Ana SayfaGüncelSUR DAVASI | Teşhiste hata olunca: Gizli tanıklar ‘adres şaşırdı’, hakim düzeltti

SUR DAVASI | Teşhiste hata olunca: Gizli tanıklar ‘adres şaşırdı’, hakim düzeltti

HABER MERKEZİ – Sokağa çıkma yasakları döneminde Sur’dan tahliye edilen sivillerin yargılandığı davada gizli tanıklar ‘adres şaşırdı’, hakim düzeltti. Savcının mütalaasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, aralarında gazeteci Mazlum Dolan’ın da bulunduğu 9 tutuklunun tahliyesine karar verdi. Duruşma Eylül ayına ertelendi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağında ilçeden tahliye edilen ve aralarında kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mazlum Dolan’ın da bulunduğu 28’i tutuklu 40 kişinin yargılandığı davaya bugün devam edildi.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci duruşmasına tutuklu ve tutuksuz yargılanan bazı sanıklar katılırken, bazı tutuklu sanıklar ise duruşmaya getirilmedi.

Mahkemede tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yapan Mehmet Çavreşoğlu, üzerine atılı suçlamaları reddetti, “Sur’da olduğum için burada yargılanıyorum” dedi.

Yine Kürtçe savunma yapan DBP eski Bağlar İlçe Başkanı Rıhan Kavak Özbek ise mahkemede adil bir yargılama yapılmadığını ifade ederek, siyasi parti faaliyetlerinin suç sayıldığını söyledi. Özbek, “Biz ‘terörist’ değiliz, ‘asimile edilemeyen’ Kürtleriz” diye konuştu.

Gizli tanık yanlış teşhis yaparsa…

Sanık savunmaları ardından gizli tanık ifadelerine geçildi. Bu sırada ise ilginç ve salonda gülüşmelere neden olan hadiseler yaşandı.

SEGBİS üzerinden yüzü mozaiklenen ve sesi değiştirilen “İznik 2015” adlı gizli tanıktan, mahkeme salonunda sıraya dizilen 4 tutuklu sanık arasından daha önce teşhis ettiğini iddia ettiği Yunus Özak’ı teşhis etmesi istendi.

Teşhis için sıraya giren sanıklar arasında Özak bulunmuyordu ancak gizli tanık, tutuklu sanık Ahmet Karatay’ı Yunus Özak olarak teşhis etti. Bu durum ise salonda gülüşmelere neden oldu.

Özak’ın teşhis edilecek kişiler arasında yer almadığından haberdar olmayan mahkeme başkanı ise gizli tanığa “Senin gösterdiğin Yunus Özak değil, Ahmet Karatay” demesi üzerine gizli tanık “İznik 2015”, “Tam olarak hatırlamıyorum, ancak ona (Ahmet Karatay) benziyor” cevabını verdi.

Yapılan ikinci teşhis sırasında ise SEGBİS ile yapılan bağlantıda gizli tanığın yanında bulunan görevli, yaşanan bir sorun nedeniyle 2 dakika sonra döneceğini söyledi.

Mahkeme başkanı ise sanıklar arasına Yunus Özak’ı koymayan avukatlara “Siz benimle oyun mu oynuyorsunuz?” diye tepki gösterdi.

Ardından tekrar teşhis yapan gizli tanık, sanıklar arasından Yunus Özak’ı teşhis etti.

Avukatlar, gizli tanığın ‘teknik bir sorun’ gerekçe gösterilerek 2 dakika bekletilmesinin manidar olduğunu, bunun tutanağa geçirilmesini istedi ancak mahkeme başkanı bunu tutanağa geçirmedi.

Bu sırada salonda telefonuyla fotoğraf çeken bir stajyer avukat, polislerce salondan çıkarılarak savcılığa götürüldü.

Ardından, SEGBİS üzerinden duruşma salonuna bağlanan “Kahraman 2015” takma adlı gizli tanık, mahkemede yaptığı teşhis işleminde daha önce hakkında ifade verdiği ve tanıdığını söylediği Yunus Özak’ın yerine Sedat Nurioğlu’nu teşhis etti. Bu durum salonda tekrar gülüşmelere neden oldu.

Gizli tanıkların ardından Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, Sur’da sivillerin tahliye edilmesi için açılan yaşam koridoruyla ilgili tanık olarak dinlendi.

Mahkeme Başkanı, Özmen’in savunmasının ardından duruşmaya ara verdi.

Gazeteci Mazlum Dolan ve 8 kişi tahliye edildi

Verilen aranın ardından duruşmaya devam edildi. Tanıkların dinlenmesi ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin verdiği mütalaada, tutuklu bütün sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mütalaaya karşı söz hakkı verilen tutuklu sanıklar, mütalaaya katılmadıklarını belirterek, tahliyelerini talep etti.

Ardından savunma yapan avukatlar, savcının mütalaasına katılmadıklarını söyleyerek, müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Avukatlar, müvekkillerinin yasak ve çatışmalar nedeniyle Sur’da mahsur kaldığını, gözaltındaki teşhislerin polisin baskı ve yönlendirilmesiyle yapıldığını, bu delillerin yasaya aykırı olduğunu söyledi.

Gazeteci Mazlum Dolan’ın avukatı Resul Tamur ise iddianamede müvekkiline isnat edilen herhangi bir suçlama bulunmadığına dikkat çekerek, Dolan’ın gazetecilik faaliyeti için Sur’da olduğunu, burada muhabirlik yaptığı için tutuklandığını söyledi.

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar gazeteci Mazlum Dolan, Remziye Tosun, Bedri Oğuz, Emine Abiş, Cengiz Abiş, Fahrettin Ateş, Fatma Ateş, Seniha Sürer ve Ferit Özbek’in “adli kontrol” şartıyla tahliyesine karar verdi.

Duruşma Eylül ayına ertelendi.

Dava hakkında

Diyarbakır Valiliği’ne yapılan girişimler sonucunda açılan ‘yaşam koridoru’ndan tahliye edilen 40 kişiden 32’si tutuklanmıştı.

Siviller gözaltına alındıkları sırada feci şekilde darp edildiklerini söylemişti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklanan sivillerin çocuklarını ailelerinden zorla alarak SHÇEK yurduna göndermişti. Ailelerin yaptığı girişimler sonucunda çocuklar yakınlarına verilmişti.

Hazırlanan iddianamede 20 sanık hakkında “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” suçlamasıyla “ağırlaştırılmış müebbet” isteniyor.

Aralarında gazeteci Mazlum Dolan’ın da bulunduğu 20 kişi hakkında ise “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” suçundan dava açıldı.

28 Aralık’ta görülen davanın ilk duruşmasında sanıkların savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle arbede yaşanmış, birçok tutuklu feci şekilde darp edilmişti. Bunun üzerine davanın avukatları mahkeme heyeti hakkında bir üst mahkemeye reddi hakim talebinde bulunmuş ancak bu talep reddedilmişti.

Mahkeme, dava dosyası üzerinde yaptığı inceleme sonucunda tutuklu sanık Mehmet Salih Pasin, Mehmetcan Alpaydıncı, Rıdvan Tuncer ve Mahsum Kuzu hakkında 14 Şubat’ta tahliye kararı vermişti.

Previous post
OHAL İnceleme Komisyonu Başkanı 3 ay sonra belirlendi
Next post
HDP'den AİHM önünde adalet çağrısı