HDP’li Baydemir: Dehakların, zalimlerin yeri mahkumiyet olacak

HABER MERKEZİ – HDP Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin iftar yemeğinde tutuklu bulunan siyasetçilere ve ihraç edilen kamu emekçilerine ilişkin konuştu. Baydemir hükümete seslenerek, “Günümüzdeki tiranların yakın gelecekte yerleri mahkumiyet olacaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili ve Parti Sözcüsü Osman Baydemir ile Milletvekili Mizgin Irgat, HDP Aydın İl Örgütü’nün Ramazan Ayı dolayısıyla düzenlediği iftar programına katıldı.

İlk olarak söz alan Mizgin Irgat, 7 Haziran seçimleri öncesi Diyarbakır mitinginde gerçekleştirilen bombalı saldırıda yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı.

“Ortadoğu’da barışın sesi olmak elzem”

Tüm saldırılara rağmen barış umutlarını koruduklarını ve hedeflerinin barış ortaklığı kurmak olduğunu söyleyen Irgat, şunları ifade etti:

Mısır’dan Yemen’e bütün coğrafyalara ve Ortadoğu’ya bakın çözülen şey ulus devlet milliyetçiliği ve sistemdir. Onun karşısında olan demokratik modernite ile bizler Ortadoğu’nun en kanlı coğrafyasında tekrar barışın sesi olmanın ve Sayın Öcalan’ın önümüze koyduğu halkların demokratik birlikteliğinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gördük.

“İktidarın kadın, ekoloji ve halkların mücadelesine alerjisi var” 

“Zeytinliklerin idam fermanı” olarak nitelendirilen yasa tasarısına değinen Irgat, şöyle devam etti:

Cizre bodrumlarında insanları yakanlar, eş genel başkanlarımızı tutuklayan zihniyet bugün zeytin ağaçlarının kıyımı ile aynı şeyi yapmaktadır. Şu an bizi yöneten iktidar, ekolojiye kadın ve halkların mücadelesine aykırı olan alerjik bir iktidardır. Tek bir çözüm vardır. Hep beraber mücadeleyi büyütmek yılmamak motivasyonu artırmaktır. Bizler kazanacağız çünkü haklıyız.

“Tek başına iktidar olmak uğruna katliam yaptılar”

Irgat’ın ardından söz alan Osman Baydemir, oruç tutmanın yalnızca aç ve susuz kalmak olmadığına dikkat çekerek, “Oruç tutmak aynı zamanda insanın nefsi, kini ve öfkesiyle mücadelesidir” dedi ve ekledi:

Bugün bu iktidarın başaramadıkları o kinine esir oldukları o duyguyu yenme zeminidir. Maalesef öyle bir hırsa esir düştüler ki tek başına iktidar olmak hırsı barış masasını yıkmalarına yol açtı. Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan Sayın Öcalan’ın kapısını aralamış olduğu doğmamış bebeklerimizin aydınlık geleceğine ışık tutan o masa 7 Haziran’da iktidardan düştükleri için devrildi.

7 Haziran’dan hemen sonra 20 Temmuz’da Suruç’ta katliama başladılar, Ankara Garı’na kadar devam etti. Tek başına iktidar olma uğruna bunu yaptılar. Kanla şiddetle öfkeyle tek başına iktidarı devşirdiler. Ancak mazlumun ahını alan bu dünyada da hak huzurunda da iflah olmamıştır.

“Yeryüzü insanlık için inşa edildi”

Baydemir, HDP’nin tüm zorluğa rağmen mücadeleye devam ettiğini belirterek “Bu dar günlerde bu zor günlerde dayanışma duygusunu en üst seviyeye çıkarmalıyız. Devletin imanı onun adaletidir” dedi.

Bir devletin küfrü de onun zulmüdür. Neredeyse iki yıl boyunca adaletsizlikle yani küfürle bu ülke yönetiliyor. HDP’nin 5 bin aktivisti zindanda. Sizlere selamlarını getirdim. Bütün bu baskı bütün bu zulüm bize boyun eğdiremedi. Çünkü bu bir hak davasıdır. Bir eşitlik özgürlük adalet davasıdır. Yeryüzü insanlık için inşa edildi onlar insan onurunu elinden almanın zulmünü ortaya koyuyorlar.

“Dehakların, zalimlerin ve tiranların yeri mahkumiyet olacak”

Kamu emekçilerine yönelik ihraçlara da değinen Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü:

30 bine yakın memurun ekmeği elinden alındı. Rızkı veren Allah’tır onlar ise şirk koşuyorlar. ‘Ben seni aç bırakırım’ diyorlar. Bunun adı tiranlıktır. Bunu adı firavunluktur. Öyle bir zamanın ruhudur ki artık Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi, işçisi, işsiziyle insan olma kimliği yan yana durmanın vakti gelmiş hatta geçmiştir. Eğer Cizre’de vahşet bodrumlarında insanlar diri diri katledildiğinde Aydın ayağa kalmış olsaydı bugün kamu emekçilerinin ekmeğine el konulamazdı. Sıranın bize gelmesini beklemeden, zalimin kimliğine bakmadan zulüm kimden gelirse gelsin ona hayır demenin demini yaşıyoruz. Dehakların zalimlerin ve günümüzdeki tiranların yakın gelecekte yerleri mahkumiyet olacaktır.