Lice’de incelemelerde bulunan TTB üyesi: Ciddi sağlık hakkı ihlali yaşandı

HABER MERKEZİ – Lice’nin Bağlan köyünde açılan ateşle 3 sivilin yaralanması üzerine köyde incelemelerde bulunan heyette yer alan TTB Merkez Konsey üyesi Şeyhmus Gökalp, köylülere yönelik ciddi bir sağlık hakkı ihlali yaşandığını belirtti.

Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Bağlan köyünde 3 Eylül tarihinde helikopter ile köylülerin tarandığı, bu nedenle 2’si ağır 3 sivilin yaralandığı Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerince duyurulmuştu.

Açılan ateşle ağır yaralanan 60 yaşındaki Celal Yıldırım’ın durumu ciddiyetini koruyor.

Celal Yıldırım’ın oğlu 24 yaşındaki Bedri Yıldırım ve 32 yaşındaki Münir Serin ise yaralı olmalarına rağmen İl Jandarma Komutanlığı’nda tutuluyor.

Gelişmeler üzerine köyde yaşananları araştırmak ve rapor hazırlamak üzere olay yerinde inceleme yapan heyette yer alan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Şeyhmus Gökalp, bölgedeki gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

Gökalp, yaptıkları incelemelere ilişkin şunları söyledi:

Yaralanan köylülerin aileleri ile konuşma fırsatımız oldu. Silahlarla taranmış bir traktör olduğunu gözlemledik. Eğer köylülerin iddiaları doğruysa yaralanmış bir insanın 4-5 saat acil sağlık hizmetlerinden mahrumiyeti söz konusu. Münir Serin isimli vatandaşın ayağından yaralandığını ve yaklaşık 4 saat boyunca kan kaybı ile evinde mahsur bırakıldığını söyledi ailesi. Sağlık hakkı çok kutsal bir haktır ve herkesin öncelikli olarak rahatlıkla ulaşması gereken temel insan haklarındandır. Bir insanın suçu ne olursa olsun öncelikle gerekli sağlık hizmetleri sunulur, ardından adli makamlara teslim edilir.

Diyarbakır Valiliği’nin yaralanan siviller için ısrarla “işbirlikçi” ifadesini kullanmasına dikkat çeken Gökalp, devamla şunları ifade etti:

Bir insan hakkında hüküm vermek, onu suçlu ilan etmek tarafsız bir yargı makamının işidir. Hukuksal kavramları bir kenara bırakmışlar, hukuksal olmayan kavramları hukuka sokmaya çalışıyorlar. İşbirlikçilik nedir, nasıl bir suçtur? Yani Valiliğin burada kast ettiği nedir? Neye dayandırıyor? Bu açıklanmalıdır ve somut delillere dayandırılmalıdır.

Açıklamaların yargılamalara gölge düşürdüğünü savunan Gökalp, “Valilik bir yargı makamı değildir. Bir insana, herhangi bir yargılama yapılmadan, ‘işbirlikçi’ demek kendini yargı yerine koymaktır” diye konuştu.

Köyde incelemelerde bulunan Diyarbakır Barosu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve TTB yöneticilerinden oluşan heyetin, kapsamlı değerlendirmeyi içeren raporu, daha sonra açıklayacağı belirtildi.