Ana SayfaManşet‘Son KHK ile toplu bir dokunulmazlık kaldırma süreci başlayabilir’

‘Son KHK ile toplu bir dokunulmazlık kaldırma süreci başlayabilir’

HABER MERKEZİ – Resmi Gazete’de yayımlanan 694 sayılı KHK ile milletvekillerine seçimler öncesinde ya da sonrasında soruşturma açılabilecek. Peki, Meclis’te HDP ve CHP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için onlarca fezleke bulunurken ve ‘baskın’ seçim ihtimalinden bahsedilirken yapılan bu düzenleme ne anlama geliyor? Gazete Karınca’ya konuşan hukukçular ve siyasetçilere göre düzenleme anayasayı ihlal ediyor ve ‘doğal yargıç’ ilkesine aykırılık teşkil ediyor. CHP’li İlhan Cihaner’e göre “milletvekillerinin dokunulmazlıkları ile ilgili toplu bir dokunulmazlık kaldırma süreci başlayabilir”.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan iki yeni Kanun Hükmünde Kararname’den (KHK) 693 sayılı olanı ile yine çok sayıda kişi ihraç edildi, bazı kişiler göreve iade edildi, dernekler ve bazı basın kuruluşları kapatıldı.

694 sayılı KHK ile ise bazı önemli yasal düzenlemeler ve kararlar alındı.

Bunlar arasında, Başbakanlığa bağlı olan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Cumhurbaşkanlığına bağlanarak, MİT Müsteşarı’nın tanıklığının da Cumhurbaşkanı’nın iznine tabi tutulması var.

Ayrıca bu KHK, milletvekillerine seçimler öncesinde ya da sonrasında soruşturma açabilme imkanı da tanıyor.

Söz konusu düzenleme şöyle:

MADDE 146 – 5271 sayılı Kanunun 161 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(9) Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir. Soruşturmayı Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendireceği vekili bizzat yapar. Başsavcı veya vekili, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısından soruşturmanın tamamen yapılmasını isteyebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplar ve gerekmesi halinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yer sulh ceza hakimliğinden talepte bulunur.”

Ancak bu düzenlemenin Anayasanın ihlali anlamına geldiği belirtiliyor. Öyle ki Anayasanın “Hakların korunması ile ilgili hükümler” kısmındaki “Kanunî hâkim güvencesi” altında yer alan maddesi şöyle:

MADDE 37 – Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.

Bir kimseyi kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.

Peki, Meclis’te HDP ve CHP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için onlarca fezleke bulunurken ve ‘baskın’ seçim ihtimalinden bahsedilirken yapılan bu düzenleme ne anlama geliyor?

Hasip Kaplan: Soruşturmaları Ankara mahkemesine bağlıyorlar

Halkların Demokratik Partisi eski vekili ve hukukçu Hasip Kaplan’a göre söz konusu düzenleme ‘kesinlikle anayasayı ihlal ediyor’.

Suçun işlendiği yerin savcılıklarının soruşturma açabildiğini, fezleke düzenleyebildiğini belirten Kaplan, bu düzenleme ile ise bunun merkezi bir yere bağlandığına dikkat çekerek, “Ankara mahkemesine bağlıyorlar” dedi.

Hasip Kaplan’ın Karınca’ya yaptığı değerlendirme şöyle:

OHAL döneminde KHK ile Anayasa’nın 83. ve 84. maddeleri değiştirilemez, kararname ile anayasa değişikliği yapılamaz. Yasaların dokunulmazlığı yasalarla belirli, ayrıca içtüzükte de belirlidir. Tek istisna DEP ve HDP milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılması olmuştur. Böyle bir durumda da siyasi partilerin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması gerekir, oradan da sonuç alınamazsa AİHM’e gitmeleri gerekir.

Kesinlikle anayasa ihlal ediliyor. Bunun uygulanabilirliği yok. Suçun işlendiği yer savcılıklara soruşturma açar, fezleke düzenler. Eğer Edirne ise Edirne, Van ise Van. Şimdi bunları merkezi bir yere bağlıyorlar, Ankara mahkemesine bağlıyorlar. Kendilerine uygun bir yargılama düzenliyorlar.

Meclis’teki vekillerin yasama faaliyetlerini tamamen yok sayan, milletin iradesini susturmaya yönelik. Muhalefetin tepki göstermesi lazım.

