Ana SayfaGüncelGülmen ve Özakça’nın duruşmasına bir hafta kala: Eğitimcilerin 14 avukatı tutuklandı

Gülmen ve Özakça’nın duruşmasına bir hafta kala: Eğitimcilerin 14 avukatı tutuklandı

HABER MERKEZİ – 197 gündür açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklu yargılandıkları davanın ikinci duruşmasına bir hafta kala eğitimcilerin 16 avukatından 14’ü tutuklandı, 2’si serbest bırakıldı. 16 avukata, savcılık sorgusunda ise “Nuriye ve Semih ile neden görüştünüz?” diye soruldu. Avukatlardan Ebru Timtik de gözaltındaki işkenceyi, “Bizi Guantanamo’daki gibi hücrenin koridorunda üst üste yığdılar” sözleriyle anlattı.

Açlık grevini zorla kaldırıldıkları Sincan Cezaevi Kampüsü Hastanesi’nde devam ettiren eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın eylemlerinin 197’nci günde sürerken, 14 Eylül’de görülen ilk duruşmaya sadece 2 gün kala eğitimcilerin avukatları gözaltına alınmıştı.

16 avukat, 9 günlük gözaltı süresinin ardından dün savcılığa sevk edildi.

Avukatların sabah saatlerinde başlayan sorgusu ise akşam saatlerinde son buldu.

16 avukatın savcılık sorgusunda mesleki faaliyetleri suç unsuru olarak soruldu. Avukatların müvekkilleri ile cezaevinde ve gözaltında yaptıkları görüşmelerin suç unsuru olarak yer aldığı sorguda, 6 gizli tanığın da beyanları yer aldı.

Avukatlara sorular: Nuriye ve Semih ile neden görüştünüz?

Savcılık tarafından avukatlara yöneltilen sorulardan bazıları şöyle:

  • DHKP-C terör örgütünün avukatlık bürosu olarak faaliyet yürüten Halkın Hukuk Bürosu içerisinde avukatlık yaptınız mı? Ne zamandan beri bu büroda çalışmaktasınız?
  • Sizinle birlikte halkın hukuk bürosunda çalışan avukatların isimleri nelerdir? Hukuk bürosunun sorumlusunun ismi nedir?
  • Nuriye ve Semih ile neden görüştünüz?
  • Adalet Okulu ve Amed Halkın Hukuk Bürosu kim veya kimlerin talimatı ile kurulmuştur? Adalet Okulu’na gelen öğrencilere ders veriyormuşsunuz? Veriyorsanız içeriği ve gelen öğrenciler kimlerdir?
  • Yurt dışından talimat alıyor musunuz?

Avukatların, her gün sırayla açlık grevinde bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile görüşmek için yaptıkları görüşmelerin de, tanık ifadelerine dayandırılarak, “DHKP-C’nin talimatı doğrultusunda gerçekleştiği” iddia edildi.

Avukatların Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı, Soma, Ermenek gibi birçok yerde yaptıkları raporlama çalışmalarının da “DHKP-C talimatları doğrultusunda yapıldığı ve hazırlanan raporların şifreli şekilde örgütün yurt dışındaki yöneticilerine aktarıldığı” öne sürüldü.

Ebru Timtik gözaltında işkenceyi anlattı

Avukatlardan Ebru Timtik ise savcılık sorgusunda 9 gün boyunca maruz bırakıldıkları hak ihlallerini anlattı.

“Bize yapılan işkence İstanbul polisine yapılan teslim ile başladı” diyen Timtik, “Orantılı güç dediğimiz kavramı çok aşarak vücudumda bulunan izleri ve ağrıları oluşturan İstanbul polisidir” dedi ve şunları anlattı:

Ben özellikle 18 Eylül’de yapılan işkenceden bahsetmek istiyorum. O güne kadar rutin bir şekilde doktor kontrolüne gidip hiçbir sorun olmadan geri dönüyordum. Ancak o gün bize arama yapacaklarını söylediler. Sebebini sorduğumuz zaman bizlerin doktorlardan bir şeyler almış olabileceğimizi söylediler. Avukat olduğumuzu, nezarete alma yönetmeliğinden bilgimizin olduğunu, bu konuda kendimize ve başkalarına zarar verecek tüm eşyalardan arındırılmış olduğumuzu, her doktor ve avukat görüşünden sonra arama yapılamayacağını söylemiş olmamıza rağmen gerçek anlamda üzerimize atladılar.

Avukat Didem Ünsal’ın başını duvara vurdular. Sonra bizi Guantanamo’daki gibi hücrenin koridorunda üst üste yığdılar. Aynı gün birkaç saat sonra parmak izi için yeniden hücremize geldiler.

Yıllar öncesinden tanıdığım ve erkek şüphelilerin taciz suçlaması ve soruşturmaları bulunan bir kadın polis tarafından yere yatırıldım. Diğer polisler de yardım ediyorlardı. Aklınıza gelebilecek bütün eklemlerimize ve bütün uzuvlarımıza basarak kolumuzu birkaç kez arkaya çevirip parmak izi aldılar. Bu arada nefesimizi kesmek için kendisini tanıdığım sarışın polis memuru belime basınç uyguluyordu. Daha sonra saçlarımdan çektiler ve fotoğraf almaya çalıştılar.

Ben bu uygulamalara direndim. Çünkü benim parmak izlerim daha önce emniyette alındı. Amaçlarının işkenceye zemin hazırlamak olduğunu düşünüyorum.  Esmer genç sakallı bir polis memuru bana ‘Şerefsiz, onursuz’ diye hakaret etti.

Bana ve birkaç arkadaşıma ‘Buralarda kameralar var, tutuklandığınız zaman kameraların olmadığı otobüslerin içerisinde göreceksiniz’ diye tehdit ettiler.

14 avukat tutuklandı

Savcılık sorguları ardından 16 avukat tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Gece yarısı mahkemeye sevk edilen avukatlardan Didem Baydar, Şükriye Erden, Ayşegül Çağatay, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Zehra Özdemir, Yağmur Ereren, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz tutuklandı.

Avukatlardan Ahmet Mandacı ve Ezgi Gökten ise serbest bırakıldı.

İkinci duruşma bir hafta sonra

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek talebiyle açlık grevi eylemi yapan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın eylemleri 197. gününde.

‘Ev hapsi’nde olan Özakça’nın eşi Esra Özakça’nın açlık grevi eylemi ise 122’nci günde devam ediyor.

İlk duruşmaya getirilmeyen eğitimcilerin davasının ikinci duruşması 28 Eylül günü Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görülecek.

Eğitimcilerin avukatı Murat Yılmaz, Gülmen ve Özakça’nın ikinci duruşma tarihi olan 28 Eylül’e kadar ‘açlıktan kaynaklı olarak kendilerini ifade edemeyeceklerini’ belirtiyor.

Previous post
TSK'nin sınır ötesi hava operasyonunda 'köylüler vuruldu' iddiası: 10 kişi yaşamını yitirdi
Next post
Türkiye, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kara listesinde