Ana SayfaGüncelYüksekova’daki Fendik cinayeti: ‘Kundaktaki bebeği dahi yere fırlatan polisler talimatı kimden alıyor?’

Yüksekova’daki Fendik cinayeti: ‘Kundaktaki bebeği dahi yere fırlatan polisler talimatı kimden alıyor?’

HABER MERKEZİ – HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, Yüksekova’da ‘ihbar’ iddiasıyla yapılan ev baskınında kapıyı açtığı sırada polis tarafından vurularak yaşamını yitiren Necmetin Fendik’in ölümünü Meclis’in gündemine getirdi.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 16 Temmuz sabahı “ihbar” iddiasıyla 3 mahalleye düzenlenen baskın sırasında, evinin kapısını açtığı sırada polis tarafından açılan ateşle ağır yaralandıktan sonra yaşamını yitiren inşaat işçisi Necmettin Fendik’in ölümü Meclis’in gündemine taşındı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, konuya ilişkin hazırladığı soru önergesinde, Necmettin Fendik’in ‘hiçbir gerekçe gösterilmeksizin yargısız bir şekilde polisler tarafından vurularak hayatını kaybettiğini’ belirtti.

HDP’li vekil tanıkların anlatımlarına yer verdiği önergesinde yaşananları şöyle özetledi:

Olaya şahit olan Necmettin Fendik’in eşi ve çocukları kolluk kuvvetlerinin, 9 aylık bebeği Efrin’i ablasının kucağından alarak yere fırlattıklarını, babasının yanına gitmeye çalışan diğer çocuğunu  da darp ettiklerini ve ailenin bütün fertlerine şiddet uyguladıklarını, Necmettin Fendik’in ağır yaralı  olarak iki saat bekletilerek çocuklarının yanaşmasına dahi izin vermediklerini belirtmiştir.

Ayrıca aile Güngör Mahalesini abluka altına alan polislerin pencerelerini açan komşularına da uzun namlulu silahları doğrultarak ölümle tehdit ettiklerini anlatmıştır.

Vurulduğu gece  iki saatin ardından hastaneye kaldırılan Necmettin Fendik 18 temmuz sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.

Cinayeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soran HDP’li vekil, Bakanlığın polisler hakkında bir soruşturma başlatıp başlatmadığı, yurttaşlara silah doğrultan polislerin kimin adına çalıştığı, emir ve talimatları kimden aldıkları sorularına yanıt istedi.

HDP’li Doğan Soylu’dan şu iki soruya da cevap vermesini talep etti:

  • Yaşananların bu kadar açık ve net bir şekilde basına ve kamuoyuna yansımasına rağmen neden halen Bakanlığınız veya yetkili birimleriniz tarafından olaya dair bir açıklama yapılmamıştır?
  • Bakanlığınıza bağlı çalışan bu polisler kimden cesaret alarak kundaktaki çocuklara dahi şiddet uygulamaktadır?

Ne olmuştu?

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 16 Temmuz sabahı “ihbar” iddiasıyla 3 mahalleye zırhlı araçlarla polis baskını düzenlemişti.

Güngör Mahallesi’nde yapılan baskında ise polis, inşaat işçisi Necmettin Fendik’in evine de operasyon düzenlemiş, Fendik kapıyı açtığı sırada polis tarafından açıldığı belirtilen ateşle ağır yaralanarak Yüksekova İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış ancak götürüldüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Yaşamını yitiren Fendik’in eşi Kudret Fendik, baskın sırasında yaşananları anlatırken eşinin kilitli olan kapıyı açtığı sırada polis tarafından ateş altına alındığını belirtmişti.

Eşinin vurulduğu an yanına gitmek istediğini fakat ağzını kapatan polisin buna engel olduğunu söyleyen Fendik, şöyle devam etmişti:

Komşularımın kafalarını pencereden çıkarmalarına dahi izin vermediler. Kim geldiyse uzun namlulu silahlar doğrultup ölümle tehdit ettiler.

Polis 14 yaşındaki çocuğumun kucağındaki 9 aylık Efrin’imi de alıp yere fırlattı. Babasının yere serili bedeninin üzerine atlayan bir diğer çocuğumu da darp ettiler.

Eşimi öldürmeye çalışanlar bizi uzaklaştırarak senaryo hazırlamaya başladılar. Olay yeri inceleme bile çağırmadılar. Ellerine giydikleri eldivenlerle bir şeyler yapıyorlardı. 2 saatin ardından olay yerine ambulans çağırdılar, eşimi hastaneye kaldırdılar. Eşimin hastaneye kaldırılmasının ardından da mahallede abluka bitmedi. Bizim hastaneye dahi gitmemize izin vermediler. Bize yaşatılanlar tam bir vahşetti.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
ABD AA'nın haberini şikayet etti: 'Koalisyon güçlerini gereksiz bir riskle karşı karşıya bırakmakta'
Sonraki Haber
Avrupa Konseyi'nden Yıldırım'a: Gülmen ve Özakça serbest bırakılmalı, OHAL Komisyonu önceliği onlara vermeli