Ana SayfaGüncelYüksekdağ’dan Kılıçdaroğlu’na: Mesele Maltepe öncesi ve ötesi, dilerim son durağı Maltepe olmaz

Yüksekdağ’dan Kılıçdaroğlu’na: Mesele Maltepe öncesi ve ötesi, dilerim son durağı Maltepe olmaz

HABER MERKEZİ – HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 10’uncu gününde devam eden ‘Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin konuştu, “Asıl mesele Maltepe öncesi ve Maltepe ötesi” diyerek, yürüyüşün son durağının Maltepe olmaması gerektiğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı iken 4 Kasım 2016’da milletvekilleriyle birlikte tutuklanan, ardından önce milletvekilliği sonra da parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

dihaber’den Hayri Demir’in sorularını mektup aracılığıyla yanıtlayan Yüksekdağ, tutuklanması ve vekilliğinin düşürülmesinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun startını verdiği ve bugün 10’uncu gününe giren ‘Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin de konuştu.

“Üç parti HDP’ye yönelik tasfiye hareketi organize etti”

HDP’ye yönelik baskıların sorulduğu Yüksekdağ, son bir yılda partinin 5 bin üye ve yöneticisinin tutuklandığını, yerel parti örgütlerinin tamamının neredeyse boşaltıldığını, siyasi faaliyetlerinin her yerde sistematik olarak engellendiğini, milletvekilleri ve yöneticilerinin çalışamaz hale getirildiğini vurguladı.

Bunlardan ötürü HDP’nin hareket alanının ‘epey kısıtlandığını’ belirten Yüksekdağ, bu şartlarda referanduma gidildiğini hatırlattı.

Yüksekdağ, vekilliğinin düşürülmesiyle hedef alınan şeyin ise esas olarak kadın mücadelesi olduğunu belirtti.

HDP’ye yönelik ‘tasfiye hareketinin’ Meclis’teki diğer üç parti tarafından organize edildiğini dile getiren Yüksekdağ, şunları ifade etti:

Geliştirilmek istenen dikta rejiminin önündeki en etkili engel HDP olarak görüldüğünden önce bizleri devre dışı bırakma taktiği uygulandı. HDP’yi siyaset dışına itme, parti kapatmadan daha ağır bir iç boşaltma ve sadece cezaevleriyle değil, her türlü baskı biçimi ve hapsetme yöntemini kullanıldı.

7 Haziran’dan bu yana toplam siyasi etkisi yükselen HDP’nin önünü almak için AKP-MHP CHP’siyle blok bir tasfiye hareketi geliştirildi.

‘Adalet Yürüyüşü’ değerlendirmesi: “Asıl mesele Maltepe’nin öncesi ve ötesi”

Yüksekdağ CHP’ye işaret ederek devamla da “Şimdi dokunulmazlıkların kaldırılmasına hapsedilmemizi sağlayanlar hepsi tam bir düzen için düzensizlik kaderi tek kişiye bağlı bir kadersizlik içinde kıvranıyor. Şimdilik bu gidişata gecikmeli de olsa CHP itiraz ediyor ama AKP’nin içi de dahil kimse mevcut durumu kaldıramaz, sürdüremez” diye konuştu.

Yüksekdağ “Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Demokrasi Cephesi” çağrısını da hatırlarsak, CHP ve diğer kesimler buna nasıl dahil olacak?” sorusunu ise özetle şöyle yanıtladı:

HDP birlik ve demokratik ittifak zeminin klik partisi durumundadır. Bu nedenle HDP’nin içinde olmadığı, temsil ettiği taleplerin içerilmediği bir girişim kendi cürmünü aşamaz. Dahası ilerici, muhalif muhtevasını yitirir.

HDP, çizgisi itibariyle gelişen veya gelişecek ittifakların demokratik güvencesi ve tutarlı öncülük fonksiyonunu içinde barındırır. Tabanımızın çoğunluğunu oluşturan Kürt demokrasi dinamiğinin, Batı’da gelişen hareketle buluşması için HDP güçlü bir köprüdür. Özgürlükçü, çoğulcu bir koalisyon partisi olması bu niteliğin muhalif diğer dinamiklere taşınması açısında da ileri bir rol oynayacaktır.

Bugün başta iktidar olmak üzere egemen merkez siyasetin 2019’a odaklandığı, buna yönelik bir hazırlığa yöneldiğini görüyoruz. Ancak olan bir şey var ki bugüne öncülük yapamayanlar, demokratik gündem belirleme ve sonuç elde etme inisiyatifi gösteremeyenler, 2019’a çıkamazlar.

AKP Saray rejiminden rahatsız bütün kesimlere güven veren halkın somut yakıcı taleplerine somut müdahale eden, hareketi tartışmaların önüne koyan bir yaklaşıma ihtiyaç var. Politik özgürlükler ve adalet mücadelesinin öznesi olma görevi önümüzde duruyor.

Meşru politik hak ve temsiliyeti açıktan gaspedilen; eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye eş başkanları esir alınmış, üye ve yöneticileri hapishanelere doldurulmuş bir hareketin temel gündemi ve öncülük pratiğinin buradan geliştirilmesi gerekir.

CHP demokrasi cephesi beklentileri karşısında nasıl bir rol oynayacağı da son dönemde geliştirdiği “Adalet Yürüyüşü” tavrını sürdürüp sürdürmemesine bağlı. Demokrasinin kazanılması için sergilenen her çaba ve hareketi destekleriz. Dilerim Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünün son durağı Maltepe olmaz. Zira asıl mesele Maltepe’nin öncesi ve Maltepe’nin ötesi.

Asıl önemli olansa CHP tabanıyla son dönem kurulan olumlu bağ ve ilişkinin sürdürülmesidir. HDP olarak CHP tabanı başta olmak üzere bütün partilere oy veren, destek olan yurttaşlarla aramızda sınır ve duvarları aşmak bizim görevimizdir.

Bu dönem 80 milyona karşı sorumluluğumuzu öne alarak kendi sınırlarımızı ve kapsayıcılığımızı geliştirme dönemidir. Bunun için yüzde 49 ve ötesinin her talebinin tutarlı ve aktif savunucu olmak direnişinin yanında olmak, buluşma alanlarımızı fazlalaştırmak gerekir.

“Çözüm isteyenler İmralı’ya gitmeli”

Yüksekdağ olası bir çözümün yolunun ise ‘İmralı’dan geçtiğini’ söyledi:

Yeni bir demokratik çözüm ve barış sürecinin başlatılması elbette en acil ihtiyaçtır. Son iki yıldır bunun için çırpınıyoruz. Çözüm isteyenlerin nereye gideceği belli. Orası İmralı’dan başka bir yer değil.