CHP’li Cihaner: ‘Doğal yargıç’ ilkesine aykırı

Düzenlemeyi gazetemize değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili İlhan Cihaner de ‘doğal yargıç’ ilkesine dikkat çekerek, toplu bir dokunulmazlık sürecinin başlayabileceği uyarısında bulundu:

Değişiklik, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldığı anda yapılacak soruşturma usulünü belirliyor. Bu, doğal yargı ilkesine aykırı bir düzenleme. Doğal yargı suçun işlendiği yerdeki yargıçtı. Soruşturma belki belli bir yerlere, başsavcılığa verilebilir belli kaygılarla ama şimdi siz yargılama yerini de Ankara Mahkemeleri olarak belirlediğiniz zaman burada doğal yargıç ilkesine aykırı bir düzenleme söz konusu.

Eğer burada iyi niyetle yaklaşılırsa; değişik savcılıkların yasama görevini yerine getiren ve tutuklanması halinde belki yasama görevini aksatacak vekillerle ilgili benzer konumlarda farklı uygulamalar yapması kaygısıyla, uygulamada birliği sağlamak için getirilmiş diye düşünülebilir. Ama biliyoruz ki AKP’nin böyle bir kaygısı yok. Eğer olsaydı HDP’liler ve Berberoğlu’nun tutuklanmasında siyasi iktidarın belirleyiciliği olmazdı. Bu süreçlerin daha kontrol edilebilir olması isteniyor. Burada görev yapacak savcılıkları ve mahkemeyi de doğrudan doğruya artık Cumhurbaşkanının kontrolündeki HSK belirleyeceği için -sayısal olarak- burada kötü niyetli ya da kaygıyla yaklaşılması gereken bir düzenleme var. Çünkü doğal mahkemelerinden, doğal yargıçlarından ayrılmış olacak milletvekilleri.

Ancak Anayasa’nın dokunulmazlıkla ilgili hükmü yerinde duruyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili prosedür yine geçmişteki gibi işleyecek. Bundan sonra kaldırılacak dokunulmazlıklarla ilgili yargılamalar belirlenen mahkemede yapılacak. Bir önceki başlatılan sorgulamalar ve yargılamalarla bundan etkilenmeyecek, yetkisizlik de verilemeyecek.

Ben daha önce de dile getirmiştim. Referandum öncesinde milletvekillerinin dokunulmazlıkla ilgili dosyalar Başbakanlık ya da Adalet Bakanlığı’nda bekletiliyordu ancak referandum sonrasında bu dosyaların büyük bir bölümü Meclis Başkanlığına iletildi. Buradan şunu anlıyoruz ki milletvekillerinin dokunulmazlıkları ile ilgili toplu bir dokunulmazlık süreci başlayabilir. Çünkü kararname “milletvekillerinin dokunulmazlığının sona ermiş olmasını” öngörüyor. Bunun da iki yolu var: ya milletvekilliğinin sona ermesi gerekiyor ya da dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekiyor. Milletvekilliği sona eren isim için yargılamanın suçu işlediği yerde yapılmasından daha doğal bir şey olamaz. Kararname ile milletvekilliği sona eren isimlerin de belirlenen mahkemelerde yargılanması sağlanıyor. Asıl dikkat çekici olan ise dokunulmazlığı devam eden vekillerin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmayacağı. Referandum sonrasında Meclis Başkanlığına gönderilen dosyalar ve son kararname de toplu bir dokunulmazlık kaldırma sürecini beraberinde getirebileceği kaygısı yaratıyor.

HDP: KHK Anayasa maddesini ortadan kaldırabilir mi?

HDP Sözcüsü Osman Baydemir de son KHK’nin amacının “Meclis’i tümden devre dışı bırakmak” olduğunu söyledi.

Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuşan Baydemir, “Milletvekillerinin Anayasanın 83. maddesindeki dokunulmazlıklarına ilişkin hüküm ortadan kaldırılıyor. Savcıya, dilediği zaman milletvekilini soruşturma ve onu yargılama kapısı açılıyor. Artık Meclis’teki prosedürün işletilmesine gerek bırakmayacak yasa dışı bir madde” dedi.

“KHK Anayasa maddesini ortadan kaldırabilir mi?” diye soran Baydemir, bir parti yargısı inşa edildiğini ifade etti. (BA, AS)


Gazete Karınca
Previous post
KHK ile kapatılan dihaber ve Gazete Şûjin mühürlendi
Next post
Sur, uzakta bir yerde mi? - Akın Olgun