Ana SayfaKadınCezaevindeki kadınların dövmeleri ve hikayeleri: ‘Tendeki İsyan’

Cezaevindeki kadınların dövmeleri ve hikayeleri: ‘Tendeki İsyan’

HABER MERKEZİ – Kendisi de daha önce cezaevinde kalmış olan feminist dövme sanatçısı Nimet Arıkan, ‘Tendeki İsyan’ isimli kitabında cezaevinde kalan kadınların dövmelerine ve bu dövmelerin hikayelerine yer veriyor.

Kadın derneklerinde aktif olarak çalışan ve politik sebeplerden ötürü üç yıl cezaevinde kalan Nimet Arıkan, tahliye olduktan sonra dövme yaparak geçimini sağlamaya başlıyor.

Yıllarca politik kimliğini saklamak zorunda kalan Arıkan, tekrar tutuklanarak cezaevine konuyor ve aynı koğuşta kaldığı arkadaşlarının dövmelerinin birer hikayesi olduğunu fark ediyor.

Özgürlükçü Demokrasi’den Eda Narin’in haberine göre, bu hikayelerden ilham alarak cezaevindeki kadınların dövmelerini ve hikayelerini anlatan ‘Tendeki İsyan’ kitabını yazmaya karar veriyor.

‘Cezaevindeki kadınların dövmeleri isyandır’

Arıkan, ‘Cezaevi dövmesi erkekte olur gibi bir algı var ama cezaevinde 4 kadından 3’ünde dövme vardı’ diyerek, cezaevlerindeki kadınların çoğunda dövmeleri gördükten sonra kitabı yazma fikrinin kesinleştiğini ifade ediyor.

Kadınların acılarını dışarıya çıkarma yolu olarak dövmeyi seçtiklerini vurgulayan Arıkan’a göre ‘Kadınlar dövme yaparak, kendi durumunu ifadelendiriyor’

Kadınların dövmelerinin ortak noktalarından birinin isyan olduğunun altını çizen Arıkan, “Kadınların dövme yapması, ‘sözünü dile getirmektir” diyor.

‘Anlatılamayacak olanı anlatma cüreti gösteren kitap’

“Tendeki İsyan” kitabının editörlerinden ve aynı zamanda çevirmen ve yazar Gülkan Noir, Nimet Arıkan ile 2011 yılında Feministival’de tanıştıklarını söyleyerek, kitap fikrini ilk duyduğunda ‘muazzam bir fikir’ dediğini dile getiriyor.

“Kadınların bedeni, varlık olarak cinselliğiyle, acılarıyla, yaralarıyla dile getirilmesi çok alışık olduğumuz bir şey değil bu coğrafyada. Çok sağlam feminist bir iş” diyen Noir, kitabın dövmeye olan önyargıyı da kırdığını ifade ediyor.

Noir, kitabı “Anlatılamayacak olanı anlatma cüreti gösteren bir kitap” olarak nitelendirerek, “Böyle bir çalışma hiç yapılmamış. Hayat gerçekten taşları yuvarlamış ve muazzam bilinç ve farkındalık o an o yarayı bir kudrete dönüştürme gücünü göstermiş Nimet. Kadınların bedeninin yok sayıldığı bir coğrafyada bunu görünür kılmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” diyor.