Ana SayfaGüncel‘Akıncı Üssü Davası’nın dokuzuncu günü | Dişli: ‘Başından sonuna kadar Akar’la beraberdim’

‘Akıncı Üssü Davası’nın dokuzuncu günü | Dişli: ‘Başından sonuna kadar Akar’la beraberdim’

HABER MERKEZİ – 15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olarak görülen Akıncı Hava Üssü’nde yaşananlara ilişkin 7’si firari 486 sanığın yargılanmasında 9. gün geride kaldı. Duruşmada savunma yapan darbe girişimin kritik isimlerinden olduğu öne sürülen eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Bakanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı. Dişli, “Sayın Genelkurmay Başkanımızla bu menfur olayın en başından sonuna kadar beraberdik. Akıncı’dan Çankaya Köşkü’ne giderken helikopterde geçen telefon görüşmeleri gibi, olayın sisi pusu altında bazı hususları yanlış değerlendirmiş olabilir” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olarak görülen Akıncı Hava Üssü’nde yaşananlara dair 486 sanığın yargılandığı davada bugün dokuzuncu gün.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi’nde görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM, Başbakanlık, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın da arasında bulunduğu müştekilerin avukatları ve bazı müştekiler katıldı.

Duruşmanın dün görülen duruşmasında sanıklardan Genelkurmay Başkanlığı Personel Dairesinde Proje Şube Müdürü eski kurmay albay Mustafa Barış Avıalan’ın duruşmadan vareste tutulması sebebiyle çapraz sorgusu yapılamamıştı.

Duruşmada bugün ise darbe girişiminin kritik isimlerinden olduğu öne sürülen AKP Milletvekili Şaban Dişli’nin kardeşi eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Bakanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı.

Dişli, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile aynı akıbete uğrayıp, silah tehdidi ile Akıncı’ya götürüldüm. Burada Genelkurmay Başkanına sekreterlik yaptım. Ne kimseye aracılık yaptım ne de Genelkurmay Başkanına darbe girişimine katılması için baskı yaptım” dedi.

Dişli, 15 Temmuz gecesi silah tehdidiyle Akıncı Üssü’üne götürüldüğünü iddia etti.

Karargaha gittiğinde, geldiğini Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan’a bildirip beklemeye başladığını iddia eden sanık Dişli şunları söyledi:

Komutanın odasına gitmek isterken silahla rehin alındım. Önüme boş kart ve kalem attılar. TSK’nın yönetime el koyduğu, Yurtta Sulh Konseyi’nin kurulduğu, bildirinin yakında okunacağı, karşı çıkanların etkisiz hale getirileceği, komutanın onlarla birlikte olmasını istediklerini ve bana, ‘sizi tanır, size güvenir yoksa ikinizi de paketleyeceğiz’ dediler. Bu talepleri kartlara not ettirdiler ve beni komutanın odasına soktular. Kartlara silah zoruyla yazdırdıkları notları komutana okudum. Komutan önce ciddiye almadı. Bu arada kışladı silah sesleri gelmeye başladı. Daha sonra ikinci başkan Yaşar Güler’in emir subayının vurulduğunu öğrendik. Gelişmeler vahim bir hal almıştı.

‘Genel Kurmay Başkanı’yla başından sonuna kadar beraberdik’

Dişli savunmasını ise şu sözlerle bitirdi:

Sayın Genelkurmay Başkanımızla bu menfur olayın en başından sonuna kadar beraberdik. Akıncı’dan Çankaya Köşkü’ne giderken helikopterde geçen telefon görüşmeleri gibi, olayın sisi pusu altında bazı hususları yanlış değerlendirmiş olabilir. Sayın Komutanımız yaşadığı travmatik olayların etkisiyle beni yanlış anlamış, gayretlerimi yanlış değerlendirmiş olabilir. Geçen süre içinde yaşadığımız olayları çok daha mantıklı, makul olarak değerlendireceğine inanıyorum. Kuranda ‘fitne öldürmekten kötüdür’ mealinde bir ayet vardır. Sanırım 16 Temmuz saat 16.00’dan sonra ve izleyen günlerde o kargaşa ortamında bir fitneye maruz kaldık. O gece karargahta ve Akıncı’da neler yaşandığını, kendisi ile neler konuştuğumuzu en iyi Sayın Hulusi Akar bilmektedir. Bununla birlikte çabalarım, ona nasıl destek olduğum Çatı Davası ile bu davada birçok sanığın beyanlarında yer almış ve kayıtlara geçmiştir.

Sayın başkan sonuç olarak ben bu olayda şüpheli konumda değilim. Ben bu olayın mağduru pozisyonundayım. Olayların başından sonuna kadar Hulusi Akar’la, aynı ortamda, aynı şartlar altındaydım. O hangi konumda ise benimde aynı konumda olmam gerekir. Bu girişimin ne planlaması ne koordinasyonu, ne sevk ve idaresinde rolüm ve etkinliğim yoktur. Tek etkinliğim sonlandırma safhasındadır. Genelkurmay Başkanından başka kimseden emir almadım. Kimseye emir vermedim. Mağdurum. Masumiyetimi ispatlamaya çalışıyorum.

Duruşmada, ayrıca dün savunmasını tamamlayan sanık eski Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürü Kurmay Albay Bilal Akyüz’ün çapraz sorgusu yapıldı.

Akyüz, müşteki vekili avukat Emrullah Beytar’ın, “Fetullah Gülen’in kitaplarını okudunuz mu?” sorusuna “Hayır” diye cevap verdi.

Beytar ise bunun üzerine “Said Nursi ile ilgili yazdığım bir kitap nedeniyle Fetullah Gülen’in bütün kitaplarını okudum. Sanığın dünkü savunmasında verdiği gemi örneği Gülen’in kitaplarında geçiyor. Gülen’in kitaplarını okumayan bu örneği veremez” dedi.

Avukatın, “Fetullah Gülen’in kitaplarını okumayan bu örneği veremez. Bunu nasıl izah ediyorsunuz” sorusuna sanık Akyüz, “Ha ha ha diye gülüyorum size” şeklinde cevap verdi.


‘Akıncı Üssü Davası’nın yedinci günü: ‘Hulusi Akar’ın zorla tutulduğunu görmedim’

‘Akıncı Üssü Davası’nda beşinci günü: ‘Darbe girişimini Hulusi Akar’dan öğrendim’