Ana SayfaÇalışma YaşamıZiraat Mühendisleri Odası Başkanı’ndan ‘zeytinlik’ uyarısı: Türkiye’de nüfus beslenemez duruma gelecek

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı’ndan ‘zeytinlik’ uyarısı: Türkiye’de nüfus beslenemez duruma gelecek

ANKARA – TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak olan ve zeytinliklerin ‘idam fermanı’ olarak değerlendirilen ‘Üretim Reformu Tasarısı’nı Gazete Karınca’ya değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, hükümetin zeytinlik sahalarını sanayicilere vermek istediğini belirtti ve Türkiye’nin ilerleyen yıllarda nüfusunu besleyemez duruma gelebileceği uyarısında bulundu. Konunun takipçisi olacaklarını da belirten Güngör, kamuoyunda duyarlılık yaratmak için çalışmalar yürüteceklerini vurguladı.


Haber: ALTAN SANCAR


Meclis’te Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanacak olan ‘Üretim Reformu Tasarısı’nı değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, Türkiye’nin son 12 yılda Belçika büyüklüğünde tarım arazisi kaybettiğini belirtti.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör

Türkiye’de 170 milyon zeytin ağacının bulunduğunu belirten Güngör, kanun teklifinin mevcut hali ile yasallaşması halinde 100 milyon zeytin ağacının kaybedilebileceğine dikkat çekti.

Güngör, komisyon görüşmeleri sırasında basına yansıyan ‘uzlaşıldı’ haberlerinin gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunun yanıltıldığını belirterek, “Sorumluluğu atmak için de bir kurul oluşturma kararı alındı” dedi.

‘Nüfus beslenemez duruma gelecek’

Türkiye’nin ilerleyen yıllarda nüfusunu besleyemez duruma gelebileceğini ve ortaya çıkacak açığın ithalat ile de kapatılamayacağını belirten Güngör, şunları kaydetti:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, hazırladığı torba yasa tasarısının içine, kendisini pek fazla ilgilendirmemesine rağmen zeytinlikleri de dahil etti. Bilindiği gibi zeytinlikler hakkındaki böylesi yasa teklifleri daha önce altı defa Meclis gündemine gelmiş, ancak itirazlar üzerine reddedilmişti.

Gündemdeki teklif ile mevcut yasada bulunan önemli maddelerin değiştirilmesi hedefleniyor. Zeytinliklerle ilgili yasanın değiştirilmek istenen 20. maddesi, zeytinliklerin bulunduğu alanların 3 kilometre yakınlarında kimyasal madde üretimine izin vermiyordu. Ancak teklif bu mesafeyi ortadan kaldırıyor.

Zeytinliklerin bulunduğu alanlar, Ege Bölgesi’nin nadide alanları. Bilindiği üzere, zeytin her alanda yetişebilen bir bitki değil. Zeytin ağaçları hava sıcaklığının -7’nin altına indiği yerlerde donar, yani özel bir iklim isteğine sahip bir bitki. Bundan dolayıdır ki zeytinin Türkiye’de yetişebileceği yerler, oldukça kısıtlı alanlar. Bursa, Manisa, Çanakkale, Muğla gibi merkezlerde yetişir ki buralar da oldukça değerli yerler. Tam da bu noktalarda sanayicilerin ısrarla talep ettikleri altın, kömür madenleri bulunmakta ve bu nedenle sanayiciler bu alanlara ısrarla tesis kurmak istemekte. Hükümet de mevcut teklif ile bu tarım alanlarını sanayicilere vermek istiyor.

Oysa Türkiye’deki tarım alanları son yıllarda oldukça daraldı. 26 milyon hektarlık tarım alanı, son 12 yılda 23 milyon hektar alana düştü, yani Türkiye’de Belçika büyüklüğündeki tarım alanını yitirdi. Türkiye’nin günümüzdeki nüfusu 80 milyon ve ilerleyen yıllarda tarım alanlarının daralması ile nüfus beslenemez duruma gelecektir. Ortaya çıkacak açık, ithalat ile kapatılabilecek bir açık da olmayacaktır.

‘Komisyon görüşmeleri hakkında kamuoyu yanıltıldı’

Meclis’te devam eden komisyon görüşmeleri hakkında kamuoyunun yanıltıldığını da belirten Güngör, zeytinlik alanlara tesis kurulmasına ilişkin izin yetkisinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredildiğini dikkat çekti:

Meclis’e sunulan yasa teklifi ile ilgili yapılan toplantıya sektörde çalışan birçok isim de katıldı ve tüm itirazlara rağmen hükümetin oyları ile yasa komisyondan geçti. Komisyon’da yaşananlar, basına da ‘uzlaşıldı’ olarak aktarıldı ve kamuoyu yanıltıldı. Oysa gerçeklik şu ki yetki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devrediliyor ve tesis kurulması bakanlığın iznine bağlanıyor. Aynı zamanda sorumluluğu atmak için de bir kurul oluşturma kararı alındı. Oysa kurul üyeleri incelendiğinde görülüyor ki 11 üyeden 7’si bakanlıklardan oluşurken,  geri kalanların büyük bölümü de bakanlıklara bağlı kurumlardan oluşuyor. Kurulda yer alacağı belirtilen Zeytincilik Araştırma Enstitüsü ise ağırlıklı zeytin yetiştirilen bölgelerden yalnızca İzmir’de bulunuyor. Yine Ziraat Odaları üretici örgütü olmalarına rağmen, tarım toprakları konusunda üretici lehine çalışmaları çok az olan bir kurum ki neredeyse hükümet ile kol kola çalışan bir yapıları bulunmakta.

Zeytinlik Sahaları Koruma Kurululu’ndan bizler alınmazken, Ziraat Odaları alındı. O zaman bu kurulun adı, Zeytinlik Sahaları Korumama Kurulu olmalıdır. Hükümet bir yerde bir kurul kuruyorsa, orada bir sıkıntı vardır, suçu kurullara atmak için bir kurul kuruyorlardır. Görünen o ki zeytinlik alanlara kıyılacak.

‘Bu işin peşini bırakmayacağız’

Kanun teklifinin yasalaşması halinde Türkiye’nin 100 milyon zeytin ağacını kaybedeceğine vurgu yapan Güngör, konunun takipçisi olacaklarına vurgu yaptı:

Türkiye’de şu anda 170 milyon zeytin ağacı var, ancak teklif mevcut hali ile kanunlaşır ise 100 milyon ağaç kurban edilmiş olacak. Madenlerin, santrallerin, TOKİ binalarının zeytinliklerin yerini tutmayacağını görmemiz gerekiyor. Kamu yararına maden aranmasının ardından toprakların yeniden eski haline getirileceği belirtiliyor. Oysa biliyoruz ki altın madenlerinde toprak asite maruz kalıyor ve toprağın eski haline gelmesi imkansız bir hal alıyor.

AKP’li milletvekillerinin sağduyusuna hitap ettik, ancak bir sonuç alamadık. Bizler bu işin peşini bırakmayacağız, tasarının geçmesi halinde konuyu Anayasa Mahkemesi’ne de uluslararası mahkemelere de taşıyacağız. Konuyla ilgili kamuoyu yaratmak için büyük çaba harcıyoruz, harcamaya devam edeceğiz. Bütün Türkiye’de zeytin fidanları hediye ederek, konuya ilişkin duyarlılığı arttırmaya çalışacağız. Zeytinliklerimizi korumak ve geleceğe aktarmak bizlerin görevi ve bunun için çalışmak zorundayız.


  Zeytinliklerin 'idam fermanı' Meclis Genel Kurulu gündeminde