Ana SayfaGüncelİsrail’den Erdoğan’a yanıt: Osmanlı İmparatorluğu günleri çoktan bitti

İsrail’den Erdoğan’a yanıt: Osmanlı İmparatorluğu günleri çoktan bitti

HABER MERKEZİ – “Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs’ün sıkıntılı günleri, bölgede İsrail devletinin kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kabusa dönüştü” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt veren İsrail Dışişleri Bakanlığı, “Osmanlı İmparatorluğu günleri geçti” dedi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise “Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs sakinlerine ve Kürtlere ne söyleyeceği ilginç. Erdoğan İsrail’e öğüt verebilecek en son kişidir” dedi. İsrail Dışişleri’nin açıklamasına yanıt ise Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu “Haddini bilmez açıklamayı kınıyoruz” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mescid-i Aksa’daki son gelişmelerle ilgili konuşmasında Osmanlı’yı hatırlatmasına hem İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan hem de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’dan yanıt geldi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın Twitter üzerinden yaptığı açıklamada ‘Osmanlı İmparatorluğu günlerinin geçtiği, Kudüs’ün o zaman da şimdi de Yahudilerin başkenti olduğu’ ifade edildi.

Ayrıca açıklamada, Erdoğan’ın “Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs’ün sıkıntılı günleri, bölgede İsrail devletinin kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kabusa dönüştü” sözleri için de ‘absürd, asılsız ve çarpıtma’ nitelemesi yapıldı.

Bakanlık açıklamasında Erdoğan’a, “Kendi ülkesinin zor sorunlarıyla ilgilense daha iyi olur” sözleriyle seslenildi.

Ayrıca İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahshon da yine Twitter üzerinden şunları söyledi:

Erdoğan’n kendi ülkesinin sıkıntıları ve sorunlarıyla ilgilenmesi daha iyi olur. Osmanlı İmparatorluğu’nun günleri çoktan bitti. Yahudi halkının başkenti Kudüs’tür ve öyle de kalacaktır. Geçmiş yılların aksine, güvenlik, özgürlük, dini özgürlük ve tüm azınlıkların haklarına saygı göstermeyi taahhüt eden bir hükümet kentidir. Camdan evde yaşayan Erdoğan’ın başkalarının evine taş atmaması gerekir.

Netenyahu: Erdoğan İsrail’e öğüt verebilecek en son kişi

Bakanlığın bu mesajlarının ardından Erdoğan’a bir yanıt da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’dan geldi.

Netenyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada da “Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs sakinlerine ve Kürtlere ne söyleyeceği ilginç. Erdoğan İsrail’e öğüt verebilecek en son kişidir” dendi.

Türkiye’den ‘kınama’

İsrail Dışişleri’nden yapılan açıklamalara yanıt ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu’ndan geldi.

Erdoğan’ın ifadelerine ilişkin İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklama için “haddini bilmez” diyen Müftüoğlu, bu açıklamayı ‘kınadıklarını’ belirtti.

Müftüoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nde Musevilerin inanç ve ibadet özgürlükleri devletimizin güvencesi altındadır” da dedi.

Dışişleri Sözcüsü’nün açıklaması şöyle:

Osmanlı döneminde Filistin’de farklı dinlere ve mezheplere mensup cemaatler yüzyıllarca barış içinde birlikte yaşamış ve ibadetlerini özgürce yerine getirmiştir. Bu bağlamda, Osmanlı döneminde sergilenen benzersiz hoşgörüyü en iyi Musevilerin bilmesi ve takdir etmesi beklenir. Bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nde Musevilerin inanç ve ibadet özgürlükleri devletimizin güvencesi altındadır.

Tüm Müslümanlar için en kutsal üçüncü mekan olan Harem-i Şerif, bütün İslam aleminin en öncelikli konularının başında yer alır.

Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de süregiden İsrail işgali 50. yılını doldurmuşken Doğu Kudüs’ün işgal altında olduğu gerçeğini örtbas etmeye çalışmanın, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına ve Filistin-İsrail ihtilafının çözülmesine faydası olmayacağı açıktır. İsrail’e düşen sorumluluk, biran önce aklıselimi hakim kılıp, Harem-i Şerif’te statükoya dönmek ve ibadet özgürlüğünün önündeki engelleri tümüyle kaldırmaktır.

Mescid-i Aksa’da ne olmuştu?

14 Temmuz’da İsrail polisi, Mescid-i Aksa’nın içerisinde silahlı saldırı girişiminde bulunduğunu iddia ettiği üç Filistinli’yi öldürmüştü.

Daha sonra güvenlik önlemleri gerekçe gösterilerek Mescid-i Aksa’ya, Müslümanlar için kutsal kabul edilen Cuma gününde, 17 yıl sonra ilk defa 50 yaşının altındaki erkeklerin girmesi yasaklanmış ve kapıya metal dedektörleri konulmuştu.

İbadete izin verilmemesinin ardından Filistinliler Mescid-i Aksa önünde eylem yapmış, eyleme saldıran İsrail polisi üç Filistinliyi daha öldürmüştü.

Batı Şeria’da Ramallah yakınlarında ise 22 Temmuz’da üç İsrailli sivil bıçaklanarak öldürülmüştü.

24 Temmuz’da ise Ürdün’ün başkenti Amman’daki İsrail elçiliği yerleşkesinde çatışma çıkmış, iki Ürdünlü hayatını kaybetmişti.

Bu gelişmelerin ardından dün İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Mescid-i Aksa girişlerine koydukları ve tartışmalara neden olan metal dedektörleri kaldıracaklarını açıklamıştı.

Ancak yapılan açıklamada ‘farklı teknolojilerle önlemler alınacağı’ ve ‘bölgeye polis takviye edileceği’ de belirtilmişti.

Erdoğan ne demişti?

Mescid-i Aksa’daki gerilim sürerken partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan ise şunları söylemişti:

Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs’ün sıkıntılı günlerinin bölgede İsrail devletinin kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kabusa dönüştü. Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini zorlaştırmak için her türlü yola başvuran İsrail yönetiminin, işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir.