Ana SayfaGüncel‘Türkiye politika değişikliğine gitmezse ekonomisi kasvetli bir durum yaşayacak’

‘Türkiye politika değişikliğine gitmezse ekonomisi kasvetli bir durum yaşayacak’

HABER MERKEZİ – Almanya vatandaşı Peter Steudtner’in de bulunduğu hak savunucularının tutuklanmasının ardından Türkiye ve Almanya arasında başlayan krizde Almanya’nın Türkiye’nin verdiği sözlü güvenceleri yeterli bulmadığı belirtiliyor. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekili Michael Brand, Türkiye’de iyiye doğru bir gidişat olmaması halinde, Almanya’nın artık yaptırımları devreye sokması gerektiğini belirtip, “Türk Hükümeti politika değişikliğine gitmediği müddetçe Türk ekonomisi için durum kasvetli bir hal alacaktır” dedi.

Aralarında Almanya vatandaşı Peter Steudtner’in de bulunduğu hak savunucularının tutuklanmasının ardından Türkiye ile Almanya arasında başlayan kriz sürüyor.

Kriz sonrası Türkiye’deki Gülen cemaati ile temas halinde olmakla suçladığı 681 Alman şirketin  Interpol üzerinden Berlin yönetimine bildirdiği gündeme gelmiş fakat Türkiye’nin daha sonra  şirketin bulunduğu listenin ‘yanlış anlaşıldığını’ söylediği belirtilmişti.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Alman şirketleri ile ilgili soruşturma yok” demişti.

Almanya’nın ise son dönemde Türkiye’den krize ilişkin gelen sözlü güvenceleri olumlu ama yetersiz olarak gördüğü belirtiliyor.

DW’ye konuşan Almanyalı siyasetçilere göre Almanya yaptırımları devreye sokmak için seçenekleri değerlendirmeye başladı.

Habere göre bu çerçevede özellikle doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinde siyasi baskı oluşturabilecek ne tür adımların atılabileceğinin değerlendiriliyor, yaptırımların olası siyasi, ekonomi ve hukuki etkilerinin mercek altına alınıyor.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekili Michael Brand, Türkiye’de iyiye doğru bir gidişat olmaması halinde, Almanya’nın artık yaptırımları devreye sokması gerektiğini belirtiyor.

Brand şu ifadeleri kullanıyor:

Gözlerimizi kapatamayız, bunu özellikle Türkiye’de halen konuşma cesaret gösterenlere borçluyuz. Türkiye’de iyiye gidişat sağlanamazsa yaptırım uygulamaktan da çekinmemeliyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hassas olduğu yerden baskı kurulmalı.

Şu açık. Türk Hükümeti politika değişikliğine gitmediği müddetçe Türk ekonomisi için durum kasvetli bir hal alacaktır. Türk Hükümeti’nin imaj kampanyası, Alman şirketlerini yatırım yapma konusunda ikna etmeye yeterli değil. Bunu yaptığım çok sayıda görüşmeden biliyorum. Erdoğan artık bu düşten uyanmalı, bunlar işe yaramayacak.

Türkiye’ye açık sözlülükle gerekli mesajların verilmesi gerektiğini vurgulayan, ancak diyalog kapısının kapatılmamasını isteyen Brand, “Kimse hayal ürünü, uydurma casusluk ithamlarıyla karşı karşıya kalacağı ya da despotça hapsedilebileceği bir ülkeye gönüllü olarak seyahat etmek istemez. Erdoğan’ın propagandasını yaptığı ‘bağımsız yargı’ mevzusu, sahiden de çok kötü bir masaldan ibaret” diyor.

Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis Grup Başkan Vekili Rolf Mützenich de, Alman hükümetinin Ankara’dan somut adımlar beklediğini vurguluyor.

Türkiye tarafından verilen sözlü güvencelerin yeterli görülmediğini ifade eden Mützenich şunları söylüyor:

Türk Hükümeti şunu çok iyi anlamalı: Hukuk devleti ilkeleri güvence altına alınmadığı müddetçe hiçbir şirket Türkiye’de yatırım yapma riskini göze almayacaktır.

Peter Steudtner, Deniz Yücel, Meşale Tolun derhal serbest bırakılmalı, konsolosluk desteği verilmesi engellenmemeli, siyasi suçlarla itham edilen tüm Alman vatandaşlarının adil yargılanma hakkı güvence altına alınmalı.

Biz tüm gücümüzü, Türk Hükümeti’nin demokratik hukuk devleti kurallarını koşulsuz olarak yeniden uygulamasını sağlamak için kullanacağız.

Yeşiller Partisi Milletvekillerinden Omid Nouripour, Başbakan Yıldırım’ın Alman yatırımcılara verdiği ılımlı mesajları “yelkenlerin suya indirildiğinin işareti” olarak yorumlarken, “Bu, Türkiye’nin Almanya ile ekonomik ilişkilerin zedelenmesini göze alamadığının göstergesidir” diyor.