National Geographic fotoğraflarıyla kent karmaşası
HABER MERKEZİ – The Guardian, National Geographic Dergisi’nin düzenlediği yarışmadan seçtiği bazı fotoğrafları ‘Urban Jungles’ adı ile sergiliyor.
Britanya’nın köklü gazetecilerinden The Guardian, National Geographic Dergisi’nin 2017’de düzenliği fotoğraf yarışmasına katılan fotoğraflardan bazılarını ‘Urban Jungles’ ismiyle derledi.
Sıcak rüzgarlar güney okyanuslarından baharın sözünü getirdiğinde, Hong Kong’un limanlarına sis demir atar. Bu fotoğrafta Kwai Chung Konteyner Terminali’ndeki sisin gözalıcı güzelliğini görüyoruz. Buğunun içinden sadece konteyner gemilerinin vinçleri ve Stonecutters Köprüsü’nün ayakları görünüyor.
Kowloon kenti, yüzlerce evin birbiri üzerine yığıldığı zamanın en kalabalık yerlerden biriydi. Kent 1990’da yıkıldı. Fakat dikkatli bakarsanız o dönemin izlerini hala görebilirsiniz.
New York’un en tepesinden şehir ve turistler, herkes birine poz veriyor.
Asya’daki en yüksek yerleşim binasından, Zenith’ten çekildi. Fotoğrafın çekilmesi için özel izin (alınması 2 ay sürdü) gerekti ve güvenlik önlemleri alındı. Kendimi binanın köşesinden asarak fotoğrafı çektim. Bu kadar yüksek bir yerden aşağısı çok farklı gözüküyor. Normalde oluşacak korku kayboluyor, onun yerine huzur buluyorsunuz.
Umman’da çölün içindeki Muhafazat el Buraymi kenti.
Doğu Nehri’nin kenarındaki Queens’ten Manhattan’da gün batımı.
Bu, Grönland’daki küçük bir ada. Yaklaşık 1200 insanın evi. Böyle renkli evler, buzdağları ve fiyortların arasında uyanmak mükemmeldi. Uummannaq’tan ayrılırken kalbinizin bir kısmı burada kalır derler. Çok doğru.
Hong Kong dünyadaki en kalabalık şehirlerden biri. Kent gökdelenlerle dolu ve dağlarla çevrili. Eğer yukarıdan bakarsanız şehrin bir ana kart gibi dizayn edildiğini görebilirsiniz. Binalar sunucu, yollar ise bağlantı kabloları. İnsanlar bilgi gibiler, bir yerden diğerine transfer edilen.
Banglore’daki Reklam Sokağı’nda insanlar Ramazan alışverişi yapıyor.