Ana SayfaManşetAsılsız ‘gizli toplantı’ iddialarına karşı: Büyükada’daki toplantıya dair ‘her şey’

Asılsız ‘gizli toplantı’ iddialarına karşı: Büyükada’daki toplantıya dair ‘her şey’

HABER MERKEZİ – Büyükada’da gözaltına alınan insan hakları savunucuları 9 gündür emniyette tutulurken, soruşturma dosyasındaki gizlilik kararına rağmen, hükümete yakınlığıyla bilinen medya organları hak savunucularını ‘gizli toplantı yapmak’ ve ‘casusluk’ ile hedef alıyor. Hak örgütleri ise iddiaların asılsız olduğunu belirtiyor. Son olarak Büyükada’daki toplantıyla ilgili bir ‘bilgi notu’ da paylaşıldı. “Gözaltındaki Hak Savunucuları ve Katıldıkları Faaliyetler” başlıklı notta, hedef gösterilen toplantının arka planı, amacı, katılım profili ve içeriği tüm detaylarıyla anlatılıyor.

İstanbul Büyükada’da yapılan baskınla gözaltına alınan insan hakları savunucuları 9 gündür gözaltında.

Hak savunucuları ifadeleri alınmadan emniyette tutulurken, soruşturma dosyasına ‘gizlilik’ kararı getirildiği için gözaltındaki isimlere isnat edilen suçlar belli değil.

Ancak dosyadaki gizlilik kararına rağmen, hükümete yakınlığıyla bilinen medya organları hak savunucularını ‘gizli toplantı yapmak’ ve ‘casusluk’ ile hedef alıyor.

Geçtiğimiz günlerde hak örgütleri tarafından yapılan ortak açıklamada, hak savunucularının “gizli bir toplantı yaptığı” yönündeki haberlerin asılsız olduğu belirtilmişti.

Açıklamada “Çeşitli basın organlarında çıkan, Büyükada’da ‘gizli’ bir toplantı yapıldığı yönünde haberler asılsızdır ve gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır” denilmişti.

Toplantıya dair bilgi notu paylaşıldı

Konuyla ilgili Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ve Yurttaşlık Derneği tarafından bir de ‘bilgi notu’ paylaşıldı.

“Gözaltındaki Hak Savunucuları ve Katıldıkları Faaliyetler” başlıklı bilgi notunda hak savunucularının toplantısının tümüyle meşru ve yasal olarak düzenlendiği vurgulanıyor.

Notta, toplantının arka planı, amacı, katılım profili ve içeriği anlatılıyor.

Hükümete yakın medya ile sosyal medyada hak savunucularını düzenlenen toplantı üzerinden hedef alan haber ve açıklamaların hatırlatıldığı bilgi notunda, şu ifadeler var:

Dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen, sosyal medya ve merkez medyada, gözaltına alınanlara karşı masumiyet karinesi ve gizlilik kararı apaçık ihlal edilerek ve iftira suçu işlenerek fütursuzca bir karalama kampanyası yürütülmektedir.

Birtakım medya organları, yıllardır tüm çalışmaları meşru ve aleni olan, yasal kurumlar çerçevesinde faaliyetler yürüten insan hakları savunucularının “casusluk” yaparak hükümete karşı bir komplo kurmak amacıyla gizli olarak toplandıklarına dair yalan ve temelsiz ithamları gözaltına alındıkları günden itibaren her gün ısrarla sürdürmektedirler.

Toplantının arka planı ve düzenlenme süreci

Hak örgütlerinin paylaştığı bilgi notunda Büyükada’daki toplantıya dair detaylar aktarılırken, “Toplantının Arka Planı ve Gerekçesi” başlığı altında özetle şu bilgi veriliyor:

İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ve Yurttaşlık Derneğinin kurucusu ve üyesi olduğu İnsan Hakları Ortak Platformu’nun (İHOP) 7–9 Nisan 2017 tarihinde Antalya’da düzenlediği olağan, yıllık paylaşma ve planlama toplantısında, insan hakları savunucularının güçlendirilmesine yönelik olarak bir dizi eğitim seminerinin gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştı. İnsan hakları savunusunu güçlendirmeye yönelik çalışma ve yayınlar, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de yapılmaktadır. Bu minvalde İHOP, İHOP’un kurucusu ve üyesi olan kurumların, hak temelli çalışan sayısız kuruluşun birçok çalışması bulunmaktadır.

“Toplantının Düzenlenme Süreci” başlığında da çalışmanın hazırlıklarının, İHOP toplantısının ardından iki hafta sonra başlatıldığı belirtiliyor.

Söz konusu faaliyetin, katılımcıları davetle belirlenen bir toplantıda uyulması gerekli kanun ve mevzuata tamamen uygun bir şekilde gerçekleştirildiği vurgulanıyor.

Hazırlıkların ise, İHOP’un anılan toplantısında öngörülen çerçevede, toplantıya katılan üyelerin bilgisi dahilinde ve gönüllülük temelinde inisiyatif ve sorumluluk alan isimler tarafından yürütüldüğü kaydediliyor ve şöyle devam ediliyor:

Bu itibarla, toplantının ana amacı doğrultusunda, yani insan hakları örgütleri bünyesinde bu bütüncül yaklaşım kapasitesinin oluşturulabilmesi için, atölye çalışmasında kolaylaştırıcılık konusunda destek almak üzere, Türkiye ve uluslararası insan hakları camiasının yakından tanıdığı, konusunda muteber, yetkin ve güvenilir seçenekler değerlendirildi. Bu alanda faaliyet gösteren Frontline Defenders, ve aynı şekilde, bir çok saygın örgütte çalışmış, ilgili alanda tecrübeli, itibarlı, bağımsız uzman ve danışmanlardan böyle bir çalışmaya destek verebilecek kimlerin uygun olduğu istişare edilerek değerlendirildi.

Değerlendirmeler ışığında, kolaylaştırıcılık görevi için, Yurttaşlık Derneği’nin (o zamanki adıyla Helsinki Yurttaşlar Derneği — hYd) 2000–2004 yılları arasında yürüttüğü İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler Projesi’nden beri tanıya geldiği ve kolaylaştırıcılığından yararlandığı, ve bunlara ek olarak zaman planlamasını bizim hazırlıklarımıza göre değiştirebilecek olan Ali Gharavi ve bilhassa zor zamanlarda stresle baş etme konusunda derin tecrübeye sahip Peter Steudtner ile çalışılmasına karar verildi.

Bilgi notunda, halihazırda gözaltında olan, nihai katılımcılar yani hak savunucularının özgeçmişlerine dair bilgilere yer veriliyor.

Tarih ve toplantı yeri nasıl belirlendi?

Notta tarihin belirlenmesi alt başlığı da var. Bununla ilgili olarak da şu bilgi aktarılıyor:

Bu çalışmaya katılmak isteyenlerin kendi faaliyet takvimleri arasındaki uyumsuzluklar ve Ramazan Bayramı nedeniyle, Haziran ayında yapılması arzu edilen toplantı Temmuz ayı başına ertelenmiştir. Yaz aylarının çalışmaya uygun olmaması ve daha uzun bir ertelemeye mahal vermemek için, nihayetinde 2–7 Temmuz tarihleri üzerinde uzlaşılmıştır.

Toplantının çalışma yerinin nasıl belirlendiği ise şöyle ifade ediliyor:

Faaliyetin gerçekleştirileceği yer seçiminde hem maliyet, hem ulaşım kolaylığı hem de programın içeriğine uygun olarak stresten ve trafikten uzak olması değerlendirilmiştir. Bolu, İstanbul merkezi ve Şile gibi çok sayıda seçeneğin arasından katılımcıların da talebiyle Büyükada seçilmiştir. Toplantı organizasyonunun Büyükada’da yapılmasının yukarıdakilerden başkaca özel hiçbir nedeni olmadığı gibi, Büyükada’da toplantı yapmakta herhangi bir sakınca olacağı düşünülmemiştir.

Yine nasıl kaynak sağlandığı bilgisi de notta yer alıyor. O da şöyle izah ediliyor:

Örgütlerin öz kaynakları yeterli olmadığı, proje sözleşmeleriyle bağlı kaynakların da proje dışı faaliyetlerde kullanılması mümkün olmadığından, bu çalışmanın masraflarının karşılanması için kaynak arayışına girilmiştir. Katılacak uzman kolaylaştırıcılar bu kaynak için uluslararası bir kalkınma kuruluşu olan HIVOS’a başvurabileceklerini belirtmişler ve bu kabul görmüştür. HIVOS bu kaynağı uygun harcama belgelerinin ibrazı ve incelenerek kabulü sonucunda sağlamayı kabul etmiştir.

Polis baskınından önce toplantının iki günü

Bilgi notunda son olarak toplantının polis baskını gerçekleşmeden önceki ilk iki günü ile ilgili bilgi veriliyor. 

Üçüncü gününde polis baskını düzenlenen toplantının ilk iki gününde, özellikle son iki yılda Türkiye’deki ‘şok edici ve şiddetin tırmandığı ortamın’ insan hakları savunucuları üzerindeki etkileri ve savunucuların bununla nasıl baş edebilecekleri konusunun ele alındığı kaydediliyor.

Aynı zamanda sosyal psikolog olan Peter Steudtner tarafından, sivil toplum örgütlerinin web siteleri üzerinde yaygınlaşan nefret temelli saldırılar karşısında web güvenliğinin nasıl sağlanacağının da Ali Gharavi tarafından ele alındığı belirtiliyor.

Ne olmuştu?

Çeşitli insan hakları kuruluşlarından temsilciler, insan hakları savunuculuğu çalışmalarını daha güvenilir, sağlıklı, güvenli ve etkin hale getirmek için bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunmak üzere 2 Temmuz 2017 Pazar günü beş günlük bir çalışma için İstanbul Büyükada’da bir araya gelmişti.

5 Temmuz Çarşamba günü, sabah saat 10 sularında bir ihbar olduğu iddiasıyla hak savunucularının toplantısına polis tarafından baskın yapılmış ve çalışmaya katılan insan hakları savunucuları Veli Acu, Özlem Dalkıran, Nalan Erkem, İdil Eser, Ali Gharavi, Günal Kurşun, Şeyhmus Özbekli, Peter Steudtner, Nejat Taştan, İlknur Üstün gözaltına alınmıştı.

Hak savunucuları hala gözaltında tutulurken, soruşturma dosyasının üzerinde gizlilik (kısıtlılık) kararı bulunuyor.

Bu nedenle insan hakları savunucularının, gözaltına alınmalarına gerekçe olacak hangi kanıtlarla, ne tür bir suç isnadıyla gözaltına alındıkları henüz belli değil. (BA)


“Gözaltındaki Hak Savunucuları ve Katıldıkları Faaliyetler” başlıklı bilgi notunun tamamına BURADAN bakabilirsiniz.


Gazete Karınca

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
HDP'li Konca'nın hapis cezası onandı
Sonraki Haber
43 kurum 127 gündür açlık grevindeki eğitimciler için Ankara’ya gidiyor