Ana SayfaYazarlarElend AydınKavafis’e sevgiyle… Gemi olmak – Elend Aydın

Kavafis’e sevgiyle… Gemi olmak – Elend Aydın

 


Elend Aydın


Yeni bir ülke bulamazsın

Bu şehir arkandan gelecektir

Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın

aynı mahallede kocayacaksın

aynı evlerde kır düşecek saçlarına

Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda

Başka bir şey umma

Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok

Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte

öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de*

Her okumamda nihavent makamında şu sözler geçer içimden: keşke Kavafis bu kadar gerçek, bu kadar dokunaklı, bu kadar hüzünlü ve incitecek kadar bilgece yazmasaydı, keşke bu şiir hiç olmasaydı! Ama bilirim ki bu şiir, yaşadığımızdır, yaşandığı için yazdı Kavafis, hem de tüm zamanlar adına. Neticede hiçbir yere gidememe bir boyunduruk misali kalmıştır uçup gitmenin, özgürce akma isteminin boynunda. Bu yüzdendir ki her karşılaştığımda bu şiirle, “bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok”un çanları ruhumda çalar, “arkamdan gelen” şehrin ve her şeyin kaçırtıcı ama kaçacak yer bırakmayan çığlıklarını duyarım… Kim bilir Kavafis nasıl acılar çekmiştir bu şiiri yazarken. Gemiler diyarındayken, “bineceğin gemi yok” derken kaç gemi batmıştır kalbinde, kaç gemi intihar etmiştir bembeyaz köpükler ve mavi sularda?

“Bu şehir arkandan gelecektir”. “Bu şehir” şahsında arkamızdan gelen, ensemizden eksik olmayan sıkboğaz edenler neler ve kimlerdir? Bu şiiri bu kadar “vurucu” kılan “arkamızdan gelenlerin” sürekliliği midir? Peki, bu sürekliliği yaratan nedir? Ya bizler, “bu şehrin arkasından” gitseydik durum değişmez miydi? Eğer Kavafis “başka bir şey umsaydı” bineceği bir gemicik olsun, bulmaz mıydı?

Konstantinos Kavafis

Sanırım içimdeki çanları keşke’lerle çaldıran tam da bu sorulardır. Başka bir Kavafis, başka bir biz, başka bir şiir hep mümkündü/mümkündür. Ama mümkünlüğünü göremediğimiz için tüm sevilmeyesi şeyler birleşip arkamızdan geliyor, bizi “gemisiz” ve “yolsuz” bırakıyor. Tam burada Kavafis de arkamızdan geliyor bizden “bir şehir” olarak. Hüznünü bir fular gibi atıyor boynumuza, hafif yılgınlığı gemisiz bırakıyor bizi.

Galiba bu şiirle olan ilişkim, bu yazı ve şu an itibariyle değişti. Hala seviyorum ama ne “bu şehrin” ne de “yılgın rüzgarların” (Harika bir ses, “İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri / Sende daha yeni yeni kavak yelleri” diyen bir şarkı okuyor şimdi) yorgun düşürdüğü Kavafis “arkamdan gelmesin” istiyorum. Gemi beklemek aramak şurada kalsın gemi olmak istiyorum ve hem yol hem de yolcu…

Bu “metamorfoz” kimlerin huzurunda gerçekleştiyse Kavafis ile birlikte şahittirler: bu şiir artık beni enselemek istercesine arkamdan gelmeyecektir. Kavafis’e sevgiyle.


* Kavafis’in “Şehir” isimli şiirinden bir bölüm.



Önceki Haber
Ağustos ayı iş cinayetleri: En az 217 işçi yaşamını yitirdi
Sonraki Haber
Adı 'Seher', 12 öykü var: Demirtaş'ın kitabı 16 Eylül'de raflarda