Ana SayfaGüncelTutuklama ‘sinyali’ mi: Gökçek, 205 gün sonra Gülmen ve Özakça’yı ‘örgüt üyesi’ ilan etti

Tutuklama ‘sinyali’ mi: Gökçek, 205 gün sonra Gülmen ve Özakça’yı ‘örgüt üyesi’ ilan etti

HABER MERKEZİ – Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönmek için 75 gündür açlık grevinde olan ve evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı “örgüt üyesi” ilan etti, ablukaya alınan İnsan Hakları anıtı önünde Gülmen ve Özakça’ya destek için nöbet tutan CHP ve HDP’li milletvekillerini ise “teröristlerin yerine nöbet tutmakla” suçladı.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevi eyleminin 75’inci gününde evlerine yapılan polis baskını ile gözaltına alındı.

Gülmen ve Özakça’nın gözaltına alınmasına gerekçe olarak “Tekel ve Gezi’ye dönüşebilme” olasılığı gösterildi.

Gözaltının ardından gözaltıları protesto etmek için Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanmak isteyenlere gün boyunca polis müdahale etti, alan polis ablukasına alındı.

Yurttaşların alana girişine izin verilmemesi üzerine CHP ve HDP’li milletvekilleri Gülmen ve Özakça’yla dayanışmak amacıyla nöbet eylemine başladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise haklarında somut hiçbir suçlama bulunmayan Gülmen ve Özakça’yı Twitter hesabından yaptığı paylaşımla “örgüt üyesi” ilan etti.

Gökçek nöbet tutan CHP ve HDP’li milletvekillerini ise “teröristlerin yerine nöbet tutmakla” suçladı.

Gökçek’in paylaşımları şöyle:

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi ve öncesi

Selçuk Üniversitesi’nde araştırma görevlisi iken açığa alınan Nuriye Gülmen, 9 Kasım günü saat 12:30’da Ankara Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı basın açıklaması ile “Kendisi ve binlerce devrimci demokrat kamu emekçisi adına oturma eylemine başladığını ilan” etti.

Oturma eylemine saldıran polis, Gülmen ile beraber kendisine destek verenleri gözaltına aldı.

Böylelikle Nuriye Gülmen ile başlayan, ardından Semih Özakça, Acun Karadağ, Veli Saçılık’ın katılımı ile gündemde yerini alan oturma eyleminden açlık grevine evrilen ‘İşimi geri istiyorum’ eylemi başlamış oldu.

Nuriye Gülmen, ilk gününde gözaltına alındığı eylemini gözaltından çıktıktan sonra ikinci gününde de devam ettirdi ve yeniden gözaltına alındı.

Oturma eyleminin ilk günlerinde her gün gözaltına alınan Nuriye Gülmen, serbest bırakılmasının ardından ertesi sabah yeniden alana gelerek açıklamasını ve eylemini sürdürmeye devam etti.

17 Kasım tarihinde, bir diğer eylemci Acun Karadağ ve Nuriye Gülmen’in eylemlerini sürdürdüğü sırada, açığa alınan öğretmenler Semih Özakça ve Esra Özakça da ‘Biz kazanacağız!’ sloganı ile oturma eylemine başlayacaklarını ilan etti ve destek çağrısında bulundu.

İlerleyen günlerde Gülmen ve Özakça, Yüksel Caddesi’nde beraber direnmeye başlarken, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda kolunu kaybeden ve yıllar sonra da KHK ile ihraç edilen Veli Saçılık da kendilerine katıldı.

İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen ihraç edilen emekçiler ve destekçileri, sık sık polis saldırısı ile gözaltına alındı ve darp edildi.

Direnişlerinin 60. gününde ihraç edildiğini öğrenen Nuriye Gülmen, direnişlerine devam edeceklerini belirtti.

İhraç kararının ardından Yüksel Caddesi’ndeki eylemlerine devam eden Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Veli Saçılık, Acun Karadağ, Esra Özakça polis saldırılarında darp edilmelerine rağmen her sabah İnsan Hakları Anıtı Önüne gelerek oturma eylemlerine devam etmeye başladı.

Son olarak Gülmen ve Özakça, taleplerine yanıt verilmemesi durumunda açlık grevi eylemine başlayacaklarını duyurdular. Öyle ki eğitimciler 11 Mart’ta yinr bir gözaltında bu eylemin startını verdiler.

Gülmen ve Özakça’nın direnişlerinin bugün 205, açlık grevi eylemlerinin ise 75. günü. İki eğitimci bugüne dek onlarca kes gözaltına alınsa da her defasında ‘adli kontrol’ ile serbest bırakılmıştı.