Ana SayfaGüncelKelepçeyi reddeden Demirtaş çıkacağı ilk duruşmaya getirilmedi

Kelepçeyi reddeden Demirtaş çıkacağı ilk duruşmaya getirilmedi

ANKARA – HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kelepçeyle duruşmaya getirilmeyi kabul etmediği için duruşmaya getirilmedi. Kelepçe dayatmasını protesto ettiği için getirilmemesine ilişkin avukatı aracılığıyla bir mesaj paylaşan Demirtaş, “Halkın iradesini temsil ediyorum. Saatlerce sürecek bir ring yolculuğunda kelepçe uygulamasını yasadışı ve ahlak dışı buluyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Adaletsizliğe karşı her halükarda direneceğiz ve temsil ettiğimiz halk iradesinin onurunu koruyacağız”. Duruşma 24 Kasım’a ertelendi.

4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün ilk kez hakim karşısına çıkarak savunma yapacaktı.

Ancak Demirtaş, Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya kelepçeyle getirilmek istendi ve kelepçeyle duruşmaya getirilmeyi kabul etmediği için duruşmaya getirilmedi.

Demirtaş’ın SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla görüntülü olarak ifade verebileceği belirtiliyordu ancak Demirtaş SEGBİS’i de reddetti.

Ardından avukatlar da, halen milletvekili olan Demirtaş’a kelepçe dayatmasının “kabul edilemez” olduğunu belirterek, mahkemeyi protesto etmek için savunma yapmayacaklarını ifade ettiler ve duruşma salonunu terk ettiler.

Mahkeme heyeti duruşmayı 24 Kasım’a erteledi ve Demirtaş’ın bir sonraki duruşmaya SEGBİS sistemi ile hazır edilmesi için müzakere yazılmasına karar verdi.

Bu gelişmenin ardından adliye binasının dışında basın açıklaması yapıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, yaşanan durumu kabul etmediklerini ve kınadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

Türkiye halklarının kalbinde taht kuran Demirtaş’a kelepçe takılmak istendiğini öğrendik. Eş genel başkanımız kelepçe takılmasını reddetmiş ve bu nedenle de duruşmaya getirilmemiştir. Bu yapılan bir sivil darbe uygulamasıdır. Selahattin Demirtaş HDP’nin Eş Genel Başkanıdır, milletvekildir ve hala dokunulmazlığı vardır. Yapılan uygulama, 7 Haziran’dan bu yana gerçekleştirilen darbe sürecinin bir başka boyutudur. Bilinmelidir ki Demirtaş Adalet Bakanı kadar dokunulmazdır. HDP Demirtaş’ın mücadelesini sahiplenmeye devam edecektir. Bizler bütün bu uygulamaları protesto ediyoruz, bütün vekillerimize, belediye başkanlarımıza ve üyelerimize özgürlük diyoruz. Burada yapılam uygulamayı da kınıyoruz. Bu uygulama faşizmdir ve faşizmin kurumsallaşmasına karşı gösterdiğimiz mücadelenin bastırılmasına yöneliktir.

Demirtaş: Halen milletvekiliyim, kelepçeyi kabul etmiyorum

HDP, Demirtaş’ın kelepçeyle duruşmaya getirilmeyi kabul etmemesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı.

HDP Basın Bürosu tarafından yapılan açıklama şöyle:

Demirtaş, bu sabaha karşı saat 03:40’ta Edirne Cezaevinde, yola çıkmak için geldiği servis aracında kendisine kelepçe takılmasının istenmesi üzerine Jandarma Bölük Komutanı ve nöbetçi müdür ile bir görüşme yapmıştır. Görüşmede halen milletvekili olduğunu, dokunulmazlığının devam ettiğini, kelepçe takılması halinde duruşmaya gitmeyeceğini ifade etmiştir. Jandarma Bölük Komutanının kelepçesiz götüremeyeceklerini ifade etmesi üzerine Demirtaş, kendisinin halk iradesiyle seçilmiş bir milletvekili olduğunu belirtmiştir.

Kelepçe takılması konusundaki dayatma üzerine Demirtaş, saat 04:10’da kaldığı odaya geri dönmüştür.

Ayrıca Selahattin Demirtaş, kelepçe zorunluluğunu protesto ettiği için getirilmemesine ilişkin avukatı aracılığıyla dihaber’e bir mesaj paylaştı.

Dün de ‘Duruşmaya getirilmemem halinde tek problemin ring aracında seyahat boyunca bileklerime kelepçe takılması uygulamasının kabul etmediğim olduğu anlaşılmalıdır’ demiştim. Ben halen dokunulmazlığı devam eden görevde bir milletvekiliyim. Halkın iradesini temsil ediyorum. Saatlerce sürecek bir ring yolculuğunda kelepçe uygulamasını yasadışı ve ahlak dışı buluyorum. Kelepçe takılmasını kabul etmediğim için de sabah saat 04.00 sıralarında cezaevi kapısından ring aracına bindirilmeden hücreme geri getirildim. Tutuksuz olduğum bir dosyada bile bu şekilde adil yargılanma hakkım engellendi. Tutuklu olduğum dosyada ise yargılanacağım mahkeme ve günü 8 ay geçmiş olmasına rağmen halen belli değildir. Adaletsizliğe karşı her halükarda direneceğiz ve temsil ettiğimiz halk iradesinin onurunu koruyacağız.

Duruşma öncesi açıklama

HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Ankara Adliyesi’nde görülecek duruşması öncesi, adliye binası önünde açıklama yaptı.

Demirtaş’la birlikte 6 milyon insanın yargılandığını söyleyen Baydemir, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden geçildiğini belirterek, “Bu baskı rejimi mutlaka ama mutlaka bitecektir” dedi.

Baydemir’in duruşma öncesi Ankara Adiyesi önünde yaptığı basın açıklamasından satırbaşları şöyle:

Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden bir tanesinden geçiyoruz. 21 yy.’dayız Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş bugün, 246 gün sonra ilk defa rehin tutulduğu süreçten bir mahkeme salonuna getiriliyor. 21 yy.’da HDP’nin Eş Genel Başkanlarının, milletvekillerinin tutuklandığı, rehin tutulduğu bir atmosfer içinde ‘adliye önünde basın açıklaması yapamazsınız’ diyorlar. Bu Türkiye’ye karanlığın dayatılmasıdır. Çok açık ve net söylüyoruz; hiçbir karanlık güç hakikatin aydınlatıcı gücünü bastıramaz.

Muhalefetin sesi yargı yoluyla kıstırılmaya çalışılıyor

Selahattin Demirtaş, Eş Genel Başkanımız 2015 yılında yapmış olduğu bir konuşmadan dolayı bugün yargılanıyor. Ama aynı zamanda Selma Irmak Diyarbakır’da yargılanıyor. Aynı zamanda Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Aysel Tuğluk, Ankara Adliyesi’nde yargılanıyor. Bir nevi demokratik muhalefetin sesi yargı yoluyla, yargı baskısıyla kıstırılmaya çalışılıyor.

Demirtaşlarız, Yüksekdağlarız, Velileriz, Semihleriz

Tamı tamına 100 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca her dönemin mutlaka ama mutlaka zorbaları bir boyutuyla muktedirleri oldu. Bu ülke Sıkı Yönetim Mahkemeleriyle, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’yle (DGM), İstiklal Mahkemeleriyle yüz yüze kaldı. İşte İstiklal Mahkemeleri döneminde bizler Şeyh Said olduk, Şeyh Rıza olduk. Sıkıyönetim Mahkemelerinde Deniz olduk. DGM’de net söylüyorum Leyla Zana olduk, Hatif Dicleler olduk, Orhan Doğanlar olduk. Bugün AKP’nin yargı kolu, AKP’nin muktedirliğinde Selahattin Demirtaşlarız, Figen Yüksekdağlarız, Velileriz, Semihleriz ve aynı zamanda milyonlarız.

Bugün 6 milyon insan yargılanıyor

Bugün sadece yargılanan Selahattin Demirtaş değildir. 6 milyon insanın seçme ve seçilme hakkı yargılanıyor. 6 milyon insanın gelecek umudu yargılanmak isteniyor. Hiç birinizin şüphesi olmasın bu baskı rejimi mutlaka ama mutlaka bitecek.

Demirtaş’a kulak verilseydi OHAL olmazdı

Eğer Demirtaş’ın sesine kulak verilmiş olsaydı bugün bu ülkede OHAL olmayacaktır. Demirtaş’ın sesine kulak verilmiş olsaydı bugün KHK’lara gerek olmayacaktır. Demirtaşların, HDP’nin sesine kulak verilmiş olsaydı bugün bu ülkede aydınlar, yazarlar cezaevinde olmayacaktı. Bir kez daha tüm kamuoyunu Demirtaşların, HDP’nin, muhalefetin sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Geciken adalet adalet değildir.

Bu tıkanıklığı aşmanın bir diğer yolu da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği behemahal daha önce vermiş olduğu içtihatına sahip çıkmasıdır. Bu hukuki tıkanıklık Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla açılırsa sadece bir hukuksuzluk bir adaletsizlik ortadan kalkmış olmayacak. Aynı zamanda ülkenin geleceğini karartan bu sürecin aydınlığa evrilmesine de kapı aralamış olacaktır.