Ana SayfaGüncel‘Beni FETÖ bu hale getirdi’ diyen Musa Anter Davası sanığı Hamit Yıldırım’a tahliye

‘Beni FETÖ bu hale getirdi’ diyen Musa Anter Davası sanığı Hamit Yıldırım’a tahliye

HABER MERKEZİ – Kürt aydın Musa Anter’i öldürmekle suçlanan Hamit Yıldırım, tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle tahliye edildi. Yıldırım, Aralık ayındaki duruşmada “Anter’in katli olayıyla herhangi bir ilgim yoktur. Beni FETÖ imamı bu hale sokmuştur” sözleriyle kendini savunmuştu.

Kürt gazeteci yazar Musa Anter’i öldürmekle suçlanan Hamit Yıldırım, 5 yıllık tutukluluk süresi dolduğu gerekçesiyle tahliye edildi.

Cumhuriyet’in haberine göre 2012’de tutuklanan Hamit Yıldırım’ın 5 yıllık tutukluluk süresi 28 Haziran’da doldu.

Aynı gün resen toplanan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Yıldırım’ın tahliyesine karar verdi ve yurtdışına çıkış yasağı koydu.

Mahkeme karara gerekçe olarak ‘davanın uzun sürmesi’ ile ‘bazı tanık ve sanıkların yurt dışında yaşaması ve ifade için ulaşamamasını’ gösterdi.

‘Beni FETÖ imamı bu hale getirdi’ demişti

Tahliye edilen Hamit Yıldırım, 28 Aralık 2016’daki 12’inci duruşmada Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında ‘FETÖ iddialarına’ yer vermişti.

Yıldırım, o gün yaptığı savunmada şunları söylemişti:

Ben o tarihte korucu olarak görev yapıyordum. Anter’in katli olayıyla herhangi bir ilgim yoktur. Beni FETÖ imamı bu hale sokmuştur. Kendisi yurt yapmak için benden arsa istemiştir. Ben ise arsa vermediğim için şimdi bu dosyada sanık olarak yargılanmaktayım.

JİTEM Ana Davası ile birleştirilen Musa Anter Davası

1999 yılında düzenlenen iddianamelerle yargılanan 11 sanıklı ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanıklı davaların 2010 yılında birleşmesiyle, süren dava JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlandı.

Gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı.

Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu. Başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. ACM tarafından kabul edildi.

2014 yılında Musa Anter Davası’nın, JİTEM Ana Davası’yla birleştirilmesi talebi, davanın sürdüğü Diyarbakır 1. ACM tarafından kabul edildi. 2015 yılında Musa Anter Davası “güvenlik gerekçesiyle” Ankara’ya nakledildi.

Ankara 6. ACM birleştirme kararına itiraz etti. Ankara 6. ACM’nin itirazını değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti.

14 Mart 2016 tarihli duruşmada MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tanık olarak dinlendi.

Mahkeme, bir sonraki duruşmada emekli Jandarma Tuğgeneral Veli Küçük ve dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Hüseyin Özbilgin’in tanık olarak dinlenmesine karar verdi; hem sanık hem müşteki avukatlarının, dosyaların ayrı ayrı görülmesi talebini reddetti.

25 Nisan 2016 tarihli bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesi beklenen Veli Küçük mazeret bildirerek gelmedi, duruşmada hazır bulunan Hüseyin Özbilgin tanık olarak ifade verdi. Musa Anter cinayeti olayında yaralanan Orhan Miroğlu da avukatlarıyla duruşmaya katıldı.

Tanık olması beklenen Veli Küçük 20 Haziran 2016 tarihli duruşmaya da katılmadı. Ara celsede avukatlarının Küçük’ün SEGBİS’le dinlenmesi için dilekçe verdikleri öğrenildi. Anter ailesi avukatlarının, Eski OHAL Valisi Ünal Erkan, Milletvekili Sinan Yerlikaya ve Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener’in dinlenmesi talepleri reddedildi.

Veli Küçük’ün SEGBİS’le dinlenmesi için adresinin bulunduğu yer mahkemesine tebligat yazılmasına; Ankara JİTEM dosyasına MİT’ten gönderilen belgelerin bir suretinin Ankara 1. ACM’den istenerek incelenmesine ve sanık Hamit Yıldırım’ın tutukluluğunun devamına karar verildi.

Duruşma öncesi, 22 Eylül 2016 tarihinde Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Nevin Soyukaya ve Samet Aydın’ın tanık olarak ifadeleri alındı.

Veli Küçük ise 26 Eylül 2016 tarihli duruşmaya SEGBİS yöntemiyle katılarak ifade verdi.

İsveç’te yaşayan sanık Abdülkadir Aygan SEGBİS yöntemiyle ifade vermeye rıza göstermediği için ifadesinin İsveç’te alınacağı kesinleşti.

Tarafların ifade işlemi esnasında hazır bulunması için Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verildi.


Bu davaya dair daha ayrıntılı bilgi ve detaylara Hafıza Merkezi‘nden ulaşabilirsiniz.
Previous post
İstanbul'da toplu ulaşım ücretlerine zam
Next post
Yıldırım’a göre AB 'hızlı' davranmalı: 'Fazla naz aşık usandırır'