Ana SayfaGüncelYargıtay’dan ‘KCK’ davasında emsal karar: Siyasi parti faaliyetleri suç sayılamaz

Yargıtay’dan ‘KCK’ davasında emsal karar: Siyasi parti faaliyetleri suç sayılamaz

HABER MERKEZİ – Yargıtay 16. Ceza Dairesi, ‘KCK Van Ana Davası’na ilişkin temyiz ilamında, PKK’lilerin cenazelerine katılma, Newroz ve 8 Mart gibi eylemlerde yapılan konuşmaların suç olarak kabul edilemeyeceğini ve siyasi parti faaliyeti kapsamında olduğunu belirtti. Dava kapsamında aralarında görevden alınan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekri Kaya’nın da bulunduğu 13 kişiye  Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Silahlı örgüte üye olmak” iddiasıyla toplam 150 yıl hapis cezası verilmişti.

Van’da 2012 yılında “KCK Van Ana Davası” adı altında başlatılan operasyonda tutuklanan ve daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalan aralarında görevden alınan Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya’nın da bulunduğu 13 siyasetçi hakkında verilen hapis cezaları Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu.

Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘Silahlı örgüte üye olmak’ iddiasıyla 13 kişiye verilen 150 yıl hapis cezasını temyiz eden Yargıtay, temyiz ilamında emsal bir karara imza attı.

Dosya kapsamında yargılanan siyasetçilerin avukatlarının yaptığı temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay,  esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma şansı verilmeyerek savunma hakkının ihlal edildiği, sanıklara verilen cezanın üst sınırdan verildiği ve neredeyse dosyanın tamamını oluşturan eylem ve etkinliklerinin birçoğunun siyasi parti faaliyeti olduğunu vurgulayarak, dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.

Yargıtay böylelikle siyasetçilerin tutuklanma gerekçelerinde yer verilen PKK’lilerin cenaze töreni ya da taziyelerine katılmanın, Newroz, 8 Mart, Anadil Günü, miting gibi etkinlerde yapılan konuşmaların, suç unsuru olamayacağını, siyasi parti faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

‘Eksik, ama emsal bir karardır’

Yargıtay’ın kararını değerlendiren Avukat Mesut Beştaş, kararın eksik yanlarının bulunduğunu, ancak emsal niteliği taşıdığını belirtti.

Kararı birçok dava için de emsal olarak sunacaklarını belirten Beştaş şunları kaydetti:

Evet emsal bir karardır ama eksik bir karardır. Aslında siyasi bir amaçla gerçekleştirilmiş kimi eylem ve etkinliklerin suç olarak değerlendirilmesi vakası, genel olarak bölgede görülen bir şey. Fakat bunun en somut örneği KCK dosyalarıyla başladı. KCK dosyalarında yine parti faaliyetleri, seçim çalışmaları, aday belirleme, miting çalışmaları, Newroz ve kadınlar gününün kutlanması gibi çalışmalarını KCK faaliyeti olarak değerlendirilip, neticede cezalandırmaya gerekçe olarak gösterildi.

 

‘Değeri yoksa emsali nasıl değerlendireceğiz?’

Seçilmiş müvekkillerinin yaptıkları konuşmalar nedeni ile tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Beştaş, iktidarın yargıyı kullanarak muhalefeti sindirmeye çalıştığını belirtti.

Tutuklu HDP’li vekillerin durumuna da değinen Beştaş sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugüne kadar ne yazık ki özellikle bölgemizde böyle hususlar ile karşılaşıyoruz. Birçok seçilmiş müvekkilimiz sadece yaptıkları konuşmalar nedeniyle örgüt üyeliğinden, bu yeterli görülmeyip örgüt yöneticiliği hatta bazen örgüt adına suç işlemek yani ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanabiliniyor. Aslında bunların açık siyasi parti faaliyeti olduğu tartışmasız görülmesine rağmen iktidarın biraz da yargıyı kullanarak muhalefeti sindirme politikası çerçevesinde ne yazık ki halen birçok siyasetçi tutuklu.

İdris Baluken’in dosyasında konuşmalar dışında hiçbir fiiliyatı yok. Zaten grup başkanvekili ve bu konuşmaların çoğunluğu da Meclis çatısında ifade edilmiş. Neticede yasama dokunulmazlığı sabit ama buna rağmen tahliye edilmiyorsa emsalin ne değeri var. Yasanın ya da anayasanın 83/1 maddesinin değeri yok ki. Bunların değeri yoksa emsali nasıl değerlendireceğiz?

Dava kapsamında Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya, Cüneyt Caniş ile Veli Avcı’ya 15’er yıl, Nezahat Ergüneş, Halis Çakır ve Metin Adugit’e 13’er yıl 6’şar ay, Mehmet Şirin Yıldız, Mihriban Şah ve Murat Durmaz’a 12’şer yıl, İhsan Güler, Abdulkerim Sayan ve Derviş Polat’a 9’ar yıl, Hecer Sarıhan’a da 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.