Ana SayfaGüncelIŞİD şüphelileriyle aynı yerde tutup darp ettiler: Gazeteci Akman gözaltındaki 14 günü anlattı

IŞİD şüphelileriyle aynı yerde tutup darp ettiler: Gazeteci Akman gözaltındaki 14 günü anlattı

HABER MERKEZİ – Erdoğan Alayumat’la birlikte “makul şüphe” üzerine gözaltına alınan Nuri Akman, gözaltında yaşadıklarını ve Alayumat’ın tutuklanmasını anlattı. Akman, gözaltında darp edildiğini, doktor kontrolüne götürüldüğünde doktorla görüştürülmediğini ve sonradan tutuklanan IŞİD şüphelileriyle aynı nezarethanede ‘hedef gösterilerek’ tutulduğunu söyledi.

Hatay-Suriye sınır hattında haber takibi yaparken “Haklarında şikayet” olduğu ve “Makul şüphe” oluştuğu gerekçesiyle Erdoğan Alayumat’la birlikte gözaltına alınan ve 14 gün boyunca gözaltında tutulan dihaber muhabiri Nuri Akman yaşananları bianet’e anlattı.

Ruken Kadıoğlu’na konuşan Akman, Suriye’de devam eden savaşın sınırın Türkiye tarafına olan etkilerini yerinde gözlemlemek ve bu minvalde haberler yapabilmek için sınır hattını gezmek istediklerini söyledi ve gözaltına dek giden süreci şöyle aktardı:

Buralarda gezerken sınırın öte yakasında bulunan ve bölgede insanlık dışı uygulamalara imza atmış silahlı grupların bu ilçelerde rahat bir şekilde örgütlenip hareket edebildiğine şahit olduk, fotoğrafladık, kameraya aldık.

Buradaki gezimizin ardından çarpıcı bilgileri barındıran yedi, sekiz haber yazabildik. Ancak henüz haber merkezimize aktaramamıştık. Haberler yazılı bir şekilde fotoğraf ve görüntüleri ile birlikte bilgisayarda duruyordu.

Daha sonra Antep’e geçmek istedik. Yol üstünde bulunan Islahiye ilçesine hem biber fabrikalarında bulunan emekçilerin haberini yapabilmek hem de fırsat olursa köyleri gezmek amacıyla iki, üç saatliğine indik.

Saat öğlen 2 gibiydi. İlçe merkezinde haber kaynağımızla buluştuktan 5-10 dakika sonra sokak ortasında yaklaşık 20 sivil polis tarafından durdurulduk.

Hakkımızda ihbar olduğu iddiasında bulunup çantalarımıza bakmak istediler, biz arama ya da gözaltı kararı istedik ancak zorla araçlara bindirilerek karakola götürüldük.

Emniyetteyken haklarında herhangi bir ihbar ya da gözaltı kararı olmadığını fark ettiklerini ifade eden Akman, yapılanın hukuki olmadığını belirterek polislerden el koydukları eşyalarını istediklerinde ise darp edildiğini belirtti:

Avukatıma haber vermek istediğimi belirtip fazla ısrar edince beni Erdoğan ve haber kaynağımız Demir’in yanından ayırdılar. Depo olarak kullandıkları küçük bir odaya alındım. İçeriye en az 10 polis girip ‘bir daha konuşacak mısın’ diye sordular. Ben tekrardan aynı şeyleri söyleyince, darp etmeye başladılar. Yaklaşık 5 dakika sürdü. Durmadan kafama ve karnıma vuruyorlardı.

Bilgisayar ve makinelerinin incelendiğini, bir polisin kendisine ‘Yasak bölgelerin fotoğrafını çekmişsin’ dediğini kaydeden Akman, gözaltında şiddetin nasıl devam ettiğini ise şu sözlerle anlatmayı sürdürdü:

Kafamdan tutup ne amaçla çektiğimizi sordu. Haber yaptığımızı haber metninin de fotoğrafların bulunduğu klasörde olduğunu söyleyince kafamı dolaba vurmaya başladı. Israrla aynı soruyu soruyordu, ben de aynı cevabı veriyordum. En az 30 defa tekrarlandı bu durum. Daha sonra bayılmışım.

Gözümü açtığımda yerdeydim ve elinde fırça sapı bulunan bir polis beni bekliyordu. Bu sefer de o vurmaya başladı. Sonra gittiler gece 11’e kadar burada kaldım.

Gece yarısı gelip hakkımızda gözaltı kararı alındığını ve beni hastaneye götüreceklerini belirttiler. Gece yarısı alınan kararın saatinde 15.00 civarı yazıyordu. Zorla imzalattırarak hastaneye götürdüler. Burada darp raporu almayı umuyordum ama doktoru 15 metre öteden elimde kelepçe ve etrafımda polislerle gördüm. Doktorla konuşturulmadan geri çıkarıldık.

IŞİD şüphelileriyle aynı nezarethanede

Gözaltının ikinci günü Hatay’a götürülüp TEM şube ekiplerine teslim edildiklerini söyleyen Akman, polislerin kendilerini IŞİD şüphelileriyle aynı nezarethaneye koyduklarını söyledi:

İki kişinin ancak kalabileceği yerde dört kişi tutuluyorduk. Yanımdaki diğer üç kişi IŞİD üyesi olma iddiasıyla gözaltına alınmıştı ki bunlar sonradan tutuklandı. Buradaki ilk günümüzde bulunduğum nezaretin önüne gelen polisler herkesin duyacağı şekilde ‘Bu PKK’li’dedi. Bu şekilde beni yanımdakilere hedef göstermeyi amaçladığını düşünüyorum.

Gözaltının 14. gününün akşamında ifadelerinin alındığını belirten Akman, “İfadede yaptığımız haberlerden başka bir şey sorulmadı ve bu haberler gerekçe gösterilerek terör örgütüne yardım ve yataklık, üye olmak, örgüt adına milis faaliyeti yürütmek ve casusluk suçlamaları yöneltildi. Aslında emniyette ifade vermedik, gazeteciliğin ne olduğunu anlattık. Polis hükümeti övme dışında yapılan bütün haberleri suç olarak görüyordu. Çektiğimiz manzara fotoğrafları bile suç unsuru sayıldı.Bu haberleri yapmak ne haddinize deyip duruyorlardı” diye konuştu.

Tutuklanan Alayumat’ın mesajı

Akman, kendisiyle birlikte gözaltına alındıktan sonra tutuklanan muhabir arkadaşı Erdoğan Alayumat için ise “Sırf gerçekleri yazdığı için tutuklandı” dedi. Erdoğan Alayumat’ın mesajını ise şöyle aktardı:

Erdoğan’ın tutuklama kararının hemen ardından tüm gazetecilere iletmemi istediği mesajı ile bitirmek istiyorum. Her ne olursa olsun gerçekleri yazmaktan vazgeçilmemeli. Biz gerçekleri yazmanın bedelini canlarıyla ödemiş bir gelenekten geliyoruz ve elbette bir tutuklama ile gazetecilik mesleğinin etik ve ahlakını terk edecek değiliz.