Ana SayfaGüncelHDP’li Baydemir, SİHA ile vurulanların sivil olduklarını belgelerle açıkladı

HDP’li Baydemir, SİHA ile vurulanların sivil olduklarını belgelerle açıkladı

HABER MERKEZİ – HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Hakkari’de SİHA ile vurulanların sivil olduklarını belgelerle açıkladı ve hükümete seslendi: “Biz size bu sivillerin sivil olduğunu ispat ediyoruz. Siz de delillerinizi ortaya koyun. Hangi hakla, hangi delille bu dört yurttaşımızın suçlu olduğunu ortaya koyuyorsunuz? Bunu ispat edin.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin Diyarbakır İl Örgütü binasında, Hakkari’de silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile öldürülen Mehmet Temel’in sivil olduğunu gösteren bazı belgeleri kamuoyu ile paylaştı.

Sivil toplum kuruluşlarının, baroların ve siyasetçilerin SİHA ile hedef alınanların sivil olduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatan Baydemir, yaşamını yitiren Mehmet Temel ile yaralanan üç kişiye dair  şu bilgileri aktardı:

Hayatını kaybeden Mehmet Temel MEB’e bağlı okullarda binaların tesisat işlerini yapan, evli 3 çocuk sahibi bir sivil yurttaşımızdır. İsmail Aydın evli 5 çocuk babası ve duvar ustasıdır. Musa Tarhan 54 yaşında evli ve 8 çocuk babasıdır. İbrahim Sak 54 yaşında evli, defterdarlıktan emekli bir babadır.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vurulanların sivil olmadığı yönündeki ifadelerine ve ‘Nerede bu siviller?’ şeklindeki sorusuna dikkat çeken Baydemir, “İşte burada. Biri mezarda, ikisi cezaevinde, biri hastanede” diye konuştu ve şöyle devam etti:

Sadece hayat hakkına saldırıdan söz etmiyoruz. Aynı zamanda bir yargısız infaz söz konusu. Bir insan yargılanmadan, bütün deliler ortaya konuşmadan nasıl terörist, işbirlikçi ilan edilir? Bütün iddiaları ortaya koydukları argümanlarla çelişmekte. İddialarını kendileri çürütmekte.

Söz konu şahısların kayıtları olduğu iddia ediliyor. Bu insanlar saldırıya maruz kalmadan 1 buçuk saat önce kontrol noktasında kimlikleri alındı, GBT kayıtlarına bakıldı ve bu insanlara gidin denildi. Eğer suçlu iseler neden bıraktınız. Kanireş adeta Hakkari ve Tale köyünün mesire alanıdır. Bu insanların tek suçu o gün o saatte orada bulmak. O gün o saatte orada bulunmasalardı böyle bir saldırıya maruz kalmayacaklardı. Gerçek ne ise o gerçeğin kabulü ve aynı zamanda hukuken gereği hayata geçirilmelidir.

Belgeleri paylaştı

Baydemir devamla da hedef alınanların sivil olduklarına dair belgeleri paylaştı:

Sizin terörist dediğiniz 23 Temmuz’da trafik cezası almış. Hayatını yitiren sivil insanın kullandığı araca trafik cezası kesilmiş. Aşırı hızdan, kemer bağlamamaktan dolayı ceza mı kesiyorsunuz örgüt üyelerine?

İşte hayatını yitiren sivil insanın bankamatik ve kredi kartları. Ne zamandan beri örgüt mensupları kredi kartı, bankamatik kartı kullanıyor? Hangi ATM şubeleri var dağda?

Bir yalan, bir iftira başka yalanları beraberinde getiriyor. Savaş aynı zamanda hakikat düşmanı. Çatışma hakikati öldürmeyi hedefleyen bir canavar. Bir kez daha hakikat öldürülmeye çalışılıyor.

İşte hayatını yitiren yurttaşımızın üzerine kayıtlı elektrik faturası. Her ay elektrik faturası ödüyor.

Çiftçi projelerine destek için Tarım Bakanlığına başvurmuş. İşte belgesi.

Biz size bu sivillerin sivil olduğunu ispat ediyoruz. Siz de delillerinizi ortaya koyun. Hangi hakla, hangi delille bu dört yurttaşımızın suçlu olduğunu ortaya koyuyorsunuz? Bunu ispat edin.

Baroların ortak hazırladığı bir rapor var. Bu rapor bile tek başına hakikatin ortadan kaldırılmaya çalışıldığının belgesidir.


SİHA’nın vurduğu köye giden baroların ilk izlenimi: ‘Vurulanlar sivil’


Yaşanan bir yargısız infazdır. Hükümetin şu ana kadar yaptığı tüm açıklama ve değerlendirmeler, hakikatin yargısız infaza tabi tutulmasıdır. Bir gerçek açığa çıkmasın diye sadece bu sivil yurttaşlarımız infaza maruz kalmadılar. Aynı zamanda bunlar sivil diyen siyasetçiler de yargısız infaza maruz kaldı.

CHP’li Tanrıkulu’nun hedef gösterilmesi

“SİHA Hakkari’de sivilleri vurdu” dediği için CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hedef alınmasına da tepki gösteren Baydemir, şunları söyledi:

Sezgin Tanrıkulu hükümete yakın medya kuruluşları tarafından hükümet sözcüleri tarafından, Erdoğan tarafından hedef gösteriliyor. Nasıl ki Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve milletvekillerimiz AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın talimatıyla cezaevine konulduysa, bugün de böylesi bir atmosferden geçiyoruz. Bu itibarla Sezgin Tanrıkulu hakkında bir olumsuzluk ortaya çıkarsa bunun birinci derecede sorumluları AKP Genel Başkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu ve şakşakçı yazarlardır.

Biz savaş istemiyoruz, çatışma, ölüm, yıkım istemiyoruz. Ama bir coğrafyada savaş varsa ve biz bunu durduramıyorsak savaşın da bir ahlakı, hukuku vardır. Her taraf savaş hukukuna uymakla mükelleftir. Sivillerin hayat hakkına saldırılamaz. Kim saldırırsa karşısında bizi bulur. Her devlet hem kendi hukukuna hem de uluslararası hukuk kurallarına uymak zorundadır.

SİHA’ların sicili dünyada da çok kabarıktır. Dünyada bugüne kadar yüzlerce çocuk kadın yaşlı, düğün konvoyları bu araçların hedefi haline dönüşmüştür. Birçok masum insan bu araçların hedefi olmuştur. BM raporlarına girmiştir. İnsansız hava araçlarının işlediği cinayetlerle ilgili BM’ye rapor sunulmuştur. İnsan eliyle kontrol edilen araçların hata yapmayacağı iddiasında bulunmak yalandır.

Hani kol saatinin markasını bile biliyordunuz? Daha bir saat önce kontrol noktasından geçen insanların sivil olduğunu nasıl bilemediniz. Ortada bir hakikat karartılması var. Hakikatin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılması için çabamızı sürdüreceğiz.

Hakikat arayışını kim ortaya koyarsa onun yanında olmaya devam edeceğiz. İnsan hakları araştırma komisyonu Tale köyüne gitmelidir. Ailelerle görüşmelidir. Hakikat neyse ortaya konuşmalıdır.