Ana SayfaGüncelCanan Güllü’den Erdoğan’a: Bu tasarı istismar ve tacizin meşrulaştırılmasıdır

Canan Güllü’den Erdoğan’a: Bu tasarı istismar ve tacizin meşrulaştırılmasıdır

HABER MERKEZİ – Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, il ve ilçe müftülerine nikah kıyma yetkisi verecek Nüfus Hizmetleri Kanun tasarısındaki değişliğe ilişkin tasarıya dair AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazdı. Güllü,  “Bu yasa tasarısı erken ve zorla evliliklerin, çocuk tecavüzlerinin, taciz ve istismarının ve imam nikâhlarının meşrulaştırılmasıdır” dedi.

AKP hükümeti, il ve ilçe müftüleri nikah kıyabilmesini sağlayacak bir maddenin de yer aldığı Nüfus Hizmetleri Kanununda değişiklik yapılmasını öngören tasarıyı geçtiğimiz gün Meclis’e sunmuştu.

Bu tasarıya itiraz eden ve yol açacağı zararlara işaret eden Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık bir mektup yazdı.

Canan Güllü, Nüfus Hizmetleri Kanunu tasarısının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını evlilik yoluyla alacak kadınlarda aranan genel ahlak uygunluk kriteri getireceğine de dikkat çekerek bunun kadınlarının tarihsel kazanımlarına vurulmaya çalışılan bir darbe olduğunu söyledi.

‘Tasarı ile istismar ve taciz meşrulaşacak’

Bu tasarı ile çocuk yaşta zorla evliliklerin ve istismarın meşrulaşacağını vurgulayan Güllü şunları ifade etti:

Yasa tasarısında evde doğum yapıldığında kimlik almak için nüfus müdürlüklerine müracaat edildiğinde sadece beyan üzerine dahi kimlik verilebilmesinin önünün açılması çok vahimdir. Bu yasa tasarısı erken ve zorla evliliklerin, çocuk tecavüzlerinin, taciz ve istismarının ve imam nikâhlarının meşrulaştırılmasıdır. Evde doğum neticesi ve doğum sonrası gerekli sağlık hizmetlerini alamayacak binlerce kadın ve kız çocuğunun maruz kalacağı onlarca sağlık sorununun sebebidir. Buna izin veremeyiz.

Canan Güllü’nün Erdoğan’a yazdığı mektubun tam metni şöyle:

‘Açık ve net olarak bu tasarı bizim kıyametimizdir’

Sayın Cumhurbaşkanı;

Bu batıla yönelişte “8 yaşındaki kız çocuğunun ayağı sandalyede otururken yere değdiğinde evlendir” diye fetva veren tarikat şeyhlerinin, yurtlarda toplu istismara uğrayan çocuklara suçlu muamelesi yaparak “bir kereden bir şey olmaz” açıklamasıyla faili koruyan ve kadına tecavüz edildiğinde “kürtaj yapılacağına anne ölsün biz bebeğe bakarız” diyebilen siyasetçilerin, cinsiyet eşitliğine inanmadığını ısrarla tekrarlayan siyasi iktidarın suçu vardır.

Öldürüldük şehirlerin sokaklarında, tecavüze uğradık otobüslerinde, tekme yedik parklarında, metrolarında ve otobüslerinde, yine dağa kaldırıldık İstanbul’un en işlek sokaklarında ama kıyametimizdir demedik. Var olan yasaları uygulamayan yargı mensuplarına seslendik hatalarını anlamaları için.

Açık ve net olarak bu tasarı bizim kıyametimizdir. Bu tasarının yasalaşması ile mağdur edilecek tek bir kadın ya da kız çocuğunun varlığı bu ülkenin kıyametidir. Bireyini korumayan devlet vatandaş için yok hükmündedir ve yok hükmünde olmak kıyamettir. Devlet mağduru terk etmemeli, yeni mağdurlara kıyamet yaşatmamalıdır.

Bu coğrafyanın kadınları olarak geleceğimizi karartan yasa tasarısının her ne şekil olursa olsun çıkmaması için elimizden geleni yapacağımızı tekrar kamuoyuna haykırıyoruz. Bu konudaki haklı talebimizin kamuoyu ve nezdinizde değer bulacağı inancındayız.
Saygılarımla’