diyen tutuklular, önceki hafta 1 ay spor cezası 1 ay da mektup yasağı aldıklarını ifade ediyor.

Tutukluların aktardığına göre fotoğraf çekmeye de sınırlama getirilmiş durumda. “En fazla 3 arkadaş birlikte fotoğraf çektirebiliyor. Topluca fotoğraf çektirmemize izin verilmiyor” diyorlar.

dihaber’de yer alan habere göre tutuklular maruz bırakıldıkları ihlalleri devamla da şöyle aktarıyor:

Siyasi tutuklular ayrı koridorlardaki koğuşlarda kalıyor. Koğuşlarımızın arasında ‘FETÖ’ ve adli tutuklular yerleştirildi.

Sorunların çözümü için görüşmek istediğimiz cezaevi yönetimi bu talebimizi geri çeviriyor. Başgardiyan ile görüşebilmek için bile uzun süre bekletiliyoruz ve dilekçe yazmamız isteniyor.