Ana SayfaGüncelCHP’li vekilden Gülmen ile Özakça ve HDP’li Baluken ile Çelik’e ziyaret

CHP’li vekilden Gülmen ile Özakça ve HDP’li Baluken ile Çelik’e ziyaret

HABER MERKEZİ – CHP’li Şenal Sarıhan, KHK ile ihraçlarına karşı açlık grevi eylemi yaparken tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile Sincan Cezaevi’nde bulunan HDP milletvekilleri İdris Baluken ve Burcu Çelik’i ziyaret etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri İdris Baluken ve Burcu Çelik’i cezaevinde ziyaret etti.

Gülmen ve Özakça ziyareti

KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevindeyken 23 Mayıs’ta tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça’ya ziyaretinde, eğitimcilerin hareketlerinde belirgin bir ağırlaşma olduğunu gözlemlediğini belirten CHP’li vekil, iki eğitimcinin günlük aktivitelerinde zorlandıklarını, kas ve eklem ağrılarının artmış olduğunu kaydetti.

Fotoğraf: DW Türkçe / Hilal Köylü

12 kilo kaybeden Nuriye Gülmen ile 22 kilo kaybeden Semih Özakça’nın cezaevindeki temel sorunlarının hekimlerle ilgili olduğunu belirten Sarıhan, her iki tutuklunun da cezaevi hekiminin muayenesini kabul etmediğini aktardı.

Sarıhan, Ankara Tabip Odası’nın görevlendireceği bir hekimin durumlarının takibini yapmasını isteyen Gülmen ve Özakça’nın hücrelerinin soğuk olmasından da şikayetçi olduklarını aktardı.

Sarıhan, eğitimcilerin temel ihtiyacı olan, beyni ve sinir sistemini koruyan B1 vitamini almalarının engellendiğini, yerine Benexol adlı ilacın verildiğini kaydetti.

Sarıhan’a bir gece baskınıyla, çeşitli hakaretlerle  yerlerde sürüklenerek gözaltına alındıklarını aktaran Gülmen, tutuklanmalarının esas amacının KHK mağdurlarının mücadelesinin ve  yaşanan hukuksuzluğun üstünü kapatmak olduğunu  belirtti.

Sarıhan, açlık grevindeki eğitimilerin kamuoyuna şu mesajı ilettiklerini belirtti:

Bizi tutuklayıp tecrit ederek, büyüyen mücadelemizi engellemek, halktan koparmak; haklı mücadelemizde halkın yanımızda olmasını engellemek istediler ama bu amaçladıklarını başaramayacaklar. Bugün biz eskisinden daha güçlüyüz; toplumdan uzak olsak bile toplumsal desteği yanımızda hissediyoruz; çünkü biz haklıyız, kazanacağız. İşlerimizi geri alana kadar mücadele edeceğiz.

Gülmen ve Özakça kendilerine bilinçlerinin kapanması durumunda müdahale edileceğinin söylendiğini, fakat bunu kabul etmediklerinin bilinmesini istediklerini de Sarıhan’a ilettiler.

Baluken ve Çelik ziyareti

Sarıhan, 4 Kasım 2016’da tutuklanan, 30 Ocak 2017’de tahliye edilen, 16 Şubat’ta bacağından ameliyat olmasının ardından taburcu edildiği 17 Şubat’ta yeniden tutuklanan ve bugün görülen duruşmasında da tahliye edilmeyen HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’i de ziyaret etti.

Baluken, tutuklanmasına neden olan konuşmaların tümünün Meclis’te yapılmış olması nedeniyle kürsü dokunulmazlığı kapsamında ve bu nedenle suç iddiasının hukuka aykırı olduğunu hatırlattı. 5 Haziran Pazartesi duruşmada, hukuka uygun bir sonuç almayı beklediğini ifade etti.

Görüşmede Baluken “Ülkede büyük bir hukuksuzluk yaşanıyor. Bu hukuksuzluğun mağduru olan toplumun yüzde ellisini aşkın kesimleri olarak eşit, özgür ve barışçıl bir Türkiye için hep birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.

19 Nisan’da Muş’ta gözaltına alınarak tutuklanan ve 35 gün yalnız tutulan HDP Muş Milletvekili ve TBMM  İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Burcu Çelik’i ise Sarıhan’a  şunları söyledi:

Tutuklanmadan önce TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olarak cezaevinde yaşanan hak ihlallerini inceleyen ve hukuka aykırı uygulamaların düzeltilmesini için mücadele veren bir kişi olarak şimdi cezaevinde olmam beni en çok etkileyen konulardan biri.

35 gün süreyle tek kişilik odada tutulmasının tam bir tecrit ve hücre cezası niteliği taşıdığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

Tutuklanmak ve cezaevine alınmak ikinci bir cezaya dönüştürülüyor. Bu konuda yapılması gereken çok şey var.  Tutuklanmam da bir hukukçu olarak ifade ediyorum ki tümüyle dayanaksıdır.  Muş’ta yargılanıyor olup Ankara’da tutuklu bırakılmam Komisyon çalışmaları sırasında birçok kez ifade ettiğim gibi ağrı bir insan hakkı ihlalidir. Bir milletvekili, hukukçu ve insan hakları savunucusu olarak bu uygulamaların ne denli içimi yaktığımı söylemek isterim. Bu durumda olan sadece ben değilim, birçok tutuklu insan aynı hak ihlaline maruz kalıyor.