Ana SayfaMedya‘Adalet Yürüyüşü’nü takip eden gazeteciler: Tarihe bir not bıraktık

‘Adalet Yürüyüşü’nü takip eden gazeteciler: Tarihe bir not bıraktık

İSTANBUL – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’ son gününe girerken, yürüyüşü takip eden gazeteciler yürüyüş süresince yaşadıklarını Gazete Karınca’ya anlattı. Yürüyüş etapları süresince ekipmanları ile birlikte günde yaklaşık 20 kilometre yürüyen gazeteciler, yürüyüşün tarihi önemde olduğunu belirtirken, böylesi bir ana tanıklık etmenin ‘mutluluk verici olduğunu’ belirttiler.


Haber: Altan Sancar


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘MİT TIR’ları’ davasında tutuklanmasının ardından partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’ yarın Maltepe’de düzenlenecek ‘Adalet Mitingi’ ile sona erecek.

Gazetecilerin uzun yürüyüşü

Gazeteciler yürüyüş boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’nun temposuna ayak uydurmak ve kortejin en önünde yürümek için büyük efor harcarken, yaşanılan en büyük sorun internetin yürüyüş sırasında sık sık kesilmesiydi.

Ekipmanları ile yürümek zorunda kalan gazeteciler, yürüyüş etaplarına verilen aralarda gazete ve televizyonlar için yayınlar yapmak ve haber göndermek için büyük bir çaba içerisine girdiler.

Yürüyüşü takip eden ve gün boyunca yaşanan gelişmeleri aktaran gazeteciler yürüyüşün son gününde gazeteci olarak takip ettikleri yürüyüşü Gazete Karınca’ya anlattı.

Gazeteciler, yürüyüşün gazetecilik açısından önemli olduğunu ve bir gazeteci olarak tarihi bir an olarak niteledikleri yürüyüşü takip etmenin kendileri açısından önemli olduğunu belirtti.

“Zorluklar mesleğimizin güzelliği”

Burak Özcan / NTV

‘Adalet Yürüyüşü’ süresince gelişmeleri aktaran gazetecilerden olan NTV Muhabiri Burak Özcan, yürüyüşün bir gazetecilik açısından tarihi önemde olduğunu belirterek, zorlukların gazeteciliğin güzel yanlarından olduğuna dikkat çekti.

Yürüyüş süresince yaşadıklarını anlatan Özcan, şunları söyledi:

Yürüyüş herkes için zor aslında. Üç etap halinde dahi olsa günde 20 kilometre yol yürümek her yaştan insan için oldukça zorlayıcı. Bazen yağmur varken bazen güneş açıyordu, ancak güneş açtığında ‘keşke bugün de yağmur yağsa’ diyebiliyorduk. Yağmur yağdığında yürümek daha rahat oluyordu, ancak güneş altında oldukça zor oldu. Yürüyüşte en önemli gereç belki de şapkalarımızdı. Yol kenarında belirli aralıklarla suların verilmesi ve molaların belirli ölçüler ile iyi ayarlanmış olması yolu az da olsa kolaylaştırdı biz gazeteciler açısından.

Bizler ekipmanlarımız ile yürümek zorundayız, araçlarımız olsa dahi bizleri tam yakalama şansları olmuyor. Bir yanda araçları koordine ederken bir yandan da yükleri taşıyıp sıcak altında yürümek oldukça zorlayıcıydı. Ancak ne olursa olsun bu tarz işler biz gazeteciler açısından oldukça önemlidir. Yürüyüşü takip etmiş olmak, böylesi tarihi bir olaya şahitlik etmiş olmak bir gazetecinin kendi portfolyosu için de oldukça değerlidir. Zorluklar da bir yerde işimizin bir parçası ve bu zorluklar da mesleğin güzel taraflarından biri.

“Gazetecilik tarihe not bırakmaktır”

Akın Çeliktaş / DHA

Yürüyüşü Doğan Haber Ajansı adına takip eden gazeteci Akın Çeliktaş ise yürüyüşü takip ederek katılımcıların azmine şahitlik etmenin kendisi açısından güzel olduğunu belirterek, korteji takip ederken yaşadığı zorlukları anlattı.

Gazeteciliğin tarihe not bırakmak anlamına geldiğini belirten Çeliktaş, şunları kaydetti:

Hızlı bir tempo ile yürümek bazen yorabiliyor insanı. Yürüyüş korteji oldukça büyük ve her yerde bir haber olma olasılığı vardı. Kortejin başında yer alan Sayın Kılıçdaroğlu’nu kaçırdığımız anda arkalara düşebilme ve önde olan gelişmeleri kaçırma, kortejin en önünde yürürken ise arkalarda yaşananları kaçırma ihtimalimiz olabiliyordu. Örneğin kortejin ön tarafı ilerledikten sonra, arka taraflara su şişeleri atıldı ve arbede yaşandı, ancak tek kişi ile takip edildiğinde böylesi bir haber kaçabiliyordu. Yürüyüşü takip etmek elbette ki yorucuydu, ancak zamanla alıştığımızı söylemek de mümkün.

Bir gazeteci olarak yürüyüşte olmak oldukça güzeldi. Yaptığımız iş tarihe bir not bırakmak ve burada olup bu anı yaşayabilmek olukça güzeldi. İnsanların azmini, başarısını görmek oldukça güzeldi.

“Yürüyüş CHP’li vekilleri de değiştirdi”

Meltem Akyol / Evrensel

Evrensel Gazetesi muhabiri Meltem Akyol ise yürüyüşün CHP’li vekillerde de değişiklik yarattığına dikkat çekerek, bir arada olması mümkün olmayan insanların yürüyüşte bir araya geldiğini belirtti.

Yürüyüşün tarihe geçeceğini belirten Akyol şunları kaydetti:

Yürüyüşe gazeteciler olarak çeşitli eleştiriler yaptık, ancak Türkiye açısından önemli bir yere oturduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye’de çok fazla adaletsizlik var. Devamlı haberini yaptığımız 160’a yakın gazeteci cezaevinde ve çoğunun iddianamesi aylar sonra hazırlanabiliyor.

Konuştuğumuz çoğu insan ‘ne oldu da bir anda böyle büyüdü?’ diyebiliyor. Galiba adalet talebinin Türkiye açısından oldukça kritik bir yerde olmasının önemi var yürüyüşün hızlıca büyümesinde. Yürüyüşün ana kitlesini elbette ki CHP oluşturuyor, ancak normalde bir araya gelmesi mümkün olmayacak insanlar da burada bir arada yürüyebiliyor.

CHP’li vekillerin halkla iç içe olması onları da değiştirdi sanırım ki kendileri de durumu böyle yorumluyorlar. Vekilleri ‘Yürüyüş bizi değiştirdi ve dönüştürdü, başka türlü konuşuyoruz’ diyebiliyorlar.

Yürüyüş gazeteciler için de tabi ki zorlu oldu. Kılıçdaroğlu o kadar hızlı yürüyordu ki kendisinin önünde yürümek çok daha zorlu olabiliyordu. Tüm beklentileri karşılıyor mu diye baktığımızda karşılamadığını elbette ki görüyoruz, ama kabul etmek gerekiyor ki tarihi bir yürüyüştü. Yürüyüş tarihe geçecek ve biz bunu 50 yıl sonra artıları ve eksileri ile konuşacağız ve gazeteciler açısından bunu takip etmiş olmak oldukça önemliydi. Ama Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki bizler hepsine tanıklık etmek zorunda kalıyoruz. Ancak yürüyüşü bu noktada önemli bir yere konumlandırmak mümkün. Gazeteci olarak da bu yürüyüşü takip etmiş olduğum için kendi adıma oldukça mutluyum.

“Biz gazeteciler de adalet için yürümüş olduk”

Mehmet Erol / Serbest gazeteci

Diyarbakır’dan gelerek yürüyüşü takip eden serbest gazetesi Mehmet Erol ise, KHK ile kapatılan basın kuruluşlarını hatırlatarak gazetecilerin yürüyüşü takip ederken aynı zamanda adalet için de yürüdüğünü belirtti.

Yürüyüş süresince yaşanan sorunlara yönelik eleştirilerini dile getiren Erol ise sözlerini şöyle sürdürdü:

Gazeteciler genellikle yolu iki defa yürümek zorunda kalıyorlar. Çünkü ekipmanların taşındığı araçlar ile yürüyüşe dahil olmak mümkün olmuyor ve ileride araçları bırakıp geri gelerek yürüyüş ile tekrar aynı noktaya ilerlemek zorunda kalıyoruz. Kilometrelerce yol yürüdüğümüz için, sırtımızda taşıdığımız ekipmanlarımız giderek ağırlaşmaya başlıyordu. Örneğin, 5 kilogram olan ekipman ağırlığımız yolun ilerleyen aşamalarında 20 kilogram olarak hissedilmeye başlanıyordu. Hava sıcaklıkları oldukça yüksekti, özellikle Düzce’den sonraki etaplar nem nedeni ile bizleri oldukça zorladı ve Diyarbakır’ın sıcaklıklarını ara hale getirdi neredeyse. Sıcaklığın yüksek olduğu günlerden birinde su sıkıntısı yaşadık, etaplar boyunca su bulamadık ve bunun etkilerini yaşadık. Kimi yol üstündeki  AKP’ye yakın işletme sahipleri su ve yiyecek konusunda sorunlar yaşatıyorlardı bunu da belirtmekte fayda var.

Yürüyüşe katılanların profili oldukça genişti. Liberal, sosyalist hatta anarşist olanlar da vardı, ama bir de kafatasçı olarak niteleyebileceğimiz insanlar da vardı. Gazeteciler olarak bir fikir tartışması yaşadığımız sırada ‘Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür’ şeklinde çıkış yapan katılımcılar da oldu.

Basın için CHP tarafından çok ciddi hazırlıklar yapılsa da eleştirilecek yanları da mevcuttu. Özellikle konaklama noktasında muhalif basın ciddi sorunlar yaşadı. Ana akım medya kendi araçları ile gelip dönerken, muhalif basın otellere veya illerde bulunan tanıdıklarının evlerine gitmek durumunda kaldı. Bizler açısından elektrik oldukça önemli bir konuydu ve bunu genellikle gece konakladığımız yerlerde tüm ekipmanlarımızın şarjlarını doldurup ve idareleri kullanarak sağlamaya çalıştık. İnternet konusunda yol güzergahı boyunca çok ciddi sıkıntılar yaşadık, yayın yapamıyor veya fotoğraf yollayamıyorduk. Baz istasyonlarının altında dahi, telefonlarımızda internetin olduğunu görmemize rağmen internete bağlanmada sorunlar yaşadık. Ancak akşam konaklama alanlarına getirilen seyyar baz istasyonları ile bu sorunu aşabiliyorduk.

Yürüyüş bir sonuç elde eder mi etmez mi bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Kaldı ki kortej içinde bulunanlar da yürüyüşe geç kalındığı noktasında eleştirilerde bulundular. Biz gazeteciler olarak da adaletsizliğe uğradık ve bizler açısından da geç kalınmış bir adımdı. Örneğin benim Diyarbakır’da çalıştığım televizyon KHK ile kapatıldı ve  ay işsiz kaldım. Bizler de bir nevi adalet için yürümüş olduk. CHP’li yetkililerden aldığımız bilgilere göre de yürüyüş ardından da eylemler devam edecek. Dileriz ki bu yürüyüş amacına ulaşır ve bir sonuç elde edilir